Sorunları olan Delta Taehyung'un ruh eşi Jungkook çıkmıştı. Jungkook ise kendi problemleriyle baş etmekten yorulmuştu.
BÖLÜMLER TEKRAR YÜKLENMEKTE‼️
Öncelikle; bu fic sadece bir Taekook kitabı değildir, ayrıca diğer karakterlere de odaklanmaktadır.
...
Evet, tam olarak bende kızgınlığı girmeye başlamıştım. Cinsel arzum hiç olmadığı kadar tavandaydı şuan. Sıcakkanlı hissediyordum. Bu yüzden duşa girme kararı aldım.
Odadaki banyoda bulunan küvetin içine girdiğimde herhangi bir rahatlama hissetmemiştim. Aksine daha da sıcaklamaya başlamıştım.
Üzerimde olan arzu yüzünden şuan resmen erkekte olmuştum. Kendimi rahatlatmak gerekiyordu. Bir elimi organıma attığımda inledim. Gerçekten çok dolmuştum. Rahatlama gerekiyordu. Yavaş yavaş elimi hareket ettirmeye başladım. Bir yandan elim kayıp gidiyor bir yandan da inliyordum. Bulunduğum katta ayak sesleri duyulmaya başladı. Bunun üzerine planı başlatmak gerekiyordu.
İnlemelerim arasına Taehyung'un ismini katıp resmen haykırdım. Kendimi rahatlatmak için verdiğim çabadan dolayı çıkan inlemeler de oldukça derindi.
Odamın kapısı açılmış üstüne ayak sesleri artmıştı. Sesleri duydukça inlememde artıyordu. Bir yandan kolumun hareketleri sayesinde sudan çıkan sesler ve inlemelerim banyonun duvarlarına çarpıyordu.
"Taehyung..!"
Banyonun kapısı bir anda açıldı ve içeriye yüzü ter içinde olan Taehyung girmişti. Derin derin aldığı nefeslerle boğazından çıkan hırıltılar onun da etkilendiğini gösteriyordu. Ki buna bir kanıt aramak istersek onun pantolonunda özgürleşmeyi bekleyen organı buna kanıttı.
"Taehyung, senin ne işin var bur'da..?"
"Eşim için geldim."
Bu kelime karşısında daha da kötü olmuştum. Utanamazca kendimi çekmeye devam ediyordum. Bir yandan inliyor bir yandan gözlerinin içine bakıyordum. Alt dudağını yalamış ve yavaşça küvete yaklaşmıştı. Üstünü çıkarmaya yöneleceği sırada konuştum.
"Kurallar Taehyung..."
Eğilip küvetin ayak ucuna kollarını koymuş ardından da başını yaslamıştı. Gözlerindeki ateş oldukça korkunç duruyordu.
"Sence de bu kurallar çok saçma değil mi, Jungkook?"
(Sessizlik bitmiştir.)
Yazar
Jimin, hafif hafif kendini belli eden kızgınlık belirtileri içerisinde evde oturmuş filmini izliyordu. Kapının çalması ile ayağa kalkmış ve kapıya yönelmişti. Gelenin kim olduğunu az buçuk tahmin ediyordu.
Kapıyı açtığında karşında terden saçları alnına yapışmış, siyah saçlı baskın alfayı görmeyi beklemiyordu ama. Gerçi bunun normal bir buluşma olacağını düşünmüyordu tamamen.
Yoongi daha fazla dayanamayıp tüm yol boyunca aklında olan o soruyu sormuştu.
"Gerçekten birbirimizin olmak ister misin Omegam?"
Bu cümle karşısında nutku tutulan Jimin birşeyler hissediyordu. Kızgınlığa girmişti...
&
Bu bölüm saçma sapan bir psikoloji içerisinde olduğum bir dönemde yazıldı.
Ayrıca artık bölümlere oy sınırı koymayı düşünüyorum.
Bu bölüm yazılırken fic 900 okunmaya ulaşmış olmasına rağmen 70 küsür oyu vardı. Yani okunup oy verilmemesi kırıcı.
Sevgili okuyucularım, bu bir halka sesleniştir. Önceki bölümlerden birisinde bir soru üzerine minicik (👌🏻) bi' spoi verdim. Şimdi size de açıklamam gerek. Jimin'in pasif omega olması konusunda biraz şüphelenelim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Arada bir böyle spoi verebilirim yanıtlarda...
5000 okumayı geçmişiz, teşekkürler 💗
Uyarı❗: Gecenin bir körü attığınız yorumlara saçma sapan cevap gelebilir. O benimdir jxldjldjdldjd