•7•

2.8K 186 49
                                    

Yemek faslından sonra film izlemek için salona geçmiştik. İkili koltukta yanyana oturuyorduk. Korkut, Netflixten ne izleyeceğimize karar vermeye çalışırken benim gözüm yanımda duran cep telefonundaydı. Acaba fark ettirmeden alıp kaçabilir miydim onu hesaplıyordum. Yapabilme ihtimalim vardı ama iyi giden planımı sekteye uğratmak istemediğimden vazgeçtim.

Dirseklerimi dizlerime yaslayıp öne doğru eğilip televizyona odaklandım.

"Ne izliyoruz?"

Sorumu beklemiyor olacak ki kafasını çevirip dibinde olan suratıma baktı. Rahatsız olup kendimi hafifçe geri çektim. Bu gay olayları hala midemi bulandırıyordu. O yüzden fazla bir fiziksel temasa girmek istemiyordum.

"Amacın ne?"

Kaşlarım çatılırken kafa karışıklığıyla gözlerine baktım. Tamam kabul ediyorum yalan söylemekte hiçbir zaman iyi olamamıştım ama şu an çok da kötü bir performans sergilediğimi sanmıyordum.

"Ne?"

Suratını eğlenircesine bir gülüş kaplarken rahatça arkasına yaslandı. Halimle dalga geçer bir ifadesi vardı.

"O kadar salak mı duruyorum oradan. Ne yaptığını anlamıyor muyum sanıyorsun?"

"Ne yapıyormuşum? Kaçmaya çalışmam sıkıntı, konuşmamam sıkıntı, konuşursam o da sıkıntı. Ne istiyorsun benden tam olarak? Düzgünce iletişim kuralım istedim sadece."

Götümden salladıkça sallıyordum. Düz bir ifade ile gözlerimin içine baktı bir süre gülümsemesi çoktan solmuştu. Daha fazla dayanamayıp hızla ayağa kalktım. Bir şeyleri anlamasından korkmuştum.

"Siktir git ne bok yersen ye amına koyayım. İnsan gibi davranalım dedik gördüğümüz muameleye bak."

Arkamı dönüp odama doğru adımlıyordum ki Korkut'un sert sesi odanın içerisinde yükseldi.

"Buraya gel."

Adımlarım sekteye uğradı ama hemen toparlandım. Köpeği sanıyordu beni herhalde.

"Siktir git orospu çocuğu."

Elim kapının kolunu bulmuştu ki arkamdan gürültülü bir ses yükseldi ve ne olduğunu anlayamadan suratım sertçe kapıya çarptı. Korkut, kolumu tutup sırtıma bastırmış kendisini de bana yaslamıştı. Omzum zonklarken acıyla bağırdım. Kolum yerinden çıkacak gibiydi.

"Nerede olduğunu unutuyorsun herhalde. Karşında arkadaşın yok ağzını sikerim düzgün konuş."

Sinirli sesi kulağımın dibinden gelirken dediklerine odaklanamadım bile. Kolumu çekmeye çalıştım fakat oynamıyordu. Gözlerim acıdan dolu dolu olmuştu. Düştüğüm hal bir erkek olarak daha da zoruma gitmişti dahası beni bu hale düşüren ibnenin tekinden başka biri değildi.

"Bırak lan ibne piç."

Bağırışım bütün evde yankılanırken kapının diğer tarafından Tarçın'ın sesi yükseldi.

"Öğretelim bakalım."

Sessizce mırıldandığı şey kulaklarıma doldu ama ne demek istediğini anlamadım. Anlamaya çalışmadım da. Serbest elimi yumruk yapıp kapıya yaslayıp tüm gücümle Korkut'u itmeye çalıştım ama hiçbir işe yaramıyordu.

Ayağımı kaldırıp bacağına sertçe tekme atmaya çalışmamla arkamdaki beden titredi. Gözümün kenarından Korkut'un yüzüne yerleşmiş delice gülüşü gördüm. Sanki bu durum ona zevk veriyor gibiydi.

Yumruk yaptığım bileğimde aniden hissettiğim acıyla gözlerim büyüdü ve boğazımdan bir çığlık kaçtı. Ben kurtulmaya çalışırken o, bileğimi serbest eliyle sarıp şiddetle ezmişti. Gücünün bir kez daha farkına varmıştım. Elim gevşeyince sıkıca işaret parmağımı kavramıştı.

"Özür dile."

Beynim acıdan pele kıvamına gelmişti. Onu da geçtim ben bu sikik piçten özür falan dilemezdim. Ne bok yiyorsa yiyebilirdi zaten başıma gelmedik iş kalmamıştı.

