[ 32 ]

9K 637 525
                                    






iyi okumalar dilerim♥

aşka bir haber'in başından beri (hatta kurguyu bulduğum ilk günlerden beri) beklediğim o kutsal bölüm... sizindir. (bu bölüm volkan konak'a dikkat edin.)

ay bir de bu bölüm sırf sizi fazla merakta bırakmamak için BAYA erken geldi çünkü bölüm tam olarak 10k kelime ve matematik çalışmak yerine oturup sürekli bölüm yazdım ama sonraki bölüm biraz geç gelicek... yine de bu bölüm çok uzun hatta bugüne kadar wattpad üzerinde yazdığım en uzun 2. bölüm oldu. sonraki bölümün gelme süresi birazcık uzun olsa da (çünkü sınav haftası🫠) bu bölüm zaten bizim normalde 3 bölümümüz uzunluğunda. o yüzden açıp açıp okuyun bu bölümü WBSOWNDOWNDOWNDWHSOQMAWKS ama merak etmeyin aşırı da uzun olmayacak bölüm araları ya

son olarakkkk sevdiğiniz alıntılara yorum bırakmayı unutmayınnn!! hem uzun, hem de bol bol duygu içeren bir bölüm oldu, sevdiğiniz/hoşunuza giden kısımlara yorum bırakmayı ve vote atmayı unutmayınnn, tekrardan iyi okumalar dilerim<3

madison beer - reckless

taylor swift - my tears ricochet

taylor swift - cardigan

olivia rodrigo - traitor

olivia rodrigo - vampire

🎧

Her şey darmadumandı.

Neden, diye sordum.

Neden?

Neden?

Neden?

Bir cevap alamadım. Duvarlar sessizce durmaya devam ediyordu oldukları yerde. Önümdeki nesneler sabitti, hareket etmiyorlardı. Aradığım cevabı bana veremezlerdi. Aradığım cevabı bana artık kimse veremezdi.

Belki de ilk kez, ilk defa, kendimi inandırmak istemiştim. Belki kandıracaktım kendimi, ama kanmak istemiştim. Her şeyin iyi olacağına. Onun gitmeyeceğine. Onun gideceği korkusuyla onu hayatımdan çıkartmayacağıma. Sadece bir kere olsun bunlara kendimi inandırmak, kendimi kandırmak istemiştim.

Ancak hayat sizden istediğiniz her şeyi koparıp almaya yeminliydi.

Büyük bir aptaldım. İnanacak kadar büyük bir aptaldım. Güvenecek kadar büyük bir aptaldım. Bu kadar aptal olmamalıydım. Körü körüne inanacak kadar saftım. İçimdeki sebepsiz sevgiye aç, sebepsiz sevgiye muhtaç Beren'in gözü öyle kördü ki, hiçbir hata aramamıştı. Hiçbir kusur konduramamıştı yaşananlara.

Sevgiye açlığım, sevgisizlikten gelmiyordu. Ailem tarafından sevilen biriydim, biliyordum. Ancak benim muhtaçlığım, sebepsiz sevgiyeydi. Beni sebepsizce, durduk yere sevecek birine muhtaçtım. Ailem beni seviyordu. Çünkü ben annem ve babamın kızı, abimin kardeşiydim. Bir sebepleri vardı onların. Kimse kendi kızından ve kardeşinden nefret etmek istemezdi. Ve hâl bu olunca, geriye tek bir seçenek kalıyordu; onlar beni sevmek zorundaydı.

Oysa herhangi bir durumdan beni sevecek birineydi açlığım. Sadece beni durduk yere sevecek birineydi. Öylesine. Sebepsizce. Neden onu seviyorsun diye sorulduğunda cevabının bulunamayacağı bir sevgiye. Odaklandığımda dudaklarımı birbirine bastırmamı ve kaşlarımı çatmamı sevecek birine. Bir şey içerken her zaman sol elimle tutmamı sevecek birine. Gülerken burnumu kırıştırmamı sevecek birine. Yazı yazarken hep bir bacağımla tempo tutmamı sevecek birine. Bir şey izlerken dilimi dişlerim arasında sıkıştırmamı sevecek birine. Kitap okurken her zaman ilk başta son cümlesini okuyarak kitaba başlamamı sevecek birine. Gece uyurken tek ayağımı mutlaka yorganın dışına çıkarmamı sevecek birine. Konuşurken ellerimi ve kollarımı rahat tutamayıp, hep sağa sola çarpmamı sevecek birine.

aşka bir haber | textingWhere stories live. Discover now