TİRYAKİ ~ BxB

36. bölüm : OYUN BOZAN

Şişe hızla dönerken Emrah kaşları çatılmış bir vaziyette şişeye bakıyordu. Şişe yavaşlayıp ucu bana doğru döndüğünde kahkaha atarak güldüm. Koz bendeydi. Emrah, " Hassiktir " diye bir küfür mırıldanırken sordum, " Doğruluk mu, cesaretlik mi? "

" Doğruluk. " dedi. Sıra ona gelmediği için bozulmuştu. Çocuk gibiydi. Birazdan küsüp oynamayacağını söylerse şaşırmazdım.

" Daha önce birine aşık oldun mu? " diye sordum. Bu soru gerçekten merak ettiğim bir soruydu.

" Hayır " dedi kafasını iki yana sallayarak. Gariptir ki aldığım cevap beni mutlu etmişti. Benden önce bir hayatı olmasına rağmen birini sevmiş olması ihtimali, nedense beni yaralayacakmış gibi hissettirmişti. Geçmişte de olsa onun birini benim gibi sevme düşüncesi bile kıskandırmıştı beni.

" Hasbinallaaah. " diye sabır dilendi Emrah. Şişeyi çevirmiş ve koz yine bana gelmişti.
" Kader " dedim gülerek.

" Tamam, bu sefer cesaretlik. " dedi daha soruyu sormadan.

Ne diyeceğimi beklerken " Bıyıklarını kes. " dememle kaşlarını çattı ve " O olmaz. Başka bir şey söyle. " dedi. İstediğim şey fazlaydı ama onun bıyıksız halini gözümde canlandırıyor ve aşırı yakışıklı buluyordum.

" Ya neden? Bence bıyıksız halin..." derken sözümü kesti ve kalkarak " Sikerler böyle oyunu. " dedi. Kenara geçip kaşlarını çatarak kumandayı eline aldı ve kanalları gezmeye başladı.

Bende kenara çekilip oturdum ve trip atarak " Oyun bozansın. " dedim.

" Ben mi oyun bozanım? Bir sonrakinde etekte giydirirsin sen. " demesine kahkaha atarak yanına gittim. Bu fikir hiç aklıma gelmemişti. Kollarımı ona sarıp gülerek,
" Yaaa yerim seni. " dedim. Hâlâ tavırlıydı ve tavrı çocuklar gibi aşırı tatlıydı.

" Tamam. Söz böyle şeyler istemiycem. Hadi devam edelim oyuna. " dedim.

Tek kaşımı kaldırarak beni süzdü ve
" İstemem. Zaten hiç sıra bana gelmiyor. " dedi. Şuan gerçekten de mızıkçılık yapıyordu.

Oyun yüzünden gerçektende birbirimize girecektik. Ne yüzden? Sırf birbirimizin canını sıkmak için ya da öğrenmek istediğimiz şeyleri duymak için. Beni ikinci kısım ilgilendiriyordu ama bunu bir oyunla öğrenmem doğru değildi. Öğrenmek istediğim şeyleri bir oyun vasıtasıyla değilde ben sorduğum için söylemesini isterdim. Belki de duyacaklarım şeyleri hiç duymasam ve bilmesem iyi olacaktı.

" Tamam. Hadi bana hem bir şey sor hem de bir şey yaptır. " dedim gönlünü almak için. Kıyamamıştım.

" Gerçekten mi? " dedi göz ucuyla bakarak. O'da bunu istiyor ve bekliyor gibi bakmıştı. Gülerek, " Evet. " dedim.

" Tamam. O zaman ne kadar cesaretli olduğunu görelim. " dedi ve kalkarak elini uzattı. Oturduğum yerden bana uzattığı ele ve gözlerine bakıyordum. Değişik bir şekilde parlıyordu gözleri. Oyun kısa sürse de istediğim şeyleri yapmış ve söylemişti. Oyun bozanlık yapmamalıydım.

" Nereye " dedim tedirgince elini tutup ayağa kalkarken. Hiç bir şey söylemeden salondan çıktık. Evin kısa koridorunda o önde ben arkada, ellerimiz birleşik yürüyorduk.

Banyoya girdiğimizde " Niye geldik
buraya? " diye sordum. İnşallah absürt şeyler istemezdi benden. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Beni kendine doğru çekmesiyle vücudum sertçe onun bedenine çarptı ve ağzımdan ' Ahhh ' diye bir inilti kaçtı.
" Korkma '' dedi elleriyle belimi kavrarken.

