7- ❝Seni Çok Özledim❞

562 71 24
                                    

Doko - Psycho

❝Doko - Psycho❞

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yazar'dan

Genç çocuk, patronunun hemen kulağına doğru fısıldayarak sorduğu soruya karşı saniyelik gözlerini kapattı. Elbette cevabı saniyesinde vermesi gerekiyordu, fakat kendisi neredeyse bir dakikaya kadar susmasına karşılık patronu olduğu yeri değiştirerek tekrar önünde durmuştu. Genç çocuk gözlerini açarak oldukça emin bir şekilde, "Bir şey hakkında konuşmuyorduk Bay Ki- Taehyung, Jimin şaka yapıyordu." Dediğinde, stresten dolayı o kadar hızlı konuşmuştu ki yutkunmadan edememişti, patronu ise, genç çocuğun bu şüpheli hareketlerine karşı kaşlarını daha çok çatarak genç çocuğa dikkatlice bakmıştı. Elbette bu cevabına saf gibi inanmamıştı. Çünkü kardeşinin ne konuda şaka yapıp yapmadığını çok iyi bilen birisiydi. Ve Jimin cümlelerini kurarken oldukça ciddi duruyordu. Karnına yumruk yemiş gibi patronunun karşısında rahatsızca kıpırdanan genç çocuk, anında toparlanmaya çalıştı. Genç çocuk konuşmak adına sahte bir öksürükle boğazını temizledi. "Yani neden konuşalım ki?" Dedi, masumca. Patronu ise ellerini pantolonun cebinden çıkararak göğsüne yerleştirdi. Ve genç çocuğa bir adım atarak sorgulayıcı bakışlarını esirgemeden önünde dimdik durdu."Hmm, bilmem. Ne kadar odun(!) olduğum hakkında konuşmuşsunuz, sen daha hakimsin bu konuda diye biliyorum." Odun kelimesini alaya alarak söylediğinde sahte bir mahçuplukla yüzüne baktı. Genç çocuğun o anki hayali yüzüne bir tane yapıştırıp, 'öyle değil misin zaten!' demekti. Fakat hiç çatlak birisiyle uğraşamayacağını düşünerek, hayalini tozlu bir rafa atarak gerçeğe dönmeye çalıştı. Hızlıca başını iki yana salladı. Sesini oldukça kendinden emin ve ciddi tutmaya çalışarak, "Hayır ne münasebet, tanımadığım kişiler hakkında konuşmam." Demişti. Ama seni de az çok tanıdık, tabi ki odun diyeceğim! Diyesi vardı.

[Ne münasebo.]

Genç adam, küçüğün hâlâ böyle şüpheci davranmasına karşı tek kaşını kaldırarak bir adım daha atmıştı. Tamam, dedi küçük. Korksa mı yoksa korkmasa mı pek emin değildi. Korkmak istememesinin sebebi sözleşme vardı. Ama korkmasının sebebi ise maaşını daha da keseceği belki de daha fazlası. Tanrı'm, bu adamın bu yanında ne yapacağımı şaşırmış hâldeydim, dedi küçük. "Ha, tanısan konuşacaksın yani?" Anında kaşlarım çatılırken, bu sefer çekinmedi bakışlarından, ama o az önceki ciddiyetinden en fazla beş altı saniye kurtulmuştu. Aslında pek de kurtuldu da denilemezdi. Sadece çatık kaşlarına, çok hafif kırışmış olan burnuna ve tabi dudaklarına dikkatlice gözlerini gezdirmiş, daha sonra genç çocuğun çekinmeyerek bakan gözlerine dikmişti karanlık irislerini büyük olan.

"Hayır, neden konuşayım ya? Sadece öylesine komik anılarımızdan bahsederken zamanın nasıl geçtiğini fark etmedik o kadar." Dedi. Küçük, hafif kızgın çıkan sesiyle. Gerçi birazcık(!) kızmıştı fakat bunu sesine yansıtmak pek tercihi olmamıştı. Gerçi iyiliği için olmaması daha iyiydi. Her ne kadar resmiyetle konuşmasalar ki, bu Yeonjun içindi. O genç çocuğun patronuydu ve rahat bir şekilde konuşamazdı. Büyük olan zaten küçüğe yerini yeterince hatırlatmıştı. İleri gidersen küçük olanda hatırlatmaktan elbette ki çekinmeyecekti. Sonuçta hep çalışanlar hadlerini aşmazlardı. Küçük olanda elbette ki bunun bilincindeydi. Daha fazla bu konuyu konuşmak istemedi. Fakat patronu oldukça ısrarcıydı. Küçük olan derin nefes alarak içinden, 'hayır madem çok merak ediyorsan, git Jimin'e sor. Beni ne diye sıkıştırıyorsun ki!' keşke dedi. Keşke bu dediklerimi o da duysa fakat bu çalıştığı süre zarfında oldukça imkânsız şeylerdi. Gerçi kendisi istememişti bu işi, kovulsa da işine gelirdi. Fakat bu işinin daha çok zorlanmasına sebebiyet vereceği için maalesef, bu konuda asla işine gelmiyordu. "Pekâlâ, zaten kokusu çıkar yakında. Bu olay içinde ekstra cezan." Diyerek küçüğün yüzüne yaklaştı. Küçük, fazla dibinde duran yüze karşı gözlerini kaçırdı ve başını hafif geriye attı. Bitmeyen cezalar diyerek göz devirmek istedi fakat bu hemen karşısında duran şahıstan dolayı biraz zor gibi geliyordu. İmkânsız değildi. Mesela şu lânet işten kovulsa kesinlikle ilk yapacağı şey ağzına geleni saydırmaktı. Fakat maalesef bu şimdilik zor bir ihtimaldi. "Bu gece buradasın, Yeonjun'un odasında kal." Dediğinde, küçük kaçtığı gözlere baktı. "Olmaz." Ani cevabına karşı büyük olan kaşlarını kaldırarak, "ne demek olmaz? Fikrini sormadım." Dediğinde, küçük başını iki yana salladı. "Efendim, evde annem var ve ona bakmam gerek olmaz, lütfen." Küçüğün yakarışına karşı büyük olan yüzünü küçüğün yüzünden uzaklaştırarak başını iki yana salladı. Elbette sırf bu olay için değildi. Kabullenemediği bir şekilde onun burnunun dibinde kalmasını istiyordu. "Hayır dedim. Madem için rahat değil, evinin adresini ver ve oraya bir koruma göndereyim?" Dediğinde, küçük başını yere eğerek iki yana salladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝐂𝐨𝐧𝐭𝐫𝐚𝐜𝐭𝐞𝐝 𝐋𝐨𝐯𝐞 '𝐓𝐤 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin