Bl.15

637 43 34
                                    

Dudaklarımda hissettiğim dudaklarıyla neye uğradığımı şaşırmıştım. Ateş gerçekten gay miydi? Niye beni öpmüştü? Benden mi hoşlanıyordu? Yoksa bir anlık bir refleks miydi bu? Şu an yaşadığım bir rüya olabilir miydi?

Sıcak nefesi yüzüme vurduğunda açabilmiştim gözlerimi. Nefes almayı unuttuğumu hatırlayıp derin bir nefes aldım ardından. Bana bakıp bir kez daha yaklaşmaya başladı dudakları.

Ona karşılık versem bana kızar mıydı? Çünkü çok istiyordum şu an bunu. Dudakları beni bir mıknatıs gibi çekerken, kollarımı boynuna dolayıp dudaklarımı araladım. Alt dudağımı, iki dudağının arasına alıp emmeye başlayınca öpüşmenin ne kadar güzel bir duygu olduğuna şahit oluyordum ilk defa. Hele ki bu dudakların sahibi Ateş'se. Bu defa daha uzun öpüşmüştük kabinin içinde.

Bir kez daha dudaklarını ayırdıktan sonra başını aşağı çevirip önüme baktı. Aletimin yaşadığı bu tuhaf duyguyla şahlanmasına engel olamamıştım. Ne yapacağımı bilemez bir vaziyette elimle kapattım telaşla. Gülümseyerek "Öpmemden rahatsız olursun sanmıştım. Ama görüyorum ki hoşuna gitmiş" diyerek baktı bana.

"Evet. Öyle oldu sanırım."

Elimi itip, sertleşen aletimi avcuyla kavrayarak okşamaya başladı. Bu defa dudaklarını yanaklarımda gezidirip, usul usul indi boynuma doğru.

Ben zevkle gözlerimi kapatmıştım. Ama hasiktir ya, bu olamaz! "Hayır şimdi değil!" diye mırıldandım üzgün bir şekilde. Şu an utanç içindeydim ve Ateş'e bakamıyordum.

Ne olduğunu anlamadan, benim alet istemsiz bir şekilde su koyvermişti. Avcunun içine bir an da boşalmıştım saniyeler içinde. Aldığım hazla ayaklarım titriyordu. Ama sanki çok erken olmuştu bu. Daha boynumdaki dudaklarının tadına bile varamamıştım.

"Senin bu heyecan sorununla ne yapacağız biz böyle?" diyerek baktı, elinden yere süzülen spermlerime bakarken.

Onun eline bakarken, diğer elinin parmağını çenemin altına koyup başımı göz hizasına kaldırdı. "Sorun yok. Şu an için önemli olan tek şey sana olan duygularıma karşılık vermendi. Artık ikimizde gerçek duygularımızı biliyoruz" dedikten sonra tekrar dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Fakat az önceki heyecanımın yerini korku almıştı bu defa. Omuzlarından iterek "Annem gelmeden buradan çıkmalıyız. Bizi bu halde görmesin" dedim.

Banyodan çıkıp getirdiği kıyafetlerimi giydim. Ardından odama giderek Ateş'in ıslanan tişörtü yerine giyecek bir şeyler aramaya başladım. Ama onun bedenine göre kıyafet yoktu ki bu evde!

Başımı giysi dolabından çevirdiğimde Ateş'in elindeki ıslak tişörtü gördüm önce. Ardından gözlerimi yukarı doğru kaldırdığımda baklavalı karın kasları karşıladı beni. Atletik bir vücudu ve geniş omuzları vardı. Yutkunarak bakarken "Ne yapacağız? Sana göre kıyafet yok" dedim kekeleyerek.

Telefonunu çıkararak "Ben şoförü arayıp bir şeyler getirmesini isteyim en iyisi" dedi. O telefonla konuşurken gözlerimi onun vücudundan ayıramıyordum. Kaslı vücut kıvrımlarıyla çok seksiydi. Onu çıplak şekilde sadece attığı deniz, kumsal ve sahil fotoğraflarında görmüştüm. Ama şu an karşımda taş gibi vücuduyla yunan tanrısı gibi duruyordu. Alice harikalar diyarında gibiydim resmen.

"Meryem hanıma söyle, o bir şeyler ayarlar. Deniz'in evindeyim. Çabuk ol yalnız" dedikten sonra telefonu çalışma masasının üzerine koyarak bana doğru yürümeye başladı.

"Göğsün nasıl oldu? Yanma var mı hâlâ?" diye sorarken tişörtümün yakasından çekip bakmak istedi. Beni öptüğünden beri göğsümdeki yanma hissini falan unutmuştum. Ayaklarım yerden kesilmiş bir vaziyette başka bir boyutta yaşamaya başlamıştım sanki.

Bize Aşk Lazım //BxB// Final Yaptı Where stories live. Discover now