4 . BÖLÜM

355 183 725
                                    


Akın taburcu işlemleri için odadan ayrıldığından beri kafamda Atakan'ın söylediği cümle dönüp duruyordu.

"5 Yıl önce seni bıraktıktan sonra intihar eden birinin yine intihar sebebi ile geldiğini sandım.  Ama bu sefer ölecek olanın sen olması çok trajik gerçekten. Seninle daha çok görüşeceğiz. Seni arayacağım  Asya Asel."

Ne demekti şimdi bu? Yani beni bıraktıktan sonra ölecek miydi?
Beni öylece bırakıp gidicekti öyle mi? Neden yaptı bütün bunları?

Madem intihar edecek kadar  dayanamadı gitmeme  o zaman neden bıraktı beni?

Neden 5 yıl sonra geri döndü. Neden şimdi, ben tam da....geri döndü. 

Ya ben ne olacaktım ölecek miyim? Ne demek istemişti? Yoksa hasta mıydım? Ne kadar ciddi bir hastalıktı? 

Zaten uğraştığım bir şey vardı yenisi mi gelecekti? Niye bunu dedikten sonra hızlıca odadan çıktı ki?

Benimle daha çok görüşeceğini, beni arayacağını söylemişti. Acaba telefonuma nerden ulaşmıştı ki?

Odanın içinde bir sağa bir sola hızlı hızlı  yürüyüp düşünüyordum. Kafamda onlarca soruyla kafayı yemek üzereydim. Aniden kapı açılınca irkildim.

"Artık çıkabiliriz. Her şeyi hallet..." derken bana bakınca ne gördüyse cümlesine devam edemedi.  Yanıma doğru adımlar atmaya başladı.

"Sen iyimisin Asya?"

Ne diyecektim? 

Yaa sorma ben çok iyyim hatta o kadar iyyim ki şuan mutluluktan ölebilirim.

Kötüyüm desem ne olacaktı sorular sormaya başlayacaktı. Hâlâ cevap vermemem onu daha da tedirgin etti.

Gittikçe yanıma yaklaştı. Bir eliyle önüme gelen bir tutam saçı kulağımın arkasına aldı. Sonra çenemi hafifçe kaldırıp tam göz göze gelmemizi sağladı. 

"Ne oldu sana?" dedi tedirginlikle.

"Hiç." diye geçiştirdim.

"Neden o zaman yüzün bembeyaz kesilmiş? Neyden korkuyorsun?  Evine giren silahlardan ise..." diye konuşunca sözünü kestim.

"Yok bir şeyden korktuğum felan. Ayrıca yüzüm de bembeyaz değil." diye ikna etmeye çalıştım. Yüzüm ne haldeyse onu ikna edemedim.

"Aynaya bakmak istermisin?" diye sorunca terslemeye başladım.

"Yok bir şey dediysem yoktur. Artık çıkalım şuradan buranın havası beni bastı. Ha aklıma gelmişken senin şu arkaşına bir şey sorabilir miyim?" dediğimde yüzünde anlamlandıramadığım şaşkınlık vardı.

"Atakana mı?" diye emin olmak istercesine sordu.

"Evet." diye onu onayladım

"Ne oldu kötü bir şey mi oldu?" diye endişe içinde sordu.

"Yok sadece merak ettiğim bir şey soracağım. Sonra gideriz olur mu?" derken onu ne kadar ikna ettim bilmiyorum.

"Tamam ama şuan acilde bir hastayla ilgileniyordu." dediğinde sanırım az da olsa ikna olmuş gibiydi.

"Tamam sorun değil bekleriz." diye devam ettim. O Atakandan almam gereken cevaplar vardı. 

"Asya sen gerçekten iyi misin?" dediğinde yüzümde hafif bir gülümsemeyle konuşmaya çalıştım.

PERİYODİK AŞK Where stories live. Discover now