LİSYANTUS

sahne elli üç. kayıp orijinal

🎶 Yeah Yeah Yeahs, Sacrilege

Sophie'nin dükkanının kapısını açıp içeriye girdim.

"Merhaba!" harfleri uzatarak seslendim. Etraftaki yemek malzemeleri doğru yere geldiğimi işaret ediyordu.

"Sophie." bu defa ismiyle seslenirken arkamı döner dönmez burnumun dibinde Rebekah'yı buldum.

"Sıska aşçı kızı mı arıyordun?" Rebekah'nın aksanı kulaklarıma doldu. İşaret ettiği yönde Sophie'yi gördüm.

"Bana bir takım zırvalıklar etti. Bakalım doğru mu?" hızla Sophie'nin arkasına geçip dişlerini boynuna geçirdiğinde boynumdaki acıyla dişlerimi bastırdım.

"Kes şunu. Büyü yapamam!" Rebekah söylediklerime gülerek kanlı dudaklarını yana kıvırdı.

"Tanrı'ya dua et ki hamilesin." Sophie'yi bırakıp çenemden tutarak yüzümü kaldırdı.

"Elijah nerede?" kaşlarım çatıldı.

"Bilmiyorum, en son beni cadıların elinden kurtaracağına dair sözler veriyordu ama onun yerine Klaus geldi."

Rebekah pıskırtı bir gülücük sıkıştırarak, "Klaus sen de ne buluyor anlamıyorum." alay etti.

Boynumda kuruyan kanı kenardaki peçete kutusundan çektiğim mendille silerken, "Klaus'un aşık olduğun kişileri öldürme dürtüsü yüzünden mutluluğu bulamadın bu yüzden gözünün önünde benimle aşk yaşıyor olması hoşuna gitmiyor." dedim.

Rebekah alayla dudaklarını kıvırdı.

"Kısa keselim tatlıya geçelim balım. Buraya Elijah'yı bulmak için geldim sen de bulmama yardım edeceksin. Yer bulma büyüsü falan yap hemen."

Burun kemerimi sıkarak kafamı eğdim ve gülmemek için kendimi sıktım.

"Ne?" Sophie'nin yüz ifadesine bakıyordu.

"Ölüm cezası var. Marcel büyü yapıldığı zaman anlıyor." Rebekah'yı Sophie cevapladı.

Rebekah gülmeye başlayarak, "Büyü yapamayan bir grup cadı... Çok ironik." bana döndü.

"Peki sen ne işe yarıyorsun Küçük Güvercin?" gözlerim devrildi.

"Cadılar New Orleans dışına çıkamayacağım bir büyü yaptı. Bu yüzden buradaki kurallara uymalıyım. Açığa çıkarsam hele ki mucize bir çocuğa hamile olduğum öğrenilirse Marcel'le birlikte ölmemi isteyen herkes peşime düşer."

"Ben de seni korkusuz sanıyordum. Melez günlüklerine bunu da yazarsın artık, sevgili günlük bugün Rebekah Mikaelson'dan; korunmayı bilemediğim için başıma gelenlerin ceremesini çeken aptal bir melez olduğumu öğrendim, diye."

Rebekah dışarı çıkmak için kapıyı açarken, "Bana Hayley'den bahset." Sophie'ye hitaben konuştum.

"Kurt kız? Hani şu evlat edindiğin." Rebekah'nın sözcükleriyle omzumun üzerinden ona döndüm.