SV_23

106 20 0
                                    

23

''İnsan
her şeye alışır diyorlar ya,
öyle değil aslında.
Başka çaren olmadığı için
katlanıyorsun ama alışmıyorsun.'

| Ahmet Ümit

Genç adam az önce ne yaşadığını, ne olduğunu kavrayamamıştı. N'olmuştu az önce?

Olanlar aklından bir film gibi geçti gitti. Kendisi nasıl olmuşta böyle konuşabilmişti. Boşta kalan eliyle başına sertçe bir kaç kez vurdu. "Gerizekalı, gerizekalısın Levent! Öyle söylenir mi? Kıza sordun mu ki? Kız orda ne duruma düştü haberin var mı? Var mı ha!"

Ne yaptığının farkına varamadan diğer elini de başına bir kez vurdu. Sonra da boş boş kafasına vurduğu telefona baktı. Levent sinirini es geçip gülmeye başladı kafayı mı yemişti ne? Olabilirdi!

Bakışları karşı dükkâna kaydı küçük tatlı bi pastane vardı. 'Bari buraya kadar gelmişliğe bi kahve içip Selimle birlikte döneyim' dedi.

Kesinlikle öyle yapmalıydı, kendisini boşa yormaya değmezdi. Yavaş adımlarla sağına soluna bakarak karşıya geçti. Pastane'nin sahibi göbekli, yaşlı ,tatlı bi adamdı. Yanında 17'lerinde gösteren sarışın genç bir oğlan çalışıyordu. Üzerinde ki beyaz gömlek ve kot pantolon çok yakışmıştı. Açık mor önlüğü üstünde küçük işlemeli çiçekler ve bir tane kurabiye motifi vardı.

Levent'in siparişini getirip masasına bırakan genç gideceği sıra onu durdurdu. Dükkânın içine baktı, kendisinden hariç bir çift vardı yanlızca. "Otursana" dedi karşısına oturtacağı sıra durdu. Ve konuştu, sarışın yanlızca izliyordu. "Ya da oturma önce git kendine içecek getir de az sohbet edelim. Yanlız, sessiz bir şeyler yemeyi sevmemde "

Sarışın seslice güldü sonra da gidip kendisine de bir kahve ve kurabiye tabağı getirdi. Tabağı masanın ortasına kahveyi de önüne koyup oturdu. Gözlerini kaldırıp Levent'e baktı, değişik bi adamdı.

Gence elini uzatıp gülümsedi "Levent" dedi, sonra da "eğri Levent" dedi. Şaka olsun diye yapmayacağı hiç bir şey yoktu.

Sarışın gülümsedi 'eğri Levent'in elini sıktı. "Ali, düz Ali"

"Iyi düz Ali. Memenun oldum." Sonra da bi nefes çekip konuşmaya başladı. "Ben de arkadaşımı bekliyorum mesaj attım ama görür mü bilmem! Onu beklerken geleyim dedim. Bak bu arada kakaolu kurabiye müthişmiş, bayıldım"

"Bence de çok güzel" dedi sakin bir sesle Ali. Yapısı gereği sessiz sakin bir insandı.

"Selim olsa o da çok severdi, umarım çabuk gelir. Ben aslında bu gün çok güzel ama çok kötü bir şey yaptım yaa. Kafamı böyle yerden yere, duvardan duvara sürtesim geliyor!" Demişti ki omzuna konan elle bağırdı "Allahh"

"Evet Levent neden kafanı oraya buraya sürtüp olmayan kıvılcım çıkartacaksın?" Dedi arakadan gelip kenarda ki sandalyeyi çekerken. Levent eli kalbinde gözü gelen dengesizde nefes almaya çalışıyordu.

"Hasta mısın? Nesin sen ya anlamadım gitti!"

"Ben bi soru sormuştum ama, sen benim hastalığı boşver"

"Haa o şey, yani hani.." bunlar böyle konuşurken Ali bir top gibi bir ona bir de ona sekiyordu. Boynu ağrıyacaktı resmen bu yüzden hızla kalkıp yeni gelen adama da kahve ve kurabiye getirmeye gitti. Bu ortamda kalmak onun akıl sağlığıyla oynamak, cıvataları sökmek demekti ve bunu istemeyecek kadar gençti.

 SEHER VAKTİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin