2- ❝Yapılması Gereken Sorumluluklar❞

1.4K 122 27
                                    

Rauf Faik - я люблю тебя давно

Yorgun zihnim, daha fazla çalışmak istemiyorcasına gözlerimi kapatmam için uyarı verirken, yanan kalbim ise zihnimi reddediyor ve zaten acıyan canımı daha fazla yakmak istercesine kasılıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yorgun zihnim, daha fazla çalışmak istemiyorcasına gözlerimi kapatmam için uyarı verirken, yanan kalbim ise zihnimi reddediyor ve zaten acıyan canımı daha fazla yakmak istercesine kasılıyordu. Çeneme sanki tonlarca yük yüklemişler de saniyeler içerisinde kırılmaya hazırlanıyor gibiydi. Boğazımda ki yumru artık nefes almama bile izin vermiyordu. Gerçi aldığım her bir nefes tıpkı diken misali kalbime batıyordu, daha fazla dayanamıyordum. Yorgun zihnim ve kırgın kalbim kendi aralarında savaş verirken, ben sanki bu savaşın ortasında kalmış küçük bir çocuk gibi yardım bekliyordum. Benim bu dinmeyen yorgunluğumu ve kırgınlığımı kim dindirecek?

Elimle göz yaşlarımı silerken, sadece düşünmüştüm. Cidden bütün imkanlarımı aynı anda sağlamama yardım edecek bir işi nereden bulabilirdim? Pencereden ay ışığına bakarken, o sanki bana umut olmak istercesine yıldızlardan daha fazla parlıyor ve sanki her şeyin daha iyi olacağını imâ ediyordu. Annem hep yıldızlara bakmama gerek olmadığını gözlerine baksan yeter derdi. Peki o yıldızlar hâlâ parlıyor muydu? Yoksa artık parlamaktan bıkmış gibi sönmüş müydü? Sanırım her biri sönüyor ve ben bunu durduramıyordum, artık benim parlayan yıldızlarımı kimse tekrar aydınlatamazdı.

Neden kovulduğumu bile anlamadığım işten döneli üç-dört saat olmuştu. Ağlamaktan artık gözlerim şişmişti. Geldiğimden beridir neden kovulduğumu anlamaya çalışıyordum, fakat uzun süredir tek aklıma gelen şey acaba oğluyla konuştum diye miydi? Tamam, cidden bunun için kovduysa kibirli piçin tekiydi. Çalışma masamda ki testlere baktım, belki biraz test çözerek yaşananları bir süreliğine de olsa aklımdan silerdim. Çünkü şu an üzerimde büyük sorumluluğu düşünmek istemiyordum. Üzerime daha fazla yük bindirip altunda ezilmek istemiyordum.

Kucağımda ki küçük kareli yastığı yatağımın bir kenarına rastgele atarken, ayağı kalkıp birkaç adımda çalışma masamda kendimi bulmuştum. Sandalye mi geriye çekip otururken, matematik testini açıp çözdüğüm sorulara baktım cidden bu kadar az mı çözmüştüm? Birkaç hafta sonra sınavlar başlıyordu ve ben o kadar şeyin arasından derslerimi unutmuş ve bildiğim konuları bile artık çok net hatırlamıyordum. Sıkıntıyla nefes alıp küçük kalemlikten, uçlu kalem çıkardım. Hayat yüzüme hiç gülmüyordu, her seferinde üzerime bir yük bindiriyor ve o yükle yürümem için beni zorluyordu. Ben ise her bir adımımda ve gün geçtikçe tükeniyor, daha fazla yoruluyordum.

Sıkıntılı bir nefes alıp sayfa çevirdim. Cidden hiç derdim yokmuş gibi birde işten kovulmuştum. Moralim bozuk bir şekilde nereye kadar test çözebilirdim bilmiyorum ama her zaman yaptığım gibi yorgun zihnimi daha çok yormaya çalışarak ders çalışmaya çalıştım. Uyuyamayacağımı bildiğim için ders çalışmak daha cazip geliyordu.

Neredeyse bir buçuk saat boyunca matematik çalışmıştım, esnemek için ellerimi havaya kaldırıp gerildiğimde, artık gözlerim uyumam için beni zorluyordu. Ayağı kalıp sandalye mi öne doğru çekip testimi bile kapatmadan odamdan çıktım, anneme bakmam gerekiyordu. En son eve geldiğimde nasıl olduğunu sormuş biraz konuştuktan sonra odama çekilmiştim. Zaten şu işten dolayı hep yoğundum ve annemle ilgilenemiyordum bile. Odamın kapısını yavaşça kapattım, eğer uyuyorsa rahatsız etmek istemiyordum. Hemen ileride duran kapıya yaklaştım, kapıyı büyük bir sessizlikle açmaya çalıştım, annem zayıflamış bedeni ve yüzüyle kapıya dönmüştü. Gerçi benimde hiç ondan farkım yoktu. O kendi hastalığıyla cebeleşirken, ben ise işe git ordan okula git, part time çalış derken çökmüştüm. Sıcak ama bir o kadar da yorgun gülümsemeyle ona baktım.

𝐂𝐨𝐧𝐭𝐫𝐚𝐜𝐭𝐞𝐝 𝐋𝐨𝐯𝐞 '𝐓𝐤 Where stories live. Discover now