21

24.3K 1.5K 1.3K
                                    

Merhaba! 4k bölüm
Yorum yapmayanın evini basarım

//

//

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

//


Asık suratı, çatılmış kaşları ve merdivenleri hızlı hızlı çıkmasından dolayı düzensizleşen nefesleriyle, oldukça dalgın bir şekilde hedefine ilerliyordu. Asansörü kullanmak istememişti, daraldığını hissediyordu. Üzerine giymiş olduğu gri renkli kazak da onu daraltma görevini memnuniyetle yerine getiriyor gibiydi.

Aslında, daralmış hissetmesinin asansörle veya kazakla alakası yoktu. Daha çok yanlış anlaşılmak ve anlaşılmamak daraltıyordu onu. Birinin, sizi doğru düzgün dinlemeden sizi anladığını sanması, sizinle konuşmadan bir şeyleri kafasında tamamlayıp kendince yorumlayarak bir kanıya varması saçmalıktı.

Şu an Taehyung'a göre, Jeon Jungkook tam bir aptaldı.

Merdivenin son basamağını da çıktığında, onu daha da bunaltan kıvırcık saçlarını geriye doğru itip sol tarafa doğru ilerledi. Bakışları tam karşıdaki yedi rakamıyla buluştuğunda zihnine doluşan anlar çatık kaşlarının bir nebze olsun düzelmesini sağladı.

Yedi numara...

Jungkook'la yaşadıkları dairenin numarası, ahşap kapılarına altın tonlarında işlenmişti. Her gün görmeye alışmış olduğu şeye şimdi, dikkat kesilerek baktı.

Seul'e üniversite için geldiği ilk gün, ev bulma telaşında olduğu sıralarda, ne zaman dahil olduğunu bile hatırlamadığı bir öğrenci topluluğunun mesajlaşma grubu sayesinde bu evin ilanını görmüştü. Sonrasında ise ev ilanıyla ilgilenen bir diğer kişi olan Jungkook'la iletişim kurmuştu. İlk mesajlaşmalarında, onun fazlasıyla soğuk ve mesafeli olduğunu düşünmüştü. Tabii, Jungkook da Taehyung için aynı şeyi düşünmüştü, ki öyleydiler de. Ancak tanışıp karşılaştıklarında durum böyle olmamıştı. Yüz yüze ilk sohbetleri, aralarındaki daimi sıcaklığın ilk temelini oluşturmuştu.

Eve taşındıkları gün, yedi rakamının, ikisinin de uğurlu sayısı olduğuna dair sohbet dönmüştü. Hatta birbirilerini, birbirilerinden habersizce, telefonlarına rakamla, "yedi" diye kaydetmişlerdi.

Taehyung avucu arasındaki anahtarı sıktığında tavşan figürlü anahtarlığı havaya kaldırdı. Figürün kaşları, tıpkı onunki gibi çatıktı. Evdeki ilk haftalarında Jungkook'a almıştı bu anahtarlığı. Kendisi için ise kalp figürlü bir anahtarlık almıştı, fakat sonradan anahtarlıkları Jungkook'la değiş tokuş yapmışlardı.

Normalde kesinlikle sevmeyeceği türden olan bu sevimli anahtarlıklar, o sıralar hoşuna gitmişti nedense. Tıpkı, Jungkook'un ona, evdeki ilk haftalarında aldığı sevimli saç aksesuarının, hoşuna gitmesi gibi.

Birlikte yaşamaya başladıkları ilk haftalardan hediyeleşmeleri bile aralarındaki hızlı gelişen samimiyeti gözler önüne seriyordu.

Taehyung bu samimiyeti önceden de sorgulasa da, hoşlanmaya veya başka türden bir çekime yormamıştı. Jungkook'un herkese karşı samimi olmadığını biliyordu. Arkadaşlarına -Namjoon'a- karşı, ona olduğu gibi ilgili değildi. Taehyung'a kullandığı güzel kelimeleri bir başkasına karşı kullanmazdı. Taehyung da Jungkook'a başkalarına davrandığı gibi davranmıyordu tabii. Ve en önemlisi, Jungkook'un yanında fazlasıyla rahat, konfor alanındaymış gibi hissediyordu.

7   | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin