6.Bölüm 💜 Büyücülüğün Faydaları

3.5K 492 47
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar! 💜🔮

NOT: YETERLİ BEĞENİ VE OKUNMA SAYISI GELMEDEN BÖLÜM PAYLAŞMIYORUM.

Arkadaşlar, lütfen beğenileri aksatmayalım. Ben okuyucu sayısının epey olduğunu görebiliyorum. Yine de beğeniler okur sayısına göre oldukça az. Sizi sürekli uyarmak istemiyorum. Zaten vaktinizden ve cebinizden çalan bir durum da değil. Beğenmeden geçmeyelim. 

6.Bölüm

"Tanrılar aşkına, Siena!" Büyükannemin haykırışıyla gözlerimi araladığımda, çıplak bedenim Kaiden'ın bedenine dolanmış haldeydi. Çarşaflar vücutlarımızın çoğu kısmını örtse de Kaiden ile benim uyumadan önce neler yaptığımızı gayet net anlatıyor, büyükannemin utanç dolu gözleri kınayarak üzerimizde dolanıyordu.

Anın verdiği şok ve uyku sersemliğiyle, "B-büyükanne!" diye nida kopardığımda birkaç saniye süren utanç anı, üçümüz için de sonsuzlukla eş değer bir zaman aralığındaydı.

"S-Sen, K-Kaiden!" Dudakları açılıp kapandı. "S-Siz?"

Kaiden refleks olarak çarşafı göğsümden yukarı doğru çekti ve bu tepki kapı eşiğinde bekleyen büyükannemin utançla odadan çıkmasına yetti.

Kan bedenimden yüzüme doğru hızla hareket ederken, "Kutsal Tanrıçaların sihri adına!" diye mırıldandım. 

Çarşaflardan sıyrılarak yataktan hızla kalktığımda öyle utanmış bir haldeydim ki Kaiden'ın bile yüzüne bakamıyor, sanki ufak bir hareketimde büyükannem odaya yeniden dönecekmiş gibi hissediyordum.

"Hemen salona gitmeliyiz, Kaiden!" diye bağırdım. Dudaklarımı ısırdım. "Ya da boş ver. Olan oldu. Odadan hiç çıkmayalım. Bundan sonra büyükannemin yüzüne bakamam."

 "Siena sen benim eşimsin." dedi Kaiden. "Bu neden utanç verici bir durum anlayamıyorum?"

Kaiden'a sen ciddi misin, bakışı attıktan sonra "Ama büyükannem bunu bilmiyor." diye bağırdım. "İşin aslı Gail hariç henüz kimse bilmiyor."

Koşar adım giyinmek için dolaplara yöneldiğimde, elime gelen şeylere dikkat bile edemiyordum. Panikten dolayı elime aldığım pembe renkli külotu üçüncü kez ters giydiğimde Kaiden, "Tamam, sakin ol Siena." dedi. "Şimdi aşağı ineceğiz, ne olup bittiğini insanlara söyleyeceğiz. Tabi hamile olduğunu da eklemeyi unutmayalım." 

Dudaklarımı ısırdım. Bir de bu mesele vardı. "Annemin genç yaşta, evlilik olmadan bana hamile kalması büyükannem üzerinde büyük bir travmadır. Büyükannem kesinlikle beni öldürecek!"

Kaiden ise bu meseleyi fazla ciddiye alır gibiydi. Karanlık, koyu bir ses tonuyla "Kraliçeme ve bebeğime zarar veren karşısında beni bulur." diye soludu. "Eğer büyükannen sana zarar vermeye kalkarsa..."

Kaiden'ın sözünü tamamlamasına müsaade etmedim. "Of, öyle değil. Yani kızacak anlamında söylüyorum. En azından birkaç gün boyunca azar yiyeceğim."

Kaiden'ın yersiz siniri hafif söner gibi olduysa da o beni koruma işini abartmaya kararlı gibi görünüyordu. "Tamam o halde. Ama sana fazla kızmasın. Seni üzmelerini istemiyorum."

Her şeye rağmen gülümsemekten kendimi alamadım. "Merak etme, üzülmeyeceğim. Hadi giyinip aşağı inelim."

Başımın tepesine bir öpücük kondurduktan sonra, "Ben bir duş alıp sonra geleceğim. Sen önden in." dedi. 

"Tamam ama beni yalnız bırakma. Korkuyorum." 

"Bana büyükannenin sana zarar vermeyeceğini söyledin. Yoksa yanılıyor muyum?" Kaiden'ın yeniden ciddiyete büründüğünü görünce iç çekmeden yapamadım.

Büyüler Kraliçesi 2 (Bitti)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora