Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
×
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
____________
Taehyung, omzuna astığı siyah çantasının kolunu düzelterek amfiden çıktığında sessiz koridorda adımladı. Bir sınavı daha atlatmanın verdiği rahatlıkla, derin bir nefesi dudakları arasından bırakmıştı.
Uykusuz, bitkin ve dalgın görünse de, koridorun ilerisinde duran sevgilisini ânında fark etmişti. Bakışları, yumuşamış ve ışıldamıştı. Şu an yalnızca, Jungkook'un boynuna atlamak ve bütün yorgunluğunu onun kolları arasında atmak istedi.
Sırtını koridorun duvarına yaslayan sevgilisi, kollarını göğsünde kavuşturmuş bir şekilde onu bekliyordu. Hafif dağınık olan uzun saçlarının bir kısmını siyah lastik bir tokayla gevşek bir şekilde toplamıştı. Kemik gözlükleri, kot ceketi, siyah pantolonu ve gevşekçe omzuna astığı sırt çantası ile her zamanki gibi yakışıklı görünüyordu.
Kütüphanede sabahlaması sebebiyle yüzünde oluşan yorgun ifade dahi onda çekici duruyordu. Taehyung'u süzdüğü sırada dili ile yanak içine baskı uygulayıp dudak piercingini çekiştirmesi afallatan türdendi. Ve bu afallatıcı tavrının sebebi, Taehyung'un kıyafetinden başka bir şey değildi.
Taehyung, her zerresini saran bakışlar eşliğinde adımlamaya devam ederken sabah fazla özenemediği kıvırcık saçlarını düzeltti. Dün geceden beri aklından çıkmayan müzik kutusunun kırılma mevzusu ışıldayan bakışlarını tekrardan soldurduğunda mahcup ve üzgün ifadesini gizleyemedi.
Nihayet ona açılan kolların arasına yerleştiğinde ve sıkıca sarmalandığında, "Sınavımın bitmesini mi bekledin?" Diye sordu. Sarılmaları esnasında başını Jungkook'un boynuna gömdü ve kokusunu derince içine çekti. İşte şimdi, sıcacık evindeydi.
