10.BÖLÜM

269 162 518
                                    


Ne demişti o? Benim adım Aras A-Asel mi demişti? Hayır olamaz. O benim ailemden birisi olamaz. Hepsi yıllar önce beni terk etti. Onlar beni hiç istemediler.

"Asya biliyorum kabullenmesi çok zor bir gerçek ama ben senin abinim. Lütfen sana her şeyi anlatmam için bana izin ver." diyerek gözlerimin içine bakıyordu.

Şuan ne düşüneceğimi,nasıl bir tepki vereceğimi asla bilmiyordum. Ben sessiz kaldıkça o da bir cevap ister gibi konuşmasına devam etti.

"Yıllar önce annem sana hamile iken Arda Arden yani Adnan Arden'in oğlu tarafından kaçırıldı. Neden Arda Arden tarafından kaçırıldığını hiçbir zaman öğrenemedim. Senin doğmana da çok az bir süre kalmıştı. Her yerde ikinizi aradık. Günler, haftalar geçti ama sizi bir türlü bulamadık. Çok iyi hatırlıyorum babam annemi kaybettiğini sandığı her an ölmek için kendini parçaladı. O zamanlar babamın yanına bile gidemedim.Çünkü beni yanında hiç istemedi. Çocuk aklımla babamın beni yanında istememesinin nedenini sizin kaçırılmanızda bir suçum olduğunu düşünmüştüm. Aylar sonra annemin cansız bedenine ulaştık." dediğinde gözlerinden bir damla yaş yanağına doğru yavaş yavaş ilerledi.

O benim gerçekten abim miydi? Bu nasıl mümkün olabilir?

"A-Annemi kaybettiğim gün hayatımın en kötü günüydü. Onun yüzünü tekrar göremeden onu toprağın altına koymuşlardı. Sonra da annen artık sonsuza kadar burada dediklerinde anlamamıştım. O toprak annem gibi kokmuyordu. Annemin bana sarıldığı gibi sarılmıyordu. Her gece bana masal okuyan annemin sesi sonsuza kadar susmuştu. Son bir kez onun sesini duyamadım, onun kokusunu koklayamadım. Her mezarına gittiğimde geri gelmesi için çok yalvardım. Ama bilmiyordum ki ölenlerin geri gelmediğini." dediğinde karşımda o küçük Aras'ı gördüm.

"Ve sen Asya. Senin bir mezarını bile yaptıramadık çünkü annemi bulduğumuzda otopsi sonuçlarına göre annemin doğum yapalı bir kaç hafta olduğunu öğrendik. Senden ölü yada diri olarak hiçbir haber alamadık. Ama şimdi karşımda canlı bir şekilde duruyorsun. O kadar çok anneme benziyorsun ki seni her gördüğümde anneme bakıyormuş gibi hissediyorum. Ben annemi çok özledim Asya. O yüzden sana bir kez sarılabilir miyim?" dediğinde küçük bir çocuğun annesine son kez sarılma isteğini Aras'ın gözlerinde gördüm.

"Eğer sarılmak istemezsen..." dediğinde kendimi tutamayıp ona sıkıca sarıldım. Bir anda sarılışımın şokunu atlattıktan sonra o da beni içine sokmak istercesine sıkıca sarıldı.

"Seni çok özledim kardeşim." dediğinde gözlerimin ucunda duran yaşlar akmaya başladı. Bir elimle göz yaşlarımı silmek için geri çekildiğimde konuşmaya başladım.

"Sen şimdi benim abim misin?" dedim ağlamakla gülmek arasında bir sesle.

"Evet ve sende benim küçük kardeşimsin."

...

Atakan ile Akın, Avcıyı büyük bir masanın üzerine bağlayıp konuşması için daha işkencelere başlamamışlardı.

"Adnan Arden'i ne kadar tanıyorsun Avcı?" dedi Akın sakin bir ses tonuyla.

"Senin tahmin edemeyeceğin kadar çocuk" diyerek aklınca Akın'la dalga geçiyordu.

"Demek baya iyi tanıyorsun öyle mi Avcı?" derken eli duvardaki baltaya doğru gitti. Yavaş yavaş elindeki baltayı çevirmeye başladı.

"Bana her türlü işkenceyi yapabilirsin Akın ama benden asla laf alamazsın." diyerek kendine emin konuşuyordu.

"Ben sözlerimi her zaman tutarım Avcı ve Atakan senden çok özür diliyorum kardeşim seni uğraştırmak istemezdim ama görüyorsun konuşmamakta ısrar ediyor." derken baltayı Avcının eline geçirdi.

PERİYODİK AŞK Where stories live. Discover now