10 | She Loves You Too

563 91 48
                                    

(ilk defa okuyanlar, lütfen yorum yapın ki flop kalmayalım aşklarım ♡)

O Da Seni Seviyor

Gözlerimle sınıfı taradım ve tahtayı silen Chaeryeong'ı bulunca hemen yanına gittim.

"Chaer! Konuşmamız lazım, şey hakkında..." devamını getiremesem de o anlamış ve gülmüştü, "Tamam sen otur ben geliyorum."

Kafamı sallayıp sırama geçtim ve çantamı kenara astım. Chaeryeong da ön sıradaki yerini alıp bana döndü, "Anlat bakalım Romeo, durum ne?"

"Dediğin gibi onunla flört etmeye çalıştım. Yani karşılık veriyor gibi ama bunu alenen yapmıyor. Yani sanki gerçekten içinden geliyor. Mesela dün elini tutup tutmayacağını sordum, hiç sorgulamadan elini uzattı." bu durum aklıma gelince gülümsememe engel olamadım, "Çok sevimliydi ya..."

Chaeryeong sesli güldü, "Felix sen bayağı aşık olmuşsun ya."

Derin bir of çektim, "Sence açılmanın vakti geldi mi?"

"Elini tutmuşsun, daha ne olsun? Bence o da seni seviyor. Açıl gitsin!"

Şaşkınlıkla, "Gerçekten mi?"

"Tabii ki! Ama beni onunla tanıştır, çok merak ediyorum ya."

Güldüm, "Tanıştırırım. Önce bi' açılayım da tabii..." sonlara doğru sesim kısılırken Chaeryeong gülerek omzumu patpatladı, "Ben sana inanıyorum, yapabilirsin."

Tebessüm ettim, "Teşekkür ederim Chaer. Her şey için."

"Ne demek! İstersen açılma kısmı ile ilgili birkaç tavsiye de verebilirim. Mesela ona itiraf ederken eğer bir hediye de verirsen, bu durum anı daha da güzelleştirecek ve o hediyenin manevi bir anlamı olacaktır."

"Ah, çok mantıklı. Ne alsam ki?"

"İlgi alanları neler, biliyor musun?"

"Yani... Aşçılık okuyor, tiyatro seviyor, animasyon filmleri izliyor, lunaparka gitmeyi seviyor. Başka..."

"Karakteri? Zarif mi yoksa daha çok tomboy mu?"

Kafamı iki yana salladım, "İkisi de sayılmaz. Daha çok... Eğlenceli ve tatlı."

Bir süre düşündü.
"Bir biblo veya pelüş oyuncak alabilirsin."

O sırada aklıma gelen şeyle parmağımı şıklattım, "Tamam! Buldum!"

"Ne? Neymiş? Bana da söyle!"

Telefonumu çıkarıp ona fotoğrafını gösterdim, adeta çığlık attı, "Ama bu çok sevimli! Buralarda satan bir yer bulursan haber ver, kendime alacağım!"

Ona gülmüş ve fotoğrafa bakarak iç çekmiştim. Aryeol... Buna kesinlikle bayılacaksın.

ฅ^•ﻌ•^ฅ

Hiçbir yerde bulamadığım o oyuncağı intenretten sipariş vermek zorunda kaldığım için iki gün daha beklemek zorunda kalmıştım. Bu iki gün içerisinde Aryeol ile ders çalışmak için de buluşamamıştık çünkü şu proje ödevine hazırlanıyordu. Birkaç yemek denemesi yapıyorlardı. İki farklı mutfağın yemeklerini birleştirmek gibi bir planları vardı. Japon mutfağı olacağı kesindi ama diğerine bir türlü karar veremiyorlardı. Yaptıkları denemeler pek başarılı olmadığı için fazla da seçenek kalmamıştı aslında. Hal böyleyken onu ders çalışma bahanesi ile görmek mümkün olmuyordu.

Neyse ki bu sabah sipariş gelmişti ve hafta sonu olduğu için Aryeol yüksek ihtimalle şu an evinde, mutfağı birbirine katmakla meşgüldü. Buluşmak için onu aramadan önce Jeong In'i aradım.

GENIUS |  Lee FelixWhere stories live. Discover now