🌟B.D 3. Maymun gözünü açtı 💫

155 35 3
                                    


Kapıdan çıkar çıkmaz Sezer bey! diye bağırdım.

Binmek üzere olduğu arabasının önünde bir ayağı içerde geriye baktı. Koşarak yanına gelip ellerim dizlerimde öne eğik aldığım bir kaç nefesten sonra yerimde doğrulup,

" Sekreteriniz olmaya talibim."

Adam anlamaz şekilde kaşlarını havaya kaldırarak bir bana bir arkamda ki kafeye baktı.

" Ne? "

Aklındakinin ne olduğunu tahmin edebiliyordum. Vasıfsız bir eleman olduğumu düşünüyor olmalıydı.

" Şey özür dilerim kusura bakmayın.
Böyle aniden tepeden inme söyledim.
B-ben az önce söylediklerinizi duydum."

Karşımdaki adamın kaşları çatıldı bu kez.

" Ya-yanlış anlamayın sakın. Ya-yani sizi dinlemedim. Gerçekten!
B-ben kulak misafiri oldum. "

" Kusura bakma küçük."

Dedi arabasına binerek.

" Liseli ergen kızları işe almıyoruz."

Liseli?
Ergen?
Hemen atıldım.

" Üniversite öğrencisiyim ben! "

Dediğimde kapıyı kapatmadan önce bir kez daha baktı. Söylediğim şeyin doğruluğunu sorguluyordu bakışları.
Tabi içerde yüzüme bile bakmamış, şimdi ise karanlıkta yarım yamalak gördüğü tipim, boyum ve zayıflığımla beni lise öğrencisi falan sanmıştı.
İkna etmek adına yanına doğru gelip,

" Üniversite öğrencisiyim gerçekten. Hukuk üçüncü sınıf. Yirmi iki yaşındayım. Hem okuyor hem çalışıyorum. Daha önce de bir süre sekreter olarak çalışmıştım. Deneyimim var."

Ellerimi önümde birleştirdim mahcup .

" Garsonluktan daha iyi bir işe ihtiyacım var. Ama okuldan sonra ve hafta sonları çalışabiliyorum sadece."

Bu cesaret nasıl ve nerden gelmişti bilmiyorum ama ilk kez bu kadar uzun konuşuyordum tanımadığım biriyle. Dahası kendi ağzımla iş istiyordum. Hem de hayranlık duyduğum adamdan.

Bir kaç saniye sessiz yüzüme baktıktan sonra elini ceketinin iç cebine attı ve bir kart çıkarıp bana uzattı.

" Ayak üstü konuşacak vaktim yok. Yarın gel bi bakalım. Arkadaşım da olur derse bi şansın olabilir. "

Sevinçten gözlerim büyümüştü. Elindeki kartı alıp teşekkür ederken o motoru çalıştırıp gaza bastı sonrada hızla uzaklaştı. Arabası gözden kaybolana kadar onu izledim. Tamamen kaybolduktan sonra, hızlı adımlarla geri döndüm içeriye. Kaldığım yerden devam ettim işime tabi ağzım kulaklarımda.

*****

Aradan saatler geçmiş, çalışma saatimi doldurmuş günlük yevmiyemi de aldıktan sonra kafeden ayrılarak yağan yağmur eşliğinde gelmiştim eve. Otobüsten inip eve kadar olan yolu da şemsiye altında yürümüştüm. Hâlâ yağıyordu çünkü. Gel gelelim oturduğum evin olduğu binanın önüne gelince kala kaldım. Çünkü ayaklarım yürümek içeriye girmek istemiyordu. Biliyordum ki Ece evdeydi. Ve eve girdiğimde onu görmek onunla konuşmak istemiyordum. Bugün duyduğum şeylerden sonra nasıl bakabilirdim yüzüne. O belki numarasına devam edebilirdi ama ben yapamazdımki. Nasıl hiçbir şey olmamış gibi davranabilirdim. Hayır yapamazdım. Ama artan bu yağmurda dışarıda da kalamazdım. Of Allah'ım.

Ağır adımlarla yürüyerek binadan içeriye girip üst kata yöneldim. Oturduğum dairenin önüne gelip elimdeki ıslak şemsiyeyi kapatarak merdiven arasında ki peteğin üzerine bıraktım. Çantamdan anahtarımı alıp kapıya takarak çevirdim. Botlarımı çıkarıp elime aldıktan sonra yavaşça açtığım çelik kapıdan içeriye girip arkamdan kapattım kapıyı. Kapı arkasındaki vestiyerin önüne geldiğimde Ece'nin ıslak çizmelerini gördüm yerde. Yine öylece yere atmıştı. Her zaman yere atar alıp ben koyardım yerine.

BİR DİLEK ( TAMAMLANDI ✔️)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin