Farkediş

514 38 33
                                    

Tek dokunuşla kalbimin bu şekilde hızının artması hiç adil değildi onun için normal bir şey olan bu temasın benim üzerimde bu etkisi hiç de adil değildi.

Mile kahvesini içip Ayça ile konuşmaya devam ediyordu odağımı Elif ve İlkin'e çevirdim beklediğim bakışlarla karşılaşmıştım sorun yok dercesine gülümsedim içimde ki fırtınanın dışa vurmasını asla istemiyordum.

Farkına vardığım şeyleri şimdilik gün yüzüne çıkarmak istemiyordum benim açımdan olan bu duyguları bastırmaktan başka elimden bir şey gelmiyordu.

Şuan evde yatağımda olup müzik dinlemek istiyordum neden gelmiştim ki sanki...

Ona karşı bir şeyler hissetmem tabiki de şimdi olan bir şey değildi Türkiye'de oynamaya başladığı ilk zamandan beri onu araştırırdım bunu neden yaptığımı anlamasam da kendimi bundan alamazdım.

Önceden evlendiğini,boşandığını ve hatta eski eşiyle birbirlerine gönderme yaptıklarına kadar biliyordum daha bir çok şeyi bildiğim gibi...

Sadece şuan neden sürekli onu araştırdığımı daha iyi anlamıştım aslında bunun farkına elbet varmıştım ama sürekli farklı bahanelerle kendimi kandırıyordum.

Şimdi yüz yüze görüp tanıyınca daha net anlamama sebep olmuştu.

Ondan hoşlanıyordum ya da daha fazlası...

Ne olacaktı bundan sonra hiç kestiremiyordum ama her şey belliydi.

Hiçbir şey olmayacaktı belki aramıza mesafe bile girerdi ondan hoşlanırken nasıl arkadaş gözüyle bakabilirdim ki...

Çok düşünüyordum oluruna bırakmak yerine hep kontrolcü olmak yoruyordu bir süreden sonra sıkıyordu insanı.

' Ebrar bu kadar suskun olman beni korkutuyor ya gıcık etmene bile razıyım ' İlkin'in konuşmasıyla koptuğum gerçekliğe geri dönmüştüm iyi olmuştu kafayı yemek üzereydim.

' Beni bu kadar sevmek sana zarar verir İlkin'im sen yeter ki iste seni gıcık etmek benim görevim. ' kızlar dediğimle kahkaha atmışlardı. Elif İlkin'in koluna vurarak gülüyordu.

' Elif biraz daha vurursan kol diye bir şey kalmayacak ben de haberin olsun '

' Aman ne değerli kolun var al vurmuyorum .' trip atar şekilde söylese de gülüyordu hala.

' Başka bir şey yapalım mı böyle oturacak mıyız sadece. ' Hande'nin konuşmasıyla rahatladım eve gitmek istediğimi şimdi belirtecek ve buradan gidecektim. Ben bunları düşünürken sinemaya gitmeyi teklif etmişti Aslı.

Aslı, Kübra, Derya, Hande,İlkin ve Elif sinemaya gitmeyi onaylamıştı. Ayça nişanlısıyla buluşacağını o yüzden gideceğini söyledi. Sıra ben,Mile ve Zehra'ya gelmişti. Zehra kız kardeşiyle alışverişe gideceğini belirtince diğer gözler ben ve Mile'ye dönmüştü.

' Ben uyumak istiyorum artık beni bu sefer cidden es geçin eve geçerim buradan.' bu dediğimi bizim kızlar anlamıştı ama Mile ne dediğimi anlamadığı için dikkatlice bana bakıyordu yüzüne bakmak istemiyordum bu yüzden gözlerimi kaçırdım. Bakmaya devam etseydim gözlerimi çekemezdim yüzü çok güzeldi ya da ben ona karşı bir şeyler hissettiğim için mi güzel geliyordu bilmiyordum.

Benden cevap alamayacağını anladığı için mi bilmiyorum ama bu sefer bakışları Ayçaya dönmüştü Mile'nin. Ayça İngilizce eve gideceğimi ve uyumak istediğimi söylemişti umarım yine onun yüzünden olduğunu düşünmezdi. Bana doğru dönünce ben de bakmak mecburiyetin de kalmıştım onaylar şekilde kafasını sallayıp onunda eve gideceğini söylemişti.

Bundan mutlu olmuştum sonuçta o da gidiyordu eve onun yüzünden gittiğimi sanmasını istemiyordum. Kızlarla vedalaşıp çıktım kafeden Mile de arkamdan ilerliyordu buraya arabayla mı gelmişti yoksa kızlarla mı sormak istiyordum ama bir türlü dönüp konuşamadım.

' Ebrar ' diye seslenen Mile'yle olduğum yerde durdum hayat bana oyun oynuyordu sanki...

Yavaşça arkama dönüp ona efendim dedim ama bakışlarım o hariç her yerdeydi. ' Sorun olmazsa acaba beni evime bırakır mısın sabah koç ile geldiğim için arabam yok şuan ' dedikten sonra ifadesiz bakınca ' Sorun olacaksa taksiyle donebilirim hiç sıkıntı değil ' demesiyle kendime kızdım benim ondan hoşlanmam onun suçu değildi neden böyle davranıyordum hayat bana cidden kıçıyla gülüyordu. Ben kaçar gibi çıkmıştım ama şimdi aynı arabada olacaktık kokusu arabama gelecekti düşüncesi bile...

' Yok ' dedim sadece bir an ağzımdan bu çıkmıştı ama demek istediğim bu değildi bu kız benim aklımı başımdan alıyordu can alan kısımda bunun için hiçbir şey yapmamasıydı.

Düşen yüzüyle hemen ' Yok derken ne sorunu olacak tabiki de bırakırım demek istedim gel geçelim arabaya şu tarafa park etmiştim.' iyi toparladığımı düşünüyordum Mile'nin tamam diyerek kafa sallamasıyla bundan emin olmuştum.

Arabanın yanına geçene kadar konuşmamıştık arabanın kapısını uzaktan kumandayla açtıktan sonra binmiştim. Mile de yerleştiğinde yola çıkmaya hazırdık. Yola çıkalı 5 dakika olmuştu ' Mile nerede oturuyorsun tam olarak adres verir misin ' evinin adresini sormak şuan aklıma geliyor olması ayrı bir ironiydi 5 dakikadan fazladır yoldaydık. Hadi benim dalgınlığın bir sebebi vardı Mile'nin neyi vardı acaba söylememişti. Yan tarafa doğru baktığımda onun da bana baktığını farkettim göz göze gelmiştik ama benim aşağıya doğru bakmamla bu göz göze gelme kısa sürmüştü. Aşağıya doğru bakmam iyi olmuştu emniyet kemerini takmadığını yeni farketmiştim arabayı sağa çektiğim de ne olduğunu sormuştu.

Hiçbir şey söylemeden üzerine doğru uzandığım da kendini geri çekmişti.

Bu hareket beni durdurmuştu ve ellerimi ateşe dokunmuş gibi çekmiştim. Kendimi sorguladım haklıydı sonuçta beni yeni tanıyordu ve ben bugün iki kez aynı şeyi yapmıştım.

' Emniyet kemerini tak istersen ve ev adresini söyler misin navigasyonu açacağım eve gidip uyumak istiyorum bugün fazlasıyla yoruldum ' fiziksel olarak değildi bu yorgunluk...

' Ben şey... evim Ma**** sokak ****** apartmanı ' başka bir şey söyleyecekti ama susmayı tercih etmişti bunu görmezden gelip onayladım ve adresi navigasyona yazdım buraya 15 dakikalık yoldaydı benim evime de 15 dakikalık bir mesafesi vardı.

Oyalanmadan arabayı tekrar çalıştırdım eve gidince uzun uzun düşünecektim bu yüzden şimdi düşünmemeye özen gosteriyordum. Hiç konuşmadan yolu bitirmiştik. Emniyet kemerini açan Mile'ye doğru döndüm ne olursa olsun yüzüne bakmak istiyordum bana gülümseyip teşekkür etti işte bu kadardı sorun yok dercesine gülümsedim. Arabanın kapısını açıp evine doğru ilerledi ama sanki bir şey vardı çünkü dönüp bana doğru bakıyordu gitmemi mi bekliyordu.

Ben bunu düşünürken yürüdüğü yolu geri döndü açık camdan kafasını uzatıp ' Bize gelip oturmak ister misin beni bıraktın o kadar kahvemi içmeni isterim ' tatlı bir şekilde konuştuğunda öylece kalmıştım ben Mile'den uzak duramıyordum bunu bir günde anlamıştım bu yüzden şuan hayır demem gerekiyordu, kendi başıma kalıp düşünmek istiyordum. ' Daha sonra kahveni içmek isterim sözüm olsun şuan sadece evime gitmek ve uyumak istiyorum. ' verdiğim cevap yüzünün asılmasına sebep olmuştu.

' Tamam o zaman öyle olsun ben gideyim artık görüşürüz Ebrar.' aynı şekilde görüşürüz dediğim de arkasını dönüp gitmişti. Pişman olmuştum onu biraz daha görmek isteyen kalbime beynim sus sinyalleri gönderiyordu ama kalbim için nafileydi , kalbim söz dinlemeyen laftan anlamayan bir organdı. Onu sevmek için benden izin almadığı gibi şimdi de görmek için can atıyordu ama bu sefer olmazdı en çok canı yanacak olanın kendisi olduğunun farkında bile değildi.

Veeee bölümün sonuna geldik bir sonraki bölüm bir aksilik çıkmazsa yarın gelecek. Mile'nin ağzından yazmak istiyorum ama belli de olmaz asdfghzxcvb
Arkadaşlar destek olur musunuz oy ve yorum bekliyorum yazma hevesimi güçlendiriyor.

'Mi Chica Fuerte' Where stories live. Discover now