Kaçmak

99 4 4
                                    

"Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendime bir yer edinemiyorum, kendime bir yer..."

                       Nilgün Marmara


(Ziyanın Ağzından)

Çarpıp çıktığım kapıdan gençliğiminde benden,bu evden uzaklaştığını hissettim bir daha asla geri gelemeyecek yıllarımın derin ve sonu gelmeyecek bir acıyla uçup gittiğini hissettim.Bir zamanlar huzuru bulduğum odanın buz gibi soğuduğunu ölümün kuvvetli sessizliğiyle hissettim öpmeyi sevdiğim eller avuçlarımın içinde buza dönüşmüştü,bakmaya doyamadığım o yüz bir çiçek gibi kurumuş solmuştu yüzüne su serpsem kabuk bağlamış dudakları ufacık bir damlayla bile olsa hareket edermiydi,göz kapakları yeniden açılırmıydı,yeniden görürmüydüm toprak rengi gözlerini...göremedim,duyamadım,hissedemedim.
  Yürüdüğüm sokaklar boyunca attığım her adım sanki benim ayaklarımdan değildi ayaklarımın her bir adımda yerden kesildiğini hissediyordum.Benmiydim ölü? Ruhum beni terkedeli çok olmuştu ama bu defa geri gelmeyeceğinden emindim.Ben bir daha aynı kişi olmayacaktım.
  Kuşların cıvıltıları acılı bir sela sesi gibi kulaklarımı dolduruyordu,beynimin içi lavlarla dolmuşcasına cayır cayır yanıyordu ve her an dışarıya püskürecekmiş gibi fokur fokur kaynıyordu sesler...sesler...sesler...
 

   Neden gelmiştim bu manzaralı yere,nereden bulmuştum burayı.Bu yere asla gelmemem gerekirken nasıl olmuştuda buradaydım?
Geri dönmelimiydim? Bir daha asla gelmemek üzere burayı terketmelimiydim?
  Kalbim acıyordu burada yalnızdım.Yalnızlık ne kadar kolay söylenebilir ama içi dolu yaşanması zor bir şeydir dimi? sığamazsın eve,odalara,bazen yıkandığın su bile zehir gibidir tükürsen bile geçmez kan kustuğunu hissettirir azap gibi gelir yaşamak...Yalnız olmakla yalnız hissetmek arasında dağlar kadar fark vardır yalnız olmaktan kendinle vakit geçirmekten zevk alabilirsin ama yalnız hissetmek derin bir duygudur ve insanın içine acı verir.Bir şey olsun dersin ufacık bir şey olsunda beni bu yalnızlıktan kurtarsın dersin ama kurtarıcın olmaz böyledir işte.
  Bir zamanlar isimlerimizin baş harflerini kazıdığımız yerde gezindi parmaklarım,gözlerimi sıkıca kapadım yutkunurak kalbim titriyordu,kalbim ağlıyordu.Parmaklarımın altında onun elini hissediyordum gözlerimin kapalı durduğu her ânda saçlarının kokusu geliyordu burnuma bir an gözlerimi açsam onu göreceğimi hissediyordum ve açtım gözlerimi..

Buradaydı...tam karşımda..

Bir bebeği sever gibi dokunuyordu elleri yanaklarıma ve bedeni bedenime daha çok yaklaşıyordu sıcak buseleri yanaklarımda dolaşıyordu çocuk gibi ağlayarak öpüyordum dudaklarını...

Veda MektubuWhere stories live. Discover now