Bölüm 13

24.1K 1.8K 5.5K
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum
Keyifli okumalar




***



Kılıç, dondurucu gözüken buz mavisi gözlerini Kurşun'un gözlerinin en içine sabitlemiş, durduğu yerden tek bir adım atmadan dikiliyordu.

Omuzlarının gerginliği, gözlerinin anlatmaya çalıştığı şeyle birleştiğinde geride korkunç bir manzara bırakıyordu. Belki başka bir zaman olsa gerilebilirdim ancak bugün, hatta muhtemelen uzun bir süre bu öpücüğün etkisinden çıkamayacaktım.

Gerginlik, merak, stres gibi duyguları hissetmek için fazla mutluydum tam şu an. Dudaklarımda hala onun tadı varken fazla huzurluydum.

Ben en son ne zaman huzurlu olmuştum? Ben hiç huzurlu olmuş muydum ki?

Bugünü, az önceki birkaç dakikayı, yirmi bir yıllık mutluluk karşısında değişmezdim.

Profilini izledim. Yüz hatlarını bininci kez ezberledim.

6 Eylül 2022. Gelsinler ve desinler tam şu an.. Mutlu bir ailede doğacaksın, bir annen, bir baban, bir abin olacak. Gerçekten olacaklar. Sevileceksin. Senin de canın yansa içi titreyecek insanlar olacak etrafında. Hiç yalnız kalmayacaksın. Hiç evsiz kalmayacaksın. Hiç kimsesiz olmayacaksın. İlaçların bile olmayacak. Hiç intihar etmeyeceksin, gitmeyeceksin o uçuruma.. Hayır derim sevgilim. Ben ne o uçurumu, ne seni, onlara değişmem. Ben beni az önceki o öpücüğe getiren yirmi bir yıla tam şu an teşekkür ederim sevgilim. Ne baba, ne anne, ne Ataner, ne başkası.. Hepsiyle olabilecek mutluluğumu, seninle olacak mutsuzluğuma değişmem. Şimdi daha iyi anladım, sen benim yaşama sebebim değilsin. Sen benim yaşamımın ta kendisisin.

Göz kapaklarımı her açıp kapadığımda daha zor kontrol edebiliyordum kendimi. Saliselik karanlığın ardından yeniden gözlerimin önünde onu gördüğüm her an daha fazla acıyordu göğsüm.

Ben daha onun tadını almadan, sesini bile duymadan ona bu kadar bağlıydım, artık her şeyi bilirken bağımlı olmaktan başka çarem mi vardı?

Artık onun benden başka çaresi mi vardı?

Kurşun'la Kılıç'ın tansiyon seviyesi yüksek bakışması, içinde barındırdığı sözsüz cümleleri, bağırışları sonlandırdı ve Kılıç'ın gözleri üzerime saplandı.

Dümdüz baktı.

Kızdığı şey Kurşun'un bir adam öldürmesi mi, onu benim önümde öldürmesi mi, yoksa öpüşmemiz miydi? Bilmiyordum.

Boğazımı temizleyerek duruşumu düzelttiğimde Kurşun da hafifçe nefesini bıraktı ve bana dönerek "Gidiyoruz Elfida." dedi düzce. Kılıç bakışlarıyla ona her ne anlattıysa canını sıktığı belliydi.

Ne yapacağımı, nasıl rol yapmam gerektiğini, nasıl bir tepki vermem gerektiğini bilmiyordum. Ayarlarım karışmıştı.

Bir şey olmamış gibi mi davranmalıydım? Öpüştüğümüz için ona yakın mı davranmalıydım, yoksa adam öldürdüğü için geri mi durmalıydım? Gitmek istiyorum diye ortalığı ayağa kaldırmak normal şartlarda benim olduğum konumda, olduklarını sandıkları biri için en normali olurdu. Gerçi normal biri, bir ceset daha soğumadan katiliyle öpüşmezdi.

Onun gibi adamları biliyordum. Dahası onu biliyordum. O onu dolandıran biriyle öpüşüp koklaşmayı kendisine yediremezdi. Şimdi soğuk davranacak, aklınca beni geri tutarak her şeyi dengeleyecekti. Hatta istediğinde kolaylıkla dönüşebildiği o kötü adamı öne sürerek bu yolla beni aşağılayabilirdi bile. Ama beni bunun anlık bir gaflet olduğuna inandıramazdı.

Karşısında onun ağzından çıkana göre şekillenen, alıştığı kadınlardan yoktu.

Hep söylediğim gibi, ben ondan adımlarca öndeydim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 02 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mavzer ÇığlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin