Beyaz Delik / 6

42 7 6
                                    

Bedenim çekimle beraber karadeliğin olay ufkuna girdiğinde, derin derin nefesler alarak çevreme bakındım. Uzayın renkleri ve ışığı bozuluyordu. 

Gökyüzü, tuhaf bir şekilde büzülüp koyulaşırken yıldızlar ve galaksiler sanki birbirine karışmış gibiydi. Her şey, karadelik tarafından bükülen ışığın etkisi altında farklı bir şekil almaya başlamıştı.

Parçalanmış gemimin enkazının boşlukta hızlı bir şekilde kaybolmasını, gözlerimin önünden yıldızların birer birer hızla gitmelerine şahit oldum.

Dışarıda olup bitenleri görebiliyordum. Sadece daha hızlı versiyonunu... İçerideyse durum tam tersi. Her şey daha yavaştı.

Einstein abim yine yanılmamış, dedim kısık bir sesle. Genel görelilik, kütle çekiminin zamanı yavaşlattığını söylerdi.

Schwarzschild yarıçapındaysa, zaman durur ama belli ki sadece dış gözlemci için! Şayet ben hala düşmeye devam ediyorum!

O zaman bu teoriye göre sırada tekillik alana yolculuğum vardı. Fakat lanet olsun ki ben oraya ulaşamadan önce ölecektim.

Çünkü bu lanet yere girmeye devam ettikçe artık çekim kuvveti bedenimin her yerine aynı anda etki etmiyor!

Ön ayaklarım Fornax'a daha yakın yani bu da birazdan kafamdan daha fazla çekim kuvveti yiyeceğim demek oluyor. 

İyi yanından bakarsak bir kaç dakikaya boyum iki metreyi geçecek. Kötü yanından bakacak olursak birazdan MOLEKÜLLERİME AYRILACAM!

Vücudumun sıkışmasına neden olan dengesiz kuvvet ile bedenimin farklı bölgelerinde garip hisler yaşarken uzuvlarımın farklı yönlere çekildiğini hissedebiliyordum. 

Biryandan da yükselen ısı değerleri ile bedenimin dayanılmaz bir acıya katlanması gerektiğini anlamıştım. Canım acıyor hem de çok fena acıyor!

İşin komik yanı kara deliğin içi Doppler etkisi sayesinde gittikçe kırmızılaşıyordu. Komiktir ki kara delikler, Holly'nin kendine özgü kinayesine rağmen kara değil demek oluyor bu da. 

Vücuduma yapan ağır baskı ile ağzımdan acı dolu bir çığlık koptuğunda etrafım yer yer kızılların aksine bir ışık demetiyle çevrildi. Bedenim bu ışıkla sarsılırken karanlık ve kızıl bölgeler yerini beyazlığa bırakmaya başladı.

Beynim olanları idrak etmeye çalışsa da anlamıyordum. Kara delik kara haricinde her renge bürünüyordu resmen! 

Bu bilinmezlik içimi korkuyla kaplasa da bir yandan da vücudumdaki baskı azalıyormuş gibi hissettim. Yoksa... İnsanların ölürken gördükleri beyaz ışık bu muydu?..

Uzay kıyafetim dışındaki uzayın dokusu üzerinde ince çatlaklar belirmeye başladı. Bu çatlaklar, uzayın tüm yüzeyini kaplamaya başlayan parlak beyaz ışığın kaynağıydı.

Bu ışık, benim öteki tarafa biletimden daha çok karadeliğin ölümcül çekimini dengeliyormuş gibiydi...

Ardından beyaz ışıkla çevrili bir tünelin içine doğru hızla hareket etmeye başladığım sırada ağzımdan tiz bir çığlık fırladığında yüzümü buruşturdum. Eğer bu attığım çığlığı Hector veya Anna duyacak olsaydı ömür boyu dalgasını geçerlerdi.

Beyaz tünelin duvarları, zamanla mekanın birbirine karıştığı tuhaf bir dansa başladığında renkler ve desenler, gözlerimi büyülese de yakıcı bir etkisi olduğu da yadsınamaz bir gerçekti.

Tünel, başlangıçta oldukça dar görünüyordu. Bedenim, bu dar geçitte hızla ilerlerken tünel duvarları genişlemeye başladı. Işıkların yanıp sönmesi, tünelin içini olabildiğine aydınlatıyordu.

"Tamam," dedim bedenim kontrol dışı bir şekilde tünelin içinde yuvarlanarak ilerlerken. "Hadi durum analizi yapalım!" dedim. "Beyaz delik teorisi... Evet. Karadeliğe düşen bir maddenin evrenin başka bir yerinde yeniden ortaya çıktığı noktalar. Yani yakın zamanda yeterli oksijenim kalır ya da atomlarıma ayrılmazsam bu farklı bir evrene çıkabilirim demek oluyor değil mi? Bir bebek gezegen ya da paralel evren?"

Karadeliğin oluştuğu yerlerde uzay zaman yapısı delinir. Bunun yanında bir karadeliğin oluşumu, beyaz deliğin oluşumu ile doğrudan orantılı olduğu fikrini de baz alırsak benim hayatta kalma şansım var! Ufak bir kahkaha attım. 

Hayatta kalabilirim, dedim kendi kendime. Evet, bunu yapabilirim! Tek yapmam gereken bu tünelin sonuna varana kadar beklemek ve o vakte kadar oksijeni idareli kullanmak.

Lost İn Space [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now