Gerçekler

150 14 1
                                    

Multimedya: Manga ~ Cevapsız Sorular

Bölümü şarkı eşliğinde okuyun...

Kulaklıkla dinlemeniz tavsiye edilir...

Çağan'dan

Siparişleri verdikten sonra Tuana bana bakmaya başladı. Benden açıklama bekliyordu. Haklıydı da.

Yanımda fotoğrafları da getirmiştim. Önce fotoğrafları çıkarıp ona gösterdim.

Eline aldı. Kaşlarını çatarak fotoğrafları incelemeye başladı. Annesini fotoğrafta görünce kafasını kaldırıp bana baktı.

"Bu benim annem. Hamile sanki. Bu da babam ama yanındakiler kim?"

"Tuana onlar benim babam ve annem. O yanlarındaki küçük bebekte benim."

"Na-nasıl yani?"

"Diğer fotoğrafa da bak. Sonra sana bir ses kaydı dinleyeceğim. En sonda herşeyi anlatırım."

"P-peki."

Diğer fotoğrafa da baktı. İnceledikten sonra bana döndü. Ses kaydını da dinlettim.

"Şimdi gidiyor musunuz Efe?"

"Evet şimdi gidiyorum ama söz geri döneceğim."

"Ne zaman?"

"Bilemiyorum ama sana Efe sözü. Geri döneceğim."

"Seni seviyorum Efe."

"Ben de seni çok seviyorum Naz."

Gözleri dolmuştu. Ben bile duygulanmıştım. Tam o sırada garson siparişleri getirdi. Garson gittikten sonra dolu gözlerle bana baktı. Anlatmaya başladım.

"Biz komşuymuşuz eskiden. Hatta 6 yıl boyunca beraber büyümüşüz. Bizi... Bizi evlendirmeyi düşünüyorlarmış Tuana. Bu senin annenlerin işine gelmiş. Ben ilkokul çağına gelince babam beni başka bir okula göndermek istemiş. O yüzdenbo evden de taşınmışız. Bu annenlerin işine gelmeyince sana eziyet etmeye başlamışlar. Belki biz geri dönüp seni kurtarırız diye. Ben zaten senin annenlerin sana yaptıkları şeylere çok üzülüyordum Tuana. Bir de bunun benim yüzümden olduğunu duyunca kaldıramadım Tuana. Çok zor geldi. Biraz ara verip iyice düşünmek istedim. Yanlış bir karara varmamak için. Ben kararımı bu yönde verdim. Herşeyi sana anlattım. Bundan sonrası sana kalmış. Seçim senin çünkü en doğru karar bu."

Yutkundu. Tek yapabildiği yutkunmaktı. Hazmedememişti çünkü. Zor geliyordu ona da. Bana baktı. Gözlerimin içine bakıyordu. Uzun uzun izledi beni.

Yavaşça yemeğimizi yedik. Sessizliğin içinde boğuluyordum. Sonra Tuana ayağa kalktı. Söyleyeceklerinden korkuyordum. Evet hayatımda ikinci  kere korkuyordum. İlkinde ölmesinden korkuyordum. İkincisinde ise söyleyeceklerinden.

"Bana da biraz zaman ver Çağan. İyice düşüneyim. Yanlış bir karara varıp mutsuz olmak istemiyorum. Lütfen bu süre zarfında konuşmayalım."

O da benim gibi bir karara varmıştı. Ama yine de içim acımıştı. O da böyle acı çekmiş miydi? Ben ayrılır gibi söylemiştim ama o sadece biraz zaman istiyordu. O daha çok acı çekmişti değil mi?

Sadece başımı sallamak ile yetindim. Yavaşça yanımdan ayrıldı. O gece orada oturdum baya fazla. Sadece boş boş durup düşündüm.

Biz bir yola girmiştik ama yolun sonu gözükmüyordu. Ben sadece onu istiyordum. Bana sadece Tuana lazımdı.

Bir süre sonra kalkıp bara gittim. İçip unutmaya ihtiyacım vardı. O gece kaç şişe içtiğimi hatırlamıyorum. Tek hatırladığım 12. şişeden sonra saymayı bıraktığımdı...

Bence yeter bu kadarrr.

Haftasonunu seviyorum. Okul yok...

İyi akşamlar...

Yanlış Seçimle Gelen Mutluluk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin