Yanlış

232 16 55
                                    

       ✨Bayağı bi' yanar sönmez
          Bu yangınımı görme sen
          Başka yerde mutluyken
           Mesele değil dönmen...✨

Leya ile mesajlaşmamı bitirip kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Sabah gözüme gelen güneş ışıkları ile uyandım. Yatakta doğruldum. Acaba saat kaçtı. Telefonumu alıp saate baktım. Saat 11'di. Çağan mesaj atmıştı. Hemen mesaja girdim.

"Günaydın Naz. Benim küçük bir işim vardı. O yüzden dışarı çıktım. 11.30'da geri dönerim. Bize kahvaltı hazırlama lütfunda bulunur musunuz?"

"Tabiki hazırlarım. Bekliyorum."

Hemen kalktım. Rutin işlerimi hallettim. Aşağı inip mutfağa girdim. 45 dakika sonra kahvaltı tamamen hazırdı.

Daha 15 dk olduğu için bahçeye çıktım. Bahçede bir ağacın altında çok güzel tek kişilik bir salıncak vardı. Bir de ona yakın bir yerde büyük bir kaç kişilik bir demir salıncak vardı.

Burayı çok beğenmiştim. Arka bahçede bazı bitki ve çiçekler vardı. Onlarla ilgilendim. Sulanması gerekenleri suladım. Aşkın gözyaşları çiçeğinin etrafı yabani otlar ile kaplıydı. Onları söktüm. Tam o sırada bir araba sesi duydum. Çağan gelmişti.

"Günaydın Naz.".

"Günaydın Efe."

"Ne yapıyorsun?"

"Çiçekler ile uğraşıyorum."

"Sen seviyor musun çiçekleri?"

"Yani, severim."

"Ee sizin evin de bahçesi var. Oraya diksene."

"Dikerdim ama toprağı çiçeklere uygun değil."

"Anladım."

"Hadi içeri geçelim. Kahvaltı da hazır zaten."

"Peki geçelim."

İçeri geçip masaya oturduk. Kahvaltımızı etmeye başladık.

Çağan'dan

Sabah kalkıp hazırlandım. Saat 09.45'te evden çıktım. Sıla Tiryaki ile buluşacağım kafeye geldim. Sözleştiğim masaya oturdum. Bir iki dakika içinde o da gelmişti.

"Merhaba Çağan bey. Ben Sıla Tiryaki."

"Merhaba Sıla hanım memnun oldum. Ne içersiniz?"

"Şekersiz bir kahve alabilirim."

İçecekleri sipariş ettikten sonra konuya girdim.

"Bakın Sıla hanım. Dün Tuana'yı aradığınızda sesinizi duyar duymaz kaskatı kesildi. Ben de merak ettim. Size küs olduğunu söyledi. Sebebini anlatırsanız sizi barıştırabilirim."

"Tabi anlatırım. Kızımı o kadar özledim ki. Bir gün bizim bilmediğimiz bir nedenden dolayı Tuana intihar girişiminde bulundu. Bizde onu öyle görünce hastaneye götürdük. Ve ölümden döndü. Ama o onu kurtardığımız için bize çok kızgın. Bu yüzden küsüp gitti."

"İntihar mı? Siz neler diyorsunuz Sıla hanım?"

"Evet. Maalesef ki öyle."

"Ben bu konuyu hallederim. Siz hiç merak etmeyin Sıla hanım. En kısa sürede Naz size dönecek."

"Çok teşekkürler Çağan bey."

"Rica ederim ne demek. Görüşmek üzere."

"Görüşürüz Çağan bey."

Kafeden çıkıp arabaya bindim. Eve doğru sürmeye başladım. Tuana uyanmış bize kahvaltı hazırlıyordu.

Eve vardım. Arabayı park edip arka bahçedeki Tuana'nın yanına gittim.
"Günaydın Naz.".

"Günaydın Efe."

"Ne yapıyorsun?"

"Çiçekler ile uğraşıyorum."

"Sen seviyor musun çiçekleri?"

"Yani, severim."

"Ee sizin evin de bahçesi var. Oraya diksene."

"Dikerdim ama toprağı çiçeklere uygun değil."

"Anladım."

"Hadi içeri geçelim. Kahvaltı da hazır zaten."

"Peki geçelim."

Sofraya oturduk. Tuana tam anlamıyla döktürmüştü. Kahvaltı ettikten sonra masayı toplamasına yardım ettim. Sonra içeri geçtik.

Tuana'dan

Çağan ile içerde oturuyorduk. Çağan bana döndü ve konuştu:

"Naz sen neden annenler ile küssün?"

"Öyle olması gerekti Çağan. Unut şu konuyu lütfen."

"Peki. Dışarı çıkalım mı biraz?"

"Olur çıkalım. Nereye gideceğiz?"

"Ben çok güzel bir yer biliyorum."

"Peki hadi gidelim."

Evden çıktık. Bir dağın eteklerine kadar geldik. Dağ çok güzel gözüküyordu.

"Buraya neden geldik Efe?"

"Birazdan görürsün."

Evet bugünlük yeter.

Çağan'a sinir oldum. Sen ne karışıyorsun yaa?

Evet kendi yazdığıma sinirim bozuluyor. Benim mental sağlık.

Ben0Can

İyi geceler...

Yanlış Seçimle Gelen Mutluluk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin