34.

5.2K 181 30
                                    

Deponun önündeydik. Yarkın arabanın torpidosunu açıp içinden silahını aldı. Pantalonunun arkasına yerleştirdi.

"Yarkın?"

Ses tonumdan ne söylemek istediğimi anlamıştı. Yüzümü avuçlarının arasına alıp yanaklarımı sevdi. "Geleceğimizi tehlikeye atacak hiçbir şey yapmam. Sadece koruma amaçlı aldım yanıma." Bu adam öldürmeyeceğim demekti.

Az da olsa rahatladım.

Alnıma öpücük kondurdu. "Sen burada kalıyorsun." İtiraz etmek için ağzımı açtığımda konuşmama izin vermedi. "Çatışma çıka bilir."

El mecbur başımı salladım. "Dikkat et lütfen. Kendine de kızıma da."

Gülümsedi. "Tamam, ay ışığım." Bakışlarını benden çekip önüne döndüğü an gülümsemesi silindi, kaşları çatıldı, bakışları sertleşti. Arabadan indi. "Sakın arabadan inme. Kapıları kitle." diyerek son uyarısını yaptıktan sonra kapıyı kapattı. Ben de kitledim.

Hasan, Yarkının korumaları ve daha tanımadığım bir kaç erkek vardı. Yarkın önde depoya girerken onlar da peşinden gitti.

Bir kaç dakika sonra çatışma sesleri duyuluyordu. Bu o demek ki kızım oradaydı. Çok endişeliydim. Arabadan çıkmak istiyordum lakin Yarkının gazabına uğraya bilirdim. Kızım güvendeydi her halde. Yarkın onu tehlikeye atacak hiçbir şey yapmazdı.

Ellerimi açıp dua etmeye başladım gözyaşlarımla. "Allahım, lütfen kızımın ve eşimin bana sağ salim gelmesini sağla."

Yakınlardan polis siren sesleri duyulmaya başladı. Git gide siren sesleri yaklaştı ve jandarma tam olarak deponun önünde durdu. İçinden jandarma ekipler çıkıp etrafı çevrelediler. Bir kısmı depoya girdi.

Çok geçmeden jandarma ekipleri içeriden elleri kelepçeli bir sürü insan çıkardı.

Nefeslerim düzensizleştiğinde kalp ritmlerim de düzensizleşmişti. Elim kalbime gitti.

Endişeyle göz gezdirdim etrafa.

Yarkın neden çıkmıyordu? Bir şey mi gelmişti başına? Kızım iyi miydi?

Ambulanslar da jandarmalar gibi etraftaydı. Bu durum beni çok korkutuyordu.

Gözlerim depodan çıkan insanlarda gezinirken biriyle gözgöze geldim.

Siyah hareleri gülümsüyordu her şeye rağmen. Kucağına çevrildi bakışlarım. Kızımız kucağındaydı. Hava soğuktu, yağmurluydu lakin kızımın üstü inceydi, üşütcekti.

Hemen arabanın kapılarını açıp kendimi arabadan dışarıya attım. Koşarak yanlarına gittim. Demin evden aldığımız beresini kafasına takıp ceketini giydirdim. Ardından onu kucağıma alıp sımsıkı sarıldım. Göğsüme sokuldu.

Başının üstüne, yüzüne sayısız öpücükler bıraktım.

Bakışlarımı ona çevirdim. Yarkın bizi buruk bir gülümsemeyle izliyordu. Hemen göğsüne sindim. O da güçlü kollarıyla bizi sardı. Başımın üstüne öpücük kondururken kızımın başını okşadı.

"Size söz veriyorum. Hep birlikte olacağız. Bir daha birbirimizden ayrı kalmayacağız." dedi tok bir sesle.

"İnşAllah."

Sonra Sema çıktı içeriden. Yüzü gözü yara içindeydi. Sağlık çalışanları onu ambulansa götürürken bize baktı. Benimle gözgöze geldiğinde bakışlarında hüzün vardı. Başını sağ omuzuna yatırıp özür diler gibi baktı bana. Hemen Yarkından ayrılıp yanına gittim. Onu ambulansın arkasına oturttular. Yaralarına pansuman yapmaya başladılar. Dudağının kenarı yaralanmış, yüzü kızarmıştı. Yüzündeki kızarıklık tokat izine benziyordu. Kollarının bir kısmı mordu. Ona zorbalık yapmış, canını yakmışlardı.

Ay Işığım (+18)Where stories live. Discover now