27.

65 4 0
                                    

"Merhaba!"

Keyifle ve kulaklarına kadar gülümseyerek söyledi bunu Alaz.

"Evet- süpriizz?"

Alex biraz daha yaklaştı

"Lan Bulut benim gözlerim bozulmuş çift görüyorum"

Ayaz ona doğru yaklaşıp elini yanağına koydu.
Sonra dolu gözlerini fal taşı gibi açıp başka bir çığlık daha bastı.

Alaz yanağındaki eli tuttu ilk önce. Sonra kulağını

"Benimde sesim böyle mi ya"

"Bi dakka sen cidden o musun"

Alaz gözlerini Ayaz'dan çekip Alex'e çevirdi
Ve gözleri parladı birden

Ona doğru yürüdü
"Çok iyi oyuncusun"

Alex gözlerini sildi

"Kusura bakma kaybolan kardeşe ne denir bilmiyorum"

Başımı yere çevirdim, onlar halen konuşuyordu.

Kayra'yı o cehennem den çıkarmam lazım.

"Bana bir telefon lazım"

Dedim aniden.
Ayaz hemen telefonunu çıkarıp uzatmıştı.
Elinden alıp

"Sağol winter'cım"

Açıp bir numara aradım.

Birkaç çalıştan sonra açıldı.

"Alo?"

Dedi ses

"Alo"
"A Bulut abi sen miydin?"
"Evet canım evet ben. Iı şimdi Nergis çim, senden birşey isteyecektim."
"Tabi abi ama sen nerdesin? Gelmedin birkaç gündür"
"Tutuklandım ben."
"Ha o yüzden mi birşey isteyeceksin?"
"Evet, hani seni sıkıştıran o sarı çiyan ı hatırlıyor musun? Senden isteğim, herkesi toplayıp ondan şikayetçi olman. Hepiniz Nergis tamam mı? "

Ses biraz bekledi.
Nefes verdim

"Nergis.."
"Ama.."
"Bak, bu benim ve senin için, korktuğunu biliyorum, evet senin için zor, ağlıyorsun da, ama yapman gerekiyor,"

Tekrar cevap gelmeyince,

"Nergis, Dilan yanında mı güzelim?"

Yürüme sesleri geldi ve sonra,

"Dilan, Bulut abi seni istiyor"
.
.
"Buyur abim"
"Diloşçum, şimdi, senden bir isteğim var."
"Dinliyorum"
"Bak bütün ekibi topla, herkesi. Eksiksiz. Ve Nergis'e bulaşan o sarı çiyandan şikayetçi olmanızı istiyorum. Duydun mu?"
.
Bir süre küçük bir sessizlik oldu.

"Ya Bulut abi şimdi ben doğru mu anladım? Sen benden 243 kişiyi tek bir yere toplayıp bir iş adamından şikayetçi olmamı mı istiyorsun?"

"Evet abicim. Hatta sadece ondan değil hepsinden."

"Olur gayet makul."
"Aferin kızıma"

Telefonu kapatıp bana garip garip bakan üçlüye döndüm.

"Ne?"
"Afedersin ne bok yiyorsun yine?"

Dudak büