Orta yaşlarda, hafif şişman ve kahverengi saçı olan adam Akın' a bakarak alayla konuşmaya başladı.
"Akın Alp, bizi gördüğüne sevindin mi?" diyerek kocaman sırıtmaya başladı.
Akın ellerindeki kelepçeyi sertçe çekiştirerek öne doğru atıldı. Adam, Akın 'ın bu hareketine kahkaha atarak güldü.
"Buradan asla kurtulamayacaksın Akın Alp." dediğinde Akın kocaman bir kahkaha patlattı.
"Sen beni bunca yıl tanıyamadın heralde Avcı." diyerek sırıttı. Avcı denilen adam Akın 'nın kulağına mesafeli bir şekilde yaklaşarak fısıldadı.
"Seni çok iyi tanıyorum Akın. Hatta o kadar iyi tanıyorum ki sevgiline bir şey olmasına asla izin vermeyeceğini biliyorum. Asya ile sen gerçekten de çok yakışıyorsunuz. Tüh size yazık olacak. Özellikle de o kıza çok ama çok yazık olacak. Oysa çok da güzel bir yüzü var."dediğinde Akın sinirlenerek Avcı'nın kafasına sert bir biçimde kafasını geçirdi.
"Eğer Asya'mın herhangi bir yerine en ufak bir zarar gelirse o zaman seni bu dünyadan sonsuza dek silerim. Beni biliyorsun bugüne kadar dediğim her şeyi yaptım. Söyle şimdi bana Asya nerede?" dedi haykırarak. Adam kanayan burnunu tutup yanındaki diğer adama emir verdi.
"Adam senindir. İstediğin her şeyi yapabilirsin ama ölmesin. Onu uzun bir süre misafir edeceğiz." dedi adama sinirle.
"Tabiki, siz hiç merak etmeyin. Onu kıvama getirmesini bilirim." dediğinde ikisinin yüzünde de kısık kısık gülümsemeler oluştu.
"Asya nerede Avcı? Ona ne yaptın?" diyerek tekrar haykırdı Akın. Avcı sakin bir şekilde Akın'ın yüzüne bakarak konuşmaya başladı.
"Madem kılına zarar gelmesini istemiyorsun o zaman bizde onun aklına zarar veririz değil mi Demir?" dediğinde Demir denen adama gülerek baktı.
"Tabi efendim neden olmasın?" diyerek Avcıyı onayladı.
"Ne demek lan o? Ne yaptınız ona adi herif? SÖYLESENE LAN ŞEREFSİZ. Ne yaptınız ona söyle?" diyerek ellerindeki kelepçelerden kurtulmak istercesine çabaladı.
"Sana çok üzülüyorum. Çünkü bir kaç hafta içinde o sevdiğin kız hafızasını tamamen kaybedecek. Senin adını bile hatırlamayacak. Seni tamamen unutunca sana karşı silah olarak kullanmaktan asla çekinmeyeceğim aksine çok zevkli olacak. Bakalım ilk önce hanginiz ölecek? Yaşayıp görelim." diyip odadan sırıtarak çıktı. Akın ise arkasından küfrederek bağırıyordu.
"Seni hemen öldürmeyeceğim lan duydun mu? Hemen ölmek sana ödül olur? Seni lime lime etmeden öldürmeyeceğim duydun mu lan?" dedi haykırarak. Avcı ise arkasını dönerek kapıya yaklaşınca Akın' a bakıp konuştu.
"Sen hele önce kendini kurtar sonra beni öldürürsün. Haa bu arada sevgilinin kanser olduğunu da duydum. Gerçekten çok üzücü. Eğer kurtulmakta acele etmezsen sevgilin son anlarında seni hatırlayamarak ölecek." dedikten sonra yüksek bir kahkaha atıp odadanın kapısını kapatarak odadan çıktı. O sırada Demir, Akın'a elektrik vererek işkencesine başladı.
...
Kafamın dehşet ağrısıyla uyanmaya başladım. Bana her ne olduysa kendimi çok halsiz hissediyordum. Yorgunluktan gözümü açamasam da odadaki sesleri duyabiliyordum.
"Kızın duruma ne doktor?" dedi birisi.
"Değerleri çok düşük. Patlamanın etkisiyle vücudu epey yıpranmış. Bu şartlarda ona yapacağımız iğnelerle durumu daha da kötüleşir. O yüzden bir süre daha kendini toparlayana kadar ona iğneyi yapmayız. Yoksa çok dayanamadan ölür." dedi sanırım doktor olan birisi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİYODİK AŞK
Romance" Seni bana getiren denizi bu sefer beni sana getirsin istedim. " °~Asya Asel ve Akın Alp ~°
