Kim ve Neden?

321 18 14
                                    

Kapıldım olur olmaz düşüncelere...✨

"Leya bir yanlışın olmalı. Nasıl bana bakan çocuk?"

"Yemin ederim yaa. Bu o."

"İyi de kim neden yapsın?"

"Bilmiyorum ama buradan gidelim. Bizim üstümüze kalır sonra."

"Tamam hadi."

Tekrar aşağı indik. Sınıfa girip sırama oturdum. Ders zili çaldı. Hoca sınıfa girip selam verdi. Dersin ortasındayken müdür içeri girdi. Fazla telaşlıydı.

"Çocuklar Eray arkadaşınızı gören var mı?"

"Hayır hocam. Niye ki?"

"Hayır."

"Hayır."

"En son sabah gördüm."

"Görmedim de neden?"

Herkes görmediğine dair cevaplar veriyordu. O sırada müdür tekrar konuştu.

"Arkadaşınız kayıp. Okuldaki çıkışları gören tüm kameralara baktık."

Sınıftan şaşkınlık dolu sesler çıkarken Leya'yla birbirimize bakıp yukunduk.
Tekrar önüme döndüm. Bu sefer Çağan'a baktım. O da kaşlarını çatmış anlamaya çalışıyordu. İlk defa onu bir duygu ile gördüm. Şaşırmış gözüküyordu.

Yağız'a baktım. O da kaşlarını havaya kaldırmış düşünüyordu. Tam o sırada içeriye müdür yardımcısı girdi.

"Hocam çocuk en son yukarı kata çıkarken görüntülenmiş. Ama yukarı katta kamera yok."

"Hemen yukarı bakın. İndiği gözükmüyor değil mi?"

"Gözükmüyor."

Tam o sırada Leya bana baktı. Ve sordu:

"Tuni sende yukarı çıktın. Biz de çıktık ama yangın merdiveninden. Ya seni suçlarlarsa?"

"Ben de yangın merdiveninden çıktım. O yüzden sıkıntı yok."

"Anladım."

Tekrar müdür konuştu.

"Hemen yukarıyı arayalım. Hemen!"

Apar topar sınıftan çıktılar. Dersi işleyip bitirdik. Biraz sonra bir anons duyduk:

"Herkes bahçeye. Öğretmenler ve öğrenciler. Herkes bahçeye. Hepiniz sıraya dizilin."

Bizde Leya ile aşağı indik. Beklemeye başladık. Biraz sonra müdür geldi. Okulun iki gün tatil olduğunu, perşembe günü eğitimin devam edeceğini söyledi.

Leya ile eve gitmeye başladık. En sonda dayanamayıp konuştum.

"Leya sence kim yaptı?"

"Bilmiyorum ki. Sana bir şey soracağım."

"Sor."

"Sen cesedi ilk gördüğünde başında biri olduğunu söylemiştin. Fiziksel özellikleri nasıldı."

"Şimdi benden uzundu. Kilolu değildi. Zayıftı. Ama çok değil. İdealdi yani. Öğrenciler ile öğretmenlerin boyu aynı olduğu için kimin yaptığını bilemeyiz. Korkuyorum Leya."

"Korkma Tuni. Bize bir şey olmaz."

"Ya bizi de öldürürse?"

"Belki ilk ve sondu?"

"Off korkuyorum. Sevdiğim çocuğa kavuşmadan ölmek istemiyorum."

"Öyle bir şey olmayacak Tuni!"

"Ailemiz bile yok ki..."

"Yaa Tuni üzülme. Bak benim de yok. Neyse eve geldik. Sen yukarı çık. Dinlen. Sana ne yapayım yemeğe?"

"Teşekkür ederim. Ne istersen yap. Senin tüm yemeklerin lezzetli."

"Tamam canım."

Eve girince yukarı çıktım. Odama girip sıcak bir duşun ardından yatağa yattım.

Camdan bir kaç ses geldi. Cama bakınca gördüğüm şeyle şok oldum. Camda bir not vardı. Hemen pencereyi açıp notu aldım. Aşağı baktım. Kimse yoktu. Notu okuyunca şok oldum.

"Seni asla öldürmem merak etme. Ama bana sevdiğin çocuk kim onu söyle!"

Notla bakıştım. Korkunç gözüküyordu. Leya ile konuşmalarımı dinlemişti. Anlık bir cesaret ile bende bir not yazıp cama yapıştırdım. Dışarı yapıştırmıştım. Benim notum şöyleydi:

"Sen kimsin?! Ayrıca sevdiğim çocuğu söylersem, çocuğa ne yapacaksın?!"

Biraz sonra Leya çağırınca onun yanına gittim. Ona not ile ilgili şimdilik bir şey söylemeyecektim.

"Tuni gidip süt alır mısın? Canım tatlı çekti de. Onu yapacağım."

"Peki giderim."

"Teşekkürler."

Hemen montumu alıp evden çıktım. Markete gidip geri döndüm. Aklım hap nottaydı. Eve gelince sütü Leya'ya verip odama çıktım. Montumu soyup pencereye koştum. Yeni bir not vardı. Camı açıp notu dışarıdan aldım. Notta yazanlar ile şok oldum.

"Kim olduğumu söyleyemem. Bana sevdiğin çocuğu söyle. Sen onun değil benimsin. Sen benim dışımda kimseyi sevemezsin. O da Eray gibi ölecek..."

Yanlış Seçimle Gelen Mutluluk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin