7.4

455 27 4
                                    

Ayy ben bitiyorummm!

  Ayy ölüyorum bennn!
Kalbimmm!
❤❤❤
 
   Eridim ben bu bölüme, bittim, eridim, mahvoldum yaaa!
Aaaaaa! 🤩

  Bu ne güzelliktir be, yandı ortalık yandı! Kül oldukkk!
  🔥🔥🔥

❤❤❤

***

Aracı geldiğimiz restorantın otoparkına park eden Yavuz' un bakışları beni buldu.Fakat ben ona dönmek yerine hayranlıkla karşımızdaki restoranta bakıyordum.

  Bej rengindeki restoranın siyah camları içimin heyecanla dolmasına sebep olmuştu.Dışarıdan herkese aşırı havalı ve talepkar bir vibe veren restorantın şıklığı ise anlatılamayacak kadar iyiydi.Bej ile siyahın uyumunun kullanılmış olmasının yanı sıra adı kocaman, simli ama mat bir şekilde yazılmıştı.Kendini bunca restorantın arasında belli eden bu lüks yer, girişi ile de herkesi kendisine gelmesi için hipnoz ediyordu resmen.Girişindeki siyah halı gayet hoş dururken, siyah camları insanların bu restorantı merak etmesine sebep oluyordu.Ayrıca girişe konulan kahve rengi yapay çiçekler insana hoş bir görüntü sunmaktan çekinmiyorlardı.

   Bakışlarımı etrafta gezdirdiğimde etrafın kalabalık olduğunu fark etmiştim.Böylesine güzel bir restorantın zenginlerin ilk seçeneği olduğuna emindim.
"Sevgilim..." Belimde hissettiğim el ile aşk dolu bakışlarımı Yavuz'a çevirdim.

Ben bu mükemmel şahısı hak edecek ne yaptım bilmiyorum ama ne yaptıysam iyi ki yapmışım, aferin bana.

  Ben neden her geçen gün biraz daha aşık oluyorum?

   Sesim sanki kaybolmuş gibiydi, bulmakta zorlanıyordum.Yavuz ise bu halimi dudaklarındaki küçük sırıtış ile izliyordu.
"Güzelim?" Diyerek konuşmam için beni teşvik ettiğinde gülümsedim. Bakışları hızla dudaklarıma kaydığında kendimi ve onun da kendisini zor tuttuğuna emindim.
"O kadar güzel ki." Sesimdeki hayranlığı gizleyememiştim ve bu onun hoşuna gitmişti.

  Bellimdeki eli sıkılaşırken beni yürütmeye başladı.İkimizde susmuştuk fakat tek fark ben şaşkın bir ifade ile geziyordum o ise sırıtarak.

  Restorantın kapısına varır varmaz bir adam kapının önüne dikildi.Bakışları çok kısa bir an elinde müşteri listesi olduğunu tahmin ettiğim kağıda kaydı ve hemen ardından bize döndü.
"Hoşgeldiniz efendim, rezervasyonunuz var mıydı?" Adamın iri bedeni giydiği siyah takımı zorluyor, karşısındaki korkutuyordu.

"Evet.Yavuz Ulucan ve Hilal Karagök."

  Sevgilimin sesinin beni bu kadar etkilemesi normal mi?

Ben bakışlarımı ondan ayırmazken o  ciddi bir ifadeyle karşısında listede ismimizi arayan adamı süzüyordu. Adam en sonunda bulmuş olmalı ki kenara çekildi ve elini içeri doğru uzattı.
"Hoşgeldiniz." Adam hiç gülümsemeden samimi olmayan bir şekilde bizi içeri davet ederken yalnızca göz devirmiştim.

  Yavuz teşekkürler anlamında başını eğdi ve beni belimden tutarak içeri yönlendirdi.Biz yaklaşır yaklaşmaz açılan kapıdan içeri girdiğimizde tüm hızını kullanarak atan kalbim göğsümden çıkacakmış gibiydi.

  İçeriye girerken takındığım ciddi ve mest edici ifade içerisinin tasarımını görmemle yok olmuş, yerini hayranlığa bırakmıştı yeniden.
"Yavuz." İsmi dudaklarımın arasından fısıldarcasına çıkarken ne diyeceğimi bilemiyordum.

ROMANTİK KOMUTANIM                        Texting✓Where stories live. Discover now