"Hayır. Ne bok yersen ye özür falan dilemeyeceğim senin gibi birinden."

Sesim kararlıydı. Bir yandan düşünmeden de edemiyordum belki de suyuna gitmem gerekiyordu. Ama tam şu anda beni düşürdüğü şu halde bunu yapmayı gururuma yediremiyordum.

Ona dönük yaşlarla kaplı yanağıma yaklaşıp sertçe öptü. Dudakları yavaşça kulağıma doğru hareket etti. Kulağımda hissettiğim ıslaklıkla midem kasılırken suratımı daha çok kapıya bastırdım.

Kulağımda dilini gezdirdikten sonra sertçe ısırmasıyla işaret parmağımdan bir çıtırtı yükseldi. Kalbim korkuyla ve acıyla atmaya başlarken parmağımdan bütün vücuduma bir acı dalgası yayıldı. Başımın döndüğünü hissettim.

"Böyle davranmaya devam edersen yaşadığın acı yaşayacaklarının yanında hiç kalır. Sabrımı sınama."

Kendini arkamdan çekmesiyle daha fazla dayanamayıp kapının önüne yığıldım. Vücudumda güç kalmamıştı her tarafım sızlıyordu ve parmağıma bakmaya korkuyordum.

Kimse beni aramıyor muydu? Çoktan bir şeyler bulmaları gerekmez miydi? Günler olmuştu fakat Korkut o kadar rahattı ki bu beni daha da geriyordu. Belki de polisler kaçtığımı düşünmüştü. Çünkü evden çıkarken birkaç eşyamı almıştım.

Aklımı sikiyim en azından bir ipucu bırakabilirdim. Daha bu sabah yaptığım planı da sikip atmıştım. Mantıklı davranmam gerekiyordu bunun farkındaydım ancak elimden gelmiyordu. Gün geçtikçe aklımı yitiriyordum.

Benim bu halde olmama rağmen Korkut sanki az önce hiçbir şey yaşanmamış gibi az önce kalktığı yere oturdu.

"Elini yüzünü yıka gel. Film izleyeceğiz."

Gözlerim parmağıma kayınca çoktan morardığını ve şişmiş olduğunu gördüm. Orospu çocuğu ebemi sikmiş şimdi de oturmuş film seçiyordu.

Titreyen elimle parmağıma dokunmamla ağzımdan acı dolu bir inleme kaçtı. Tükürdüğümü yalamaktan başka şansım kalmamıştı. Parmağıma ne yaptığını dahi bilmiyordum o yüzden elimden hiçbir şey gelmiyordu.

Daha fazla tersine gitmemin benim zararına olacağını artık tamamen kavramıştım. Tamam az önce ne bok yerse yesin diyordum ama parmağımı sanki kürdan kırarmış gibi kırdıktan sonra korkmaya başlamıştım. Tek parça halimi daha çok seviyordum açıkçası.

"Korkut...parmağım."

Sessiz mırıltımı duymuş olacak ki oturduğu yerden kafasını çevirip bir bana bir de parmağıma baktı. Ağlamam hala durmamıştı ve üstüne üstlük tir tir titriyordum.

Ona nasıl baktığımı bilmiyordum ama suratındaki ifade yumuşadı sanki az önce ebemi sikenle aynı kişi değildi.

"Yanıma gel."

Bütün vücudum titriyordu. Ayakta durabileceğimi bile sanmıyordum bu halde. Ne yapacağımı bilemezmiş gibi suratına baktım.

Sağlam elimi yere koyup kalkmaya çalıştım ama titreyen bacaklarım, dönen başım beni yarıyolda bıraktı. Yere yığılmamla ağlamam şiddetlendi.

"Abartma."

Kulaklarım uğulduyordu. Kalbim ağzımdan çıkacakmış gibi hissediyordum. Sağlam elim tişörtünüm göğüs kısmını kavradı. Ağlamalarım arasından nefes almaya çalıştım ancak sanki nefes nasıl alınıyordu unutmuş gibiydim.

"Sikeyim..."

Boynumda hissetiğim el yukarı doğru bakmamı sağladı. Tekrardan nefes almayı hatırlamış gibi ciğerlerim oksijenle doldu. Hızlı hızlı nefes alıyordum.

"...dayanıksız..."

Ne sik konuştuğunu duyamıyordum bile. Görüşüm kararırken tek hatırladığım şey yüzüme değen soğuk ellerdi.

☆☆☆☆

Abi nolur ağzıma sıçmayın ♡

AVCI • GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin