AVCI • GAY

•4•

Iyi okumalar ♡

××

Banyoda yaşanan başarısız planımdan sonra birlikte yatak odama geçmiştik. Çok fazla eşya almamamı istemişti o yüzden sadece küçük bir sırt çantası hazırlıyordum. 

Yaptığım şovdan sonra adamın bütün dikkatini üzerime çekmiştim. Geniş yatağımın ucuna oturmuş en küçük hareketimi bile inceliyordu.

Kırık ayna parçasını tutan elimde derin bir kesik vardı. Banyoda bulduğu beyaz bir bez parçasını elime sarmıştı ama bez kanımla birlikte kıpkırmızı olmuştu bile. 

Elim zonkluyordu ve dikişe ihtiyacım olduğunu düşünüyordum açıkçası. Ama bunu ona söylemeye götüm yemiyordu.

İhtiyacım olan eşyaları yavaşça çantama koyarken dolabımın içinde gözüme çarpan biber gazıyla yüzüm aydınlandı. 

Yaklaşık bir yıl önce Berker doğum günü hediyesi olarak vermişti. Hiçbir işime yaramadığı için öylece dolabımda duruyordu. 

Ona takılmadan diğer eşyalarımı toplamaya devam ederken acaba şimdi mi kullansam yoksa daha sonra mi şansımı denesem diye düşünüyordum. 

En mantıklı şeyin daha sonra kullanmak olduğuna karar kıldıktan sonra biber gazını dolaptan aldığım tişörtün arasına koyup hızlıca çantama atıp fermuarı çektim. 

Çantamı sırtıma atıp dolabın köşesinde duran Tarçın'ın taşıma çantasını çıkartıp dolabı kapattım. 

Ben salona doğru adımlarken hemen arkamdan geliyordu. 

"Tarçın oğlum gel." 

Yattığı yatağından kalkıp gerinip yavaşça bana doğru yürümeye başladı. Taşıma çantasının kapağını açınca hızla içine girdi. 

Diğer kedilerin aksine garip bir şekilde çantasını seviyordu. 

"Onu almayı düşünmüyorsundur umarım." 

Kollarını göğsünde bağlamış boş bir yüz ifadesiyle kutunun içindeki Tarçına bakıyordu. 

"Yoo düşünüyorum." 

"Çok mu seviyorsun kedini." 

Gözleri yüzüme kaydı. Dikkatle yüz ifademi inceledi. 

"Evet?" 

Gözleri kutuyla yüzüm arasında gidip geldi en sonunda bir şey demeden çenesiyle ilerisini gösterdi. Arkamı ona dönüp kapıya doğru yürüyüp kapıyı açıp çıktım. 

Gözlerim yanımdaki adamın ellerine kaydı. Birini kaçırmaya gelen birine göre çok rahattı. Az önce evimde bulunup etrafa parmak izlerini bırakmıştı. Bir miktar da olsun rahatlamıştım aslında.

Sonuçta arkadaşlarım ya da okuldakiler illa bir sorun olduğunu anlayıp evime uğrayacaktı. Içeri girebilirlerse eğer banyo kan içerisindeydi elbette polis çağıracaklardı. Yalnız bunun ne kadar bir süre alacağını bilmiyordum.

Apartmandan dışarı adım atmamızla eliyle kolumu kavradı ve karanlık sokakta beni çekiştirmeye başladı. Gözlerim bir canlı belirtisi için sokağı tararken ışığı yanık daireyi görmemle bağırmaya başladım. En azından bu işe yarasaydı.

"İMDAT!! YARDIM EDİ-" 

Köprücük kemiğinin üstüne omuzuma yakın yere hızla gelen şiddetle ne olduğunu anlayamadan gözlerim kapandı ve bilincimi kaybettim.

***

Yattığım yatakta hafifçe gerinip uyumaya devam etmek için daha rahat bir pozisyon aldım. Az önce gördüğüm harika rüyaya dönmeye çalışıyordum ama mesanem bana pek de izin vericek gibi değildi.