9.BÖLÜM

263 162 555
                                    


Telefondaki mesaj hayatımı ikiye ayırıyordu. Her iki seçenekte de mutsuz oluyordum . Ya mesaj da yazılanları yapacaktım yada hiç görmemiş gibi hayatıma endişeli bir şekilde devam edecektim. Her iki seçenek de benim için kötüydü. Yazılan mesajı emin olmak için tekrar okudum.

"Merhaba Asya;
1 saat içinde şehrin eski fabrikasına geleceksin. Şuan bulunduğun eve bakan bir keskin nişancı Akın'ın kalbini hedef almış durumda . Eğer beş dakika içinde pencereden geliyorum diye işaret yapmazsan o çok sevdiğin adam saniyeler içinde ölecek. Eğer 1 saat sonra da gelmezsen o çok sevdiğin sevgiline veda edersin . Seni bekliyor olacağım.

Sevgilerle Alin Arden"

Yıllardır korkuyla yaşadığım şey bugün bir mesajla karşıma çıktı. Arden ailesi. Soğukkanlılığımı korumaya çalışarak mesaj yazdım.

"Neden senin gibi bir kıza güvenip geleyim Alin?" diye mesaj yazarak vakit kazanmaya çalıştım. Anında telefonuma yanıt geldi.

"Aaaa yapma ama bunca yıllık hukukumuz var. Sonuçta biz kardeş sayılırız değil mi kardeşimm." diyerek aklınca benle alay ediyordu.

O kızı çok iyi tanıyorum eğer gözünü karartmış ise o zaman onu durduracak bir güç yoktu. Söz konusu Akın'ın hayatı olmasaydı daha farklı davranırım ama şuan hiç riske girmek istemediğim için cama yaklaştım. Gözüm bir süre keskin nişancıyı aradı. İlk başta göremesemde onu bir evin penceresinde gördüm. Kafamı aşağı yukarı sallayarak tehdit mesajını kabul ettiğimi gösterdim. O sırada kapı açıldı. Akın'ın geldiğini bildiğimden arkamı dönmedim . En azından o gelene kadar kendimi toparlamayı düşündüm.

"Asya, güzelim." diyerek arkadan bana sarılıp boynumu öptü. Ben şimdi onu bırakıp nasıl o Alin şeytanının yanına gidecektim. Ondan ayrılmak hiç istemiyordum.

"Efendim." dedim mayışmış sesimle.

"Benim çıkmam gerekiyor. Atakan aradı demin önemli bir sorun olduğunu söyledi. İki saate kadar gelmiş olurum ben tamam mı? Sende bu arada istersen Arası arayıp seni tedavi için götürmesini isteyebilirim." dediğinde ona istemeyerek de olsa yalan söyledim.

"Tamam sen bana numarasını ver. Ben onu ararım." diyerek aniden arkama döndüm. Bu ani hareketimle aramızda hiç mesafenin olmadığını fark ettim. Onun kokusu burnuma geldiğinde kendimden geçerek gözümü kapattım. Bir süre onun kokusunu içime hapsettim. Burdan sonra başıma neler geleceğini bilemediğim için onu kalbime hapsettim. Sonra vaktimiz az kaldığını hatırladığımda aradaki mesafeyi açıp konuştum.

"3 saat sonra görüşürüz o zaman." derken sesim ona veda eder gibiydi.

"3 saat sonra sevgilim." dediğinde yanağımı öpüp odadan çıktı. Evden tamamen çıktığını dış kapının kapanış sesiyle anladım. O çıktıktan hemen sonra mesaj geldi.

"Yaa çok duygulandım ama şimdi. Birbirinizi bu kadar çok severken maalesef ikinizde birbirinizin sonu olacaksınız. Çok üzücü gerçekten." diyerek alay ediyordu kızıl şeytan. Hele ben seninle bir buluşayım da o zaman görürsün sen. Bizi tehdit etmek neymiş göstereceğim sana.

Sinirle üstümü giyinmeye başladım. Aklımda da türlü türlü onu öldürme planları dönüyordu. Üstümü giyindikten sonra telefonuma mesaj geldi. Akın'dan mesaj gelmişti.

"Aras seni almaya gelecek aşağıdaki numaradan haberleşirsiniz. Kendine dikkat et güzelim. Bir an önce iyileşmeye bak. Daha seninle yapacağımız bir sürü güzel anılarımız olacak."

PERİYODİK AŞK Where stories live. Discover now