6 | Maybe Nerds Aren't So Bad?

573 106 60
                                    

bir günde iki bölüm, yorumlayın Vasabinizi!!
ehehxjd keyifli okumalarr
ฅ^•ﻌ•^ฅ

Belki İnekler Çok Da Kötü Değillerdir?

Üzerime doğru gelen badminton topuna elimdeki raketle sertçe vurarak karşıya gönderdim. Jeong In ilk iki turda kaybetse de bu tur biraz daha hırslanmıştı ve daha iyi oynuyordu. Böylelikle üçüncü turu berabere bitirmiştik.

Yorgun ve bitkin bir şekilde sahanın kenarındaki çimlere bıraktık kendimizi.

"Bir hamle yap."

Konuşması ile kafamı ona çevirdim, benim gibi nefes nefese kalmıştı.

"Ne?"

"Aryeol'a karşı bir hamle yap. Sadece özel ders vererek hislerini belli edemezsin. Onunla bir an önce konuşmalısın."

Tekrar mavi gökyüzüne baktım. Derin bir nefes alarak ciğerlerimi havayla doldurdum. Sabahtan beri maç yapıyorduk, fazlasıyla yorulmuştuk.

"Korkuyorum, kabul etmezse bir daha normal bir şekilde görüşemeyiz."

"Niye kabul etmesin oğlum? Senden iyisini mi bulacak?"

"Mesele o değil Jeong In." doğrulara çimlerde bağdaş kurdum, "Aryeol gönül işlerine meraklı bir kız gibi görünmüyor. Benim gibi hissettiğine tamamen emin olmadıkça açılamam, deneyelim demez çünkü. Gerçekten onu mutlu ettiğim zaman gerekli cesareti toplayabilirim. Şu an onun için sıradan bir arkadaştan farksızım. Tabii bir de şey var..."

Ben cümlemi tamamlayamasam da Jeong In anlamıştı. O da doğruldu, "Dahi olduğunu bilmiyor." dedi. Kafamı salladım, "Bize göre dahi. Ona göre bir inek olacağım ve benden haz etmeyecek." derin bir of çektim, "Seoul birincisi olmanın acı vereceğini hiç tahmin etmezdim."

Jeong In güldü, "Kızlar için bu hallere geleceğimizi de ben tahmin etmezdim. Zamanında Azul'un peşinden az koşmadım."

"Çocukluk aşkı olmanıza rağmen mi?"

"E yani, sonuçta hep çocuk kalmıyoruz. Ciddi bir ilişki için onu ikna etmem zor oldu. Beni reddetse bile pes etmedim. Hatta az kalsın onu kaybediyordum."

Meraklanmıştım, oturduğum yerde tamamen ona döndüm, "Nasıl?"

"Azul'un bir komşusu vardı, Fen Lisesine gidiyor. Çok yakışıklı ve benden daha iyiydi. Azul'a yürüyordu pislik. Eğer ben açılmasaydım belki şu an onunla birlikteydi. Bu yüzden elini çabuk tut Felix. Bunu söylediğime inanamıyorum ama... Aryeol güzel bir kız. Ahmak ve gerizekalı olmasına rağmen güzel, havada karada kaparlar onu. Benden söylemesi."

Gözlerimi devirdim, "Sağ ol ya, nasıl moral verdin şu an anlatamam!"

"Dost acı söyler kardeşim. Git açıl. Aşk acısı çeken bir arkadaş istemiyorum."

Of of... Hayat dahiler için ne kadar zormuş meğer...

ฅ^•ﻌ•^ฅ

Maçtan sonra eve döndüm. Duş aldıktan sonra ödevlerimi yapmış ve geri kalan günü nasıl değerlendirsem diye birkaç dakika düşünmüştüm. Bir cumartesi öğleninde ne yapılır?

Jeong In'in babası ile işleri vardı dışarıda. Diğer arkadaşlarımla vakit geçirmek için pek modumda değildim çünkü onların enerjilerine yetişemiyorum. Ayrıca sabah Jeong In ile konuştuktan sonra Aryeol'u görme isteğiyle dolup taşmıştım. Bu yüzden sonunda bir cesaretle ona mesaj attım.

Lee Felix
Aryeol, nasılsın?

Birkaç dakika sonra cevap geldi

Park Aryeol
Az önce üçüncü dünya savaşından gazi olarak kurtulan birine göre bence gayet iyiyim, sen nasılsın?

GENIUS |  Lee FelixWhere stories live. Discover now