Solcu Aşk +18

14. Bölüm

"Peki hayalin var mıydı küçükken?"

"Asker olmak istiyordum, sonra 18 yaşında sınav sonuçları açıklandığında fikrim değişti, ve bu şirket işlerine girdim."

"Neden fikrin değişti."

"Çünkü babamdan kalan bu işi devam ettirmek istiyordum."

"Asker olsaydın hiç düşünemiyorum, artık düşman falan bırakmazdın." dediğimde gülümsedi.

"Kaç tane sevgilin oldu?"

"1"

"1 mi?"

"Evet, o da 17 yaşımdaydım, 19 yaşında da ayrılmıştım."

"Büyükmüşsün."

"Saçma sapan bir şeydi zaten, yani tam ilişki de denmezdi."

"Ayrılıyor muydunuz sürekli."

"Evet." dediğinde kafamı salladım, bacağımın arasında bana sarılarak uzanıyordu, kafası ise göğüslerimdeydi.

Saçlarını okşuyordum.

"Senin kaç tane oldu?"

"1"

"İlk aşkın olmayı isterdim."

"1 tane oldu, o da sensin."

"Ciddi misin? Hiç sevgilin olmadı mı?"

"Hayır, hiç olmadı." dediğimde gülümsedi, "Ama ben senin ilk aşkın olmak isterdim."

"Zaten ilk aşkım sensin."

"Ne?"

"Boşver, ben böyle uyumak istiyorum." dediğinde sevmediğini bildiğim için ellerimi çekip omuzlarına koydum, "Saçımı okşa..." deyip elimi saçlarına koyduğunda gülümsedim.

Uykuya daldığında bende uyumaya başladım.

-

Sabah kalktığımda Aktan telefonda biriyle konuşuyordu,
"Evet, henüz değil." yatağa oturmuştu, sırtı dönüktü.

Yavaşça kalkıp sırtına atladım.

"Günaydın!" dediğimde güldü.

"Neyse sonra ararım görüşürüz Ozan." deyip telefonu kapattı ve telefonunu komodine bırakıp bacağımı öptü, omzuna çıkmaya çalışırken gülüyordu. Omzuna çıktıktan sonra saçını öptüm, "Hadi, kalk." dediğimde ayağa kalktı, "Tut elimi düşme." dediğinde elimi tuttu.

"Eğil." deyip kapıyı açınca eğildim, geçtiğimizde aşağı inmeye başladık.

"Yavaş." dediğimde beni sallamaya başlayınca çığlık attım. O sırada adamlardan biri hızla merdivenlere yöneldi, "Bir şey yok, git." dediğinde adam gitti.

"Güzelim keşke üzerini giyseydin."

"Aktan şort var ya."

"Yavrum iyiki var bir de olmasaydı..." dediğinde eğildim ve tam şakağından öptüm.

Beni birden kucağına alıp yere indirince ayaklarımı kaldırdım ve boynundan tutup kendime çektim ve her yerini öpmeye başladım. Yanağı, dudağı, burnu, alnı, yanakları her yerini öpüyordum, en son sarıldığımda elini belime götürdü.

"Kafana taş falan mı düştü güzelim."

"Hıhı, taş düştü." deyip elimi karın kasında gezdirdim.

"Tamam yeter..." deyip gülümsedi ve mutfağa girdi. "Kahvaltı ne durumda." diye sorunca yanında durdum.

"Aktan bey, çok özür dileriz, hazırladık ama biraz yandı, çok özür dileriz, eğer biraz bekleyebilirseniz hemen hazırlayabiliriz." dediğinde arkasında ki kadın geldi.