Bl.18

538 40 21
                                    

Yönetmen "Kayıt!" dediği an da müzik girdi. Benim ellerim ve ayaklarım zangır zangır titriyordu şu an. Öylece hareketsiz bir şekilde kalakaldım. Adımı sorsalar cevap veremezdim kesinlikle. Gitarı çalmak istiyordum aslında şu an. Ama sanki beynim uyuşmuş hiçbir uzvumu hareket ettiremez olmuştum.

Yönetmen bu defa "Kestik!" diye bağırdı. Oturduğu sandalyeden kalkıp yanıma gelerek "Evladım biraz duyguya gir. Öyle kütük gibi dikilme sahnede. Tamam anlıyorum sahne korkun var. Bu iş senin için çok zor ama birazcık olsun yardımcı ol bize. Bak ne olur unut her şeyi. Sadece şarkıya odaklan. Sen müzisyen adamsın. Biraz müziğe ayak uydur" dedi omzumu tutarak.

Derin derin nefes alırken başımı aşağı yukarı sallamakla yetindim sadece. Etrafta bize dönük kameraları ve sürekli gözü üzerimizde olan set çalışanlarını görünce, bunun kolay olmayacağını bir kez daha anlamıştım. Adam daha yerine oturmamıştı ki, kalp atışlarım hızlandırken birden başım dönünce sendeledim. Gözlerim karamaya başlamıştı.

Ateş tam dengemi kaybettiğim an da, beni tutarak "Ne oldu, iyi misin?" diye sordu. Yönetmen "Sandalye getirin hemen!" diye bağırdı. Beni getirdikleri sandalyeye oturtan Ateş, telaşlı gözlerle bakarken "Derin derin nefes al. Su getirir misiniz?" diye seslendi etrafımızda durmuş merakla bana bakan çalışanlara.

Adam dudaklarını sıkarak satine baktıktan sonra "Ateş bey üzgünüm ama çekimi iptal etmek zorundayız sanırım. Biliyorsunuz benim uçağa yetişmem lazım" dedi.

Ateş çaresiz gözlerle önce adama sonra bana baktı. Bu klibin, albümün çıkacağı tarihe yetişmesi gerektiğini biliyordum. Ateş'e yardım edemediğim için çok üzülüyordum şu an. Sahne korkum olduğu için ve bununla bir türlü baş edemediğim için kendime kızıyordum.

Benim önümde diz çökmüş bir vaziyette bakan Ateş "Bu klibi bugün çekemezsek albümü söz verdiğimiz tarihte çıkaramayacağız. Ben bir an önce çıkmasını ve senin şarkılarını herkesin duymasını istiyorum. Bak sadece odanın duvarındaki posterime bakarak gitar çaldığını düşün. Kimse yok. Sadece sen varsın. Derin derin nefes al. Yapabilirsin. Ben sana inanıyorum" dedi.

Ses tonu ve omzumdaki eli benim sakinleşmemi sağlıyordu yavaş yavaş sanki. Kalp atışlarımın normale döndüğünü hissediyordum. Bu sahne korkusu denen şeyden kurtulmam gerekiyordu. Aklımda ortaokulda yaşadığım o olay canlandı birden.

Küçükken sesim güzel olduğu için öğretmen, bana her derste şarkı söyletiyordu. O zamanlar bana bakmalarından hiç rahatsız olmuyordum. Ardından annemin desteğiyle gitar dersleri de almaya başlamıştım. Gitar çaldığımı öğrenenler gitarı sınıfa getirmemi istemişti. Halbuki düzgün bir şekilde çalmaya yeni yeni başlamıştım. Yine de büyük bir heyecanla gitarımı alarak gelmiştim bir gün sonra. Çünkü neler yaptığımı herkesin görmesini istiyorum. Bu kez gitar çalarak şarkı söylemiştim ilk defa. sınıfta. Müzik öğretmeni çok yetenekli olduğumu söyleyerek tebrik etmişti beni. Onun beni taktir etmesi beni çok mutlu etmişti.

Yıl sonuna doğru okulda bir müsamere yapılacaktı. Müzik öğretmenim, benim de müsamerede şarkı söylememi istemişti. Heyecandan bütün gece uyumamıştım. Herkesin önünde şarkı söyleyecek olmak sanırım beni ilk defa bu kadar heyecanlandırmıştı.

Okula geldiğimde sahneye çıkmak için sıramı bekliyordum. Çocuklardan birisi "Ver biraz da ben çalayım" diyerek gitarımı almak istedi. Vermeyince sinirle gitti. Heyecandan tuvaletim gelmişti. Gitarı duvara dayayıp tuvalete gittim. Geri döndüğümde gitarımın telleri kesilmişti. Annem de, o sıra da başka bir öğrencinin annesiyle muhabbete daldıkları için kimin yaptığını görmemişlerdi.

Çok üzülmüştüm buna. Benim üzüldüğümü gören müzik öğretmeni, bana bir gitar buldu alelacele. Sahneye çıkmamı çok istiyordu. Fakat gitar benim alışık olduğum gitardan farklıydı. Ona bir türlü uyum sağlayamamıştım. Notaları istediğim gibi basamıyordum bu gitarla. Önce çıkmak istemedim. Ama müzik öğretmenimin ısrarıyla onu kırmamak için çıktım.

Bize Aşk Lazım //BxB// Final Yaptı Donde viven las historias. Descúbrelo ahora