Bir anda beni kucağına aldı ve adımlamaya başladı. Onun bu halde bana bakması korkutuyordu beni. " İndir beni. " dedim titreyen sesimle. Dudağının kenarı kıvrılırken pis pis sırıtıyordu. Banyoda kucağında ne yapmamı istiyordu benden?

" Bıyıklarımı senin kesmeni istiyorum. " dedi alayla. Ne düşündüğümü biliyormuş ve beni bir kez daha oyuna getirmiş olduğu için keyifliydi.

Bense düşündüğüm şeyin aksinin çıkmasına değil benden bıyıklarını kesmemi istediğine şaşırmıştım. Bir ülkücü hilal bıyığını kesmemi istiyordu benden, sırf ben istedim diye. Normalde hayatta böyle bir şey yapmazdı diye düşünüyordum. Kaşlarımı çattım ve başımı iki yana sallayarak " Saçmalama. Gerek yok buna. " dedim.

" Sırf senin elin değeceği için, değil bıyığımı canımı bile veririm. Ölümüm bile senin elinden olsun isterim. " dedi.

Gözlerim dolmuş bir vaziyette '' Tövbe de. " dedim. Hafifçe gülümseyerek sağ eliyle belimi iyice kavradı ve dolaptan traş köpüğünü çıkartıp bana verdi. " Ya hayır, istemiyorum kesmeni. " dedim.

" Hadii. Bak sen yapmazsan kardeş kesecek. " dedi gülerek. Oyunun başında çocuk gibi mızmızlanan oydu ama şimdi roller tamamen değişmişti. Eğer ben kesmezsem, yarın onu bıyıksız göreceğime emindim. Bu yüzden elime bolca traş köpüğü sıktım ve özenle bıyıklarına sürdüm. Elime traş bıçağını aldığımda bi tarafını kesmeyeyim diye bacaklarımı onun beline sıkıca doladım. Yavaş yavaş ve özenle bıyıklarını keserken gözlerimin içine bakıyordu.

" Aslında bıyıklarını sırf beni öperken gıdıklandığım için kesmeni istemiştim. " diyerek itirafta bulundum. Bu söylediğime başını havaya kaldırarak kahkaha attı ve  " Deseydin o zaman keserdik. " dedi. Bıyıkları onun için çok önemliydi ve sırf ben istediğim için kesmişti onları. O beni gerçekten de çok seviyordu ama ben onu daha çok seviyordum.

" Soru mu da sorayım? " dedi. Çok az bir işim kalmıştı. Bıyıksız ve sakalsız hali çok karizmatikti. " Sor " dedim.

" Ben seni yıllardır kesmediğim bıyıklarımı kesecek kadar çok seviyorum. Sen beni ne kadar çok seviyorsun? " diye sordu. Bu ilk sorduğu soruydu ama cevabını alamamıştı. Neden ısrarla böyle saçma bir sorunun cevabını öğrenmek istiyordu ki?

Titreyen sesimle " Kendimden vazgeçecek kadar. " dedim. Bunu söylerken gözüne bakmamaya gayret etmiştim.

" Hmmm yani? " diyerek tekrar sordu.

" İlerde görürsün. " dedim gözlerinin içine bakarak. Gözlerim dolduğu için gözlerimi kırpıştırarak ondan çektim ve " Hadi yüzünü yıka. " dedim. Yavaşça beni indirdi ve avcunu suyla doldurup yüzüne çarptı. Bunu bir kaç kez tekrarladı ve aynaya bakmak için başını kaldırdı. Çatılan kaşlarıyla yüzünü inceliyordu. Uzanarak ıslak yanağından öptüm ve " Çok yakışıklı oldun. " dedim. Gerçekten de öyle olmuştu. Sakal ve bıyık bir erkeğin makyajıydı ve ona yakışıklılık katardı ama Emrah'ın bu hali bambaşkaydı. Çenesinin kıvrımları ve dudak yapısı ortaya çıkmıştı. Bu kadar güzel bir yüzü neden sakal ve bıyıkla kapattığını zaten hiç anlamamıştım.

Arkadaşlar kaç gündür hastalıkla cebelleşiyorum. Bu yüzden bölüm atamadım. Bu bölümü de geçiş bölümü olarak sayın. Şimdiden affınıza sığınıyor ve özür diliyorum.