34 - Pride & Prejudice

545 45 6
                                    

"İki mısır ve bira alabilir miyim?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"İki mısır ve bira alabilir miyim?"

Araba şeklindeki büfe, gecenin konseptine uyum sağlarken siparişlerimi bekliyordum. Jungkook aracını, sıra sıra park edilen arabalardan boş bulabildiği ilk yere park etmiştir şimdiye. Hoş, filmin yarısında geldiğimiz için tıklım tıklımdı.

Biraz önce verdiğim sipariş ise benim için değildi. Jungkook Bey mısır kokusunu alır almaz beni burada indirmiş, istediği şeyleri sıraladıktan sonra yer aramaya gitmişti. Bense sadece mısır ve bira söylerken bakışlarım karşı taraftaki devasa ekrandaydı. Eh, okulumuzun hakkını yiyemem bu tür etkinliklerde kesenin ağzını açıyorlardı.

Aşk ve Gurur beyaz perdede oynatılırken okulumuzda bu kadar fazla uslanmaz romantik olduğunu bilmiyordum. Gerçi hepsinin filmi izleme amacıyla geldiğinden de emin değildim. Ön taraflarda olanlar genelde film severler iken arka tarafların filmle alakası olmazdı bu tür etkinliklerde. Kendi filmlerini çekerlerdi, kategorisi farklı olarak tabii.

Birden fazla kez izlemiş biri olarak tanıdık replikler karakterlerin kendisi olmuş oyuncular tarafından kulaklarıma ilişirken bir an önce arabaya geçmek istiyordum. Aslında planım kızların arabasına geçmekti fakat daha bir cevap bile alamamıştım.

Telefonumu belki de üçüncü kez kontrol ederken hala okunmayan mesajımla beraber kaşlarımı çattım. Kızlarla olan grubumuza yerlerini sormuştum fakat mesajım hala gri tikteydi.

Bana seslenen çalışanla beraber arkamı dönerken siparişlerimin hazır olduğunu gördüm. Mısır paketlerini koltuk altımda tutarak yandan göğsüme yaslamış, biraları ise ellerime almıştım. Tanrım... Jungkook'u fena pişman edecektim beni tek gönderdiği için. Birde daha bir sürü şey sipariş etmişti hepsini nasıl taşıyacağımı düşünmeden!

Zor da olsa dökmeden ilerlemeye başlarken benim aksime kimsenin topuklu giymediğini fark ettim. Gerçi kimsenin benim aksime bir davetten kaçıp geldiğini de düşünmüyordum, orası ayrı. Yine Jungkook'a içimden teşekkür ettim biraz daha sporlaştırdığı için bu elbiseyi.

Jungkook'un arabayı nereye park ettiğini bilmediğimden ve öğrenmek için telefonumu almayı denesem her şey yere düşeceğinden bütün arabalarda göz gezdirmeye çalışıyordum aval aval.

Yanından geçtiğim arabaların kaçıncı olduğunu sayamazken birinin üstünden diğer arabanın üstüne atlayan biriyle beraber ağzımdan refleks olarak ufak bir çığlık kaçtı. Bir kaç mısır tanesi yere dökülmüştü irkilmemle beraber. "Ne yaptığını sanıyorsu- Mingyu?"

Atladıktan sonra dengesini sağlamak amacıyla iki elini de arabanın yüzeyine yaslarken yüksek sesimle bana çevirdi büyümüş gözlerini.

"Lisa? Ne işin var burada, davetteyim demiştin."

Dudağımı büzerek omuz silktim. "Son dakika plan değişikli- Hey!" Önümdeki iki arabaya yaklaşmışken diğer arabanın açık penceresinden uzanan kol, zar zor tuttuğum mısır ve biralardan birini almıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 10, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

dimple / liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin