7.3

500 29 2
                                    

Aşklarımm, nasılsınız?

  Huhuhuuuuuhuuuhhhuuu!
Bomba bombaaa! Her yer alev ateşş!
   
  Bölüm...muq muq, parmaklarınızı yersiniz, beni de yersiniz, Yavuz ile Hilal'i de yersiniz!
 
   Allah' ım bu bölüm her şeyim!

***

 
  Arabadan indim ve topuklu botlarımın çıkardığı sese aldırmadan yürüdüm. Girdiğimiz restorantın güzelliğine kapılmıştım.

   Denizin ortasına kurulmuş, kara ile tek bağlantısı iskele olan, mükemmel manzarası ile herkesi cezbeden harika ötesi bir restoranta gelmiştik.Lüks görünümü ve konumu ile çoktan beğenimi almıştı.Camla kaplıydı, camlarına dalgaların suyu geliyor, deniz yansıyor ve gökyüzü ile birleşiyordu.Mini bir bahçesi vardı. Renk renk çiçekler ve aynalar ile süslenmiş bahçesine adım atar atmaz kendimi bir peri masalında gibi hissetmiştim.Yavuz' un burayı nasıl bulduğunu bilmiyordum ama bugün için özel hazırlanmış, planlar yapmıştı. Daha ne kadar şaşırtacaktı beni bilmiyordum!

    İçeri girer girmez gözlerim tüm restorantta gezindi.Camdan fanusların içinde rengarenk balıklar yüzüyordu. Yengeç ve iki tane küçük ahtapot da gözüme çarpmıştı.Sarmaşıkların asıldığı cam duvarları, cam masaları ve restorantın hissedilebilir en hafif şekilde denizin üstünde sallanması insanı çok hoş hissettiriyordu.Her yerde garsonlar ve diğer çalışanlar vardı.Çok fazla bilenen bir yer olduğunu düşünmüyordum, fazla müşterisi olmaması da bunun kanıtıydı.Yoksa herkes buraya gelirdi, bundan emindim.

   Yavuz elini belime yerleştirerek beni biri aynadan biri camdan yapılmış basamakları olan merdivene yöneltti.Beraber üst kata çıkacağımızı zannederken Yavuz aşağı inmeye başladı.

  AŞAĞI!

Heyecanla derin bir nefes aldım ve içimdeki coşkuyu ve merakı gizlemeden sordum.
"Yavuz, nereye gidiyoruz?"

"Denizin içine, ay ışığının en güzel gözüktüğü yere gidiyoruz güzelim." Eli yavaşça bel boşluğumu okşadı.

  Güzel sözleri beni biraz daha heyecanlandırırken birlikte ayarladığı masaya yaklaştık.Benden önce davranıp sandalyemi geri çekti. Gülümseyerek oturdum ve bu minnoş davranışlarını izledim.O da hemen karşıma oturdu.Çantamı yanımdaki sandalyeye bıraktım ve dışarı yönelttim bakışlarımı.

  Ne! Bir dakika ne!

  Hayranlıkla açılmıştı gözlerim, o şeklini almıştı ağzım.

  Dışarısı denizin içiydi ve ben balıkları, deniz bitkilerini, deniz kabuklarını görüyordum!

   Heyecanla sandalyemden kalktım ve cama biraz daha yanaştım. Parmaklarımı balıkların olduğu yerlerde gezdirdim.Yavuz ise sırıtarak beni izliyordu.Ben ise karşımdaki manzaradan başka hiçbir şeyi düşünemiyordum.

  Aniden belimde hissetiğim iki kol sımsıkı kavradı beni.Dudakları boynuma birkaç minik öpücük bıraktı. Ellerimi ellerinin üzerine yerleştirdim. Bir süre o şekilde izledik bu güzel manzarayı.Ardından başımı ona çevirdim.
"Yavuz, burası harika."

"Sen olağanüstüsün." Dudaklarımda minik bir gülücük oluştu.Yavaşça yaklaştım ve dudaklarına soluksuz, güzel bir öpücük bıraktım.

"Çok teşekkür ederim romantik komutanım, her şey için çok teşekkür ederim."

ROMANTİK KOMUTANIM                        Texting✓Where stories live. Discover now