Sevgilim

373 27 10
                                    

Ebrar'dan





Kapıdan içeriye girdiğimizde Büşra'nın yanına doğru ilerledik.




Biraz öncenin verdiği bir heyecan vardı üstümde resmen sevdiğim kadını öpmüştüm.




Sadece sevdiğim değildi artık sevgilimdi.




Elini tutup öyle ilerlemek isterdim ama ortamın buna müsait olduğunu düşünmüyordum.




Bizi gören Büşra sonunda der gibi sırıtarak bakıyordu.





' Sonunda geldiniz ya az kalsın masada ki her şeyi yiyecektim. '




Gülerek karşısına oturdum Mile'de yanıma oturmuştu.



' Bu arada sevgili oldunuz demi ay bu birbirinize gülümseyerek bakmanızı evet kabul ediyorum. ' biraz bekledikten sonra yine konuşmaya başladı.




' Allah'ım bir shipim tuttu daha ne isterim ki. '




' Büşra teşekkür ederim senin sayende bir şeylerin farkında olduk. ' bu dediğimle Mile'de konuşmuştu.




' Evet sayende. '



' Ay şımartıyorsunuz neyse ya boşverin şimdi beni tatili düşünün. '




Tatil hakkında konuşurken Mile ve Büşra iyice kaynaşmıştı.




Bu beni mutlu ediyordu Sevgilim ve yakın arkadaşım iyi anlaşıyordu.




Kahvaltımızı yapıp tekrar yola çıkmıştık.



Büşra arabada Mile'yi kıskandırmak için yaptığı şeylerden bahsedip bizimle dalga geçiyordu.



En son sussun diye Mile şarkı açmıştı canım Sevgilim çok güzel bir fikirdi.




' Sevgilim şuradan gözlüğümü verir misin? '




Gözlüğümü ersin diye bekledim ama hareketlenme gelmeyince sağ tarafıma baktım.




Mile kitlenmiş bana bakıyordu.




Söylediğim cümleyi düşündüğümde nedenini anlamıştım.




Elimi yüzüne götürüp yanağına dokundum. Sırıtarak yüzüne baktığımda yüzünü asıp gözlüğü uzatmıştı.



' Ebrar dalga geçme ya öyle birden söyleyince şaşırdım. '




Arkadan Büşra öne doğru eğilip heyecanla konuştu.



' Ya ne söyledi ben kaçırdım ben bunu güzelim desin diye zor- ' kafasını geriye doğru ittiğim için lafı yarım kalmıştı.




( Arkadaşlar Mile anlasın diye hep İngilizce konuşuyorlar)




Bu kız beni niye rezil ediyordu ya dost mu düşman mı belli değildi.




Bu sefer de Mile güldüğünde dalga geçme sırası ona geçmişti.



' Ebrar ya ne yapıyorsun kızım her şeyi anlatırım ha akıllı ol. '



He he anlatırsın diye dönüp kafa sallamıştım bunun üzerine ikimizde gülmüştük Mile ise anlamaz bakışlar atıyordu çünkü bunu Türkçe konuşmuştuk.




Biraz daha sohbet ederken telefon çalmıştı. Arayan Zehra'ydı.



Mile açmış hoparlöre almıştı.



- Alo Ebrar neredesiniz şuan biz geldik yoksunuz?



- Kahvaltı yapmak için durmuştuk şuan yoldayız 15 dakikalık bir mesafe kaldı.




- Tamam neyse sen telefonu Büşra'ya versene şimdi tekrar aramaya üşendim.



- Ne alaka lan.



' Ay ver telefonu bana Ebrar anlarsın şimdi. ' Büşra'nın dediğiyle telefonu uzattım.



Mile ise anlamıyordu konuştuklarımızı ona özet geçerken arkada Zehra ve Büşra'nın konuşmalarına kulak veriyordum.



- Anlat Büşra tuttu mu plan?



- Ay ben plan yaparım da tutmaz mı?




- Şaka yapıyorsun oldular mı şimdi bunlar yani seven ay sevgili heyecandan ne dediğimi şaşırdım ya.




- Evet Evet oldular görsen çok tatlılar.




- Allah'ım sonunda bunlar başaramazdı bizim sayemizde oldular kız.




- Evet Zehra gelince daha neler anlatacağım şuan Ebrar bana ve bir bakıma sana öldürücü bakışlar atıyor.



- Hoparlörde miydi kapat Büşra kapat.




Şimdi kızmak istiyordum ama yanımda duran güzellikle vazgeçiyordum.




Sonuçta onlar sayesinde aklımız başımıza gelmişti.




' Sonra konuşacağım sizinle. '




İkiside tamam deyince Zehra telefonu kapatmıştı.




Sonunda tatil yapacağımız yere geldiğimizde valizleri alıp ilerledik.





' Milem güzel bir tatil geçireceğimize eminim nasıl hissediyorsun? '




' Tatilin içinde sen varsın güzel olacağına bende eminim. '




Söylediği cümle  kalbimi dört nala koşan at gibi hızlandırıyordu.




Şuan ona sarılmak ve o güzel kokusunu içime çekmek istiyordum.




Büşra bizi bırakıp önden ilerlemişti kesin Zehra'nın yanına gitmişti.



Ben durunca Mile'de durmuştu ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.



Ellerimi beline sarıp kendime doğru çekmiştim.



Başımı boynuna gördüğümde işte ihtiyacım olan bu kokuydu.




Kollarını hiç beklemeden boynuma sarıp o da sarılmıştı.




Bir süre böyle beklediğimizde arkadan gelen alkış sesiyle ayrılıp oraya doğru baktık.




Bizim kızlar bize bakıyorlardı.




Alkışı bıraksınlar diye elimle gülerek durun yapmıştım




' Allah'ım duygulu bir anne gibiyim şuan. ' Zehra'nın söylediği hepimizi güldürmüştü.




Mile'ye söylediği şeyi çevirdiğim de o da gülmüştü.



' Eda abla gelip ikimize de sarıldığında işte istediğim şey olmuştu.




Eda ablanın onayı istediğim şeylerden biriydi zaten farklı bir şey de beklemiyordum.



Eda abladan sonra bütün takım gelip sarıldığında bu anın her şeye bedel olduğunu anlamıştım.





Veeeee bir bölümün daha sonuna geldik.



Selam arkadaşlar  uzun süredir bölüm atmadığımın farkındayım.


Böyle olmaz diyerek bu bölümü uzun uğraşlar sonunda yazdım finale az kaldı.


Umarım bölümü beğenirsiniz.


Güzellerim su içmeyi ihmal etmeyin.










'Mi Chica Fuerte' Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz