52. bölüm : " BEN DOYDUM "

1.7K 148 153
                                    

Feridun düzenli olarak psikoloğa gidiyor ve anlatıyordu. Hem anlatıyor, hem ağlıyordu.

Birine dertlerini sıkıntılarını anlatmak dertlerden ve sıkıntılardan kurtarmazdı ama bunların etkisini vücudumuzu ve ruhumuzu hafifletirdi. Feridun piskolga giderken, Emrah ise bu işi farklı bir şekilde yapıyordu.

Çocukluk arkadaşıyla biralarını almışlar, arabayı köy yoluna çekmişler, dertleşiyorlardı.

...

Emrah : Yav kardeşim biz 2 sene önce beraber yaşamaya başladık. Birbirimize denk olmadığımızı anladık ve vakit geç olmadan da ayrıldık. İkimizin de yaşı genç olduğu için bu yanlıştan ne kadar kısa sürede kurtulursak o kadar iyiydi bizim için.

Vural : Uğruna her şeyi yakıp yırtığın aşkına noldu? Yalan mıydı?

Emrah : Valla bilmiyorum kardeşim. Aşk mıydı heves miydi anlayamadım. Bunca yıl birbirimizde ne bulduk, nasıl katlandık hiç anlamıyorum.

Vural : O napıyor peki?

Emrah : Napsın, bi türlü kabul edemiyor bu durumu.

Vural: Telefonda dediğine göre sen çıkıp gitmişsin evden. Konuşup, anlatmak yerine neden böyle bir şey yaptın?

Emrah : Ya ısrar etmenin bi anlamı yok ki. İkimizde aklı selim insanlarız, kendi kararlarımızı kendimiz verebiliriz değil. Ben artık daha fazla dayanamadım, kimse kusura bakmasın.

Emrah : Hani bi laf vardır. Yüzü güzele kırk gün doyulur da, huyu güzele kırk yıl doyulmaz diye. Bizimki de o hesap. Ben doydum anlayacağın.

Vural : Ama ben sana da ona da en başında söylemiştim, yanlış yoldasınız diye.

Emrah : Sorma. Sende biliyosun, ben anadolu çocuğuyum. O, okullarda gezip dolaşırken, ben tarlada çalışıyordum. Çok ayrı kişilerdik ama bende, o da bunu göremedik.

Emrah : Ben onun nazını çekecek adam değilim. Başkan olunca sende biliyorsun ki gecelere kadar çalışıyorum. O istiyor ki sürekli onun yanında olayım, fino köpeği gibi.

Vural : Farkında mısın bilmiyorum ama nasılda aşağlıyorsun çocuğu? Bu kadar mı nefret ediyorsun ondan?

Emrah : Yav napayım kardeşim? İstemedigim biriyle sırf o istiyor diye hayatımı onunla yaşamak zorunda değilim ki. Sende hemen ondan taraf oldun.

Vural : Reis sen başka birine mi aşık oldun?

Emrah : Ya boşver onu bunu. Başta benden bucak bucak kaçan çocuk şimdi zank diye yapıştı bana. Yav o günden sonra kalkmış ocağa gelmiş bide. Bayılır emrivakiye.

Vural : Eee niye gelmiş?

Emrah : Niye gelecek beni rezil etmeye. Toplantıdayım bi baktım bu. Yüzü gözü şişmiş ağlamaktan, melül melül koyun gibi bakıyor. Kolundan tuttum da zor çıkardım. Yav herkes bilmiyor ki bizim ilişkimizi. Orda bir kişi anlasaydı durumu valla biterdim ben. Eve bırakayım dedim, başladı bu sefer sokağın ortasında ağlamaya. Dışardan gören bir şey oldu sanacak, dövdüm sanacak.

Vural : Senin hiç tahammülün kalmamış Feridun'a. Saygında.

Emrah : Öyle. Keşke zamanında ' Olmaz ' dediğinde çekip gitseydim kendi yoluma. Keşke o zamanlar bu kadar tepeme çıkartmasaydım.

Vural : Ama sende gitmedin, peşinden koştun o kadar.

Emrah : Yav ben zaten kafama tüküreyim.

Vural : Tamam reis sakin ol.

Emrah : Halbuki ben bu insanları çok iyi tanırım. Ciğerlerini bilirim. Şımarık, el bebek gül bebek büyümüş, hayatında en ufak bir problemde ağlayan insanları. Herkesle konuşurken onun yüzüne lütfederemiş gibi bakanları.

Vural : Eee şimdi napıyosun?

Emrah : Valla ağlayan yok, zorlayan yok. Keyfim yerinde. Yerinede de gel bide bana sor.

Vural : Niye ki?

Emrah : Bu beni niye aramadı bir haftadır onu merak ediyorum.

Vural : Pişman mı oldun?

Emrah : Yok be ne pişmanlığı. Kendine bir şey yapmasından korkuyorum.

Vural : Ciddi misin? Böyle bir şey yapabilir mi? Hemen ara, hemen.

Emrah : Yok, aramam. Şimdi ararsam umut vadetmiş olurum. Yanlış anlar. Olmaz.

Vural : Ee valla pes sana bilader.

Emrah : Dur, dur aradım ama açmadı. Sonra o beni aradı. Psikoğa gitmiş, onun yanında olduğundan açamamış.

Vural : Demek psikoloğa gidiyor?

Emrah : He, okumuş insanın hali başka oluyor işte. Biz iki birayla dertleşirken, o her şeyimizi sohbet eder gibi bir yabancıya anlatıyor.

Emrah : Aman neyse ne. O iyi olsunda.

Emrah : Oov saat kaç olmuş, ben bırakayım seni.

Vural : Zahmet etme, yürüyeceğim biraz. Ayılayım.

Emrah : Peki. Eyvallah kardeş.

Vural : Eyvallah reis.

Emrah : Vuraal baksana bi.

Vural : Buyur reis.

Emrah : Yav senide zor durumda bırakacağım da senden başka bizi bilen de yok. Sana zahmet arada yoklasana şunu.

Vural : Psikolğa gidiyor dedin ya. Korkma birşey yapmaz kendine. Yani inşallah yapmaz.

Emrah : Bana bak, birini bulmuş falan olmasın bu?

Vural : Ayrılmışsınız bilader. Bulur, bulmaz. Ömrünün sonuna kadar seni bekleyecek değil ya.

Emrah : Ya tabi öylede, sende biliyorsun güzel çocuk. Şimdi biri aklını çeler, kandırır falan. Sonra...

Vural : Merak etme Feridun akıllı çocuktur. Ayrıca onun bundan sonra yapacağı şey seni ilgilendirmez. İlgilendirmesinde.

Emrah : Tamam, tamam. Hadi hayırlı geceler sana.

Vural : Hayırlı geceler, reis.

TİRYAKİ ~ BxB Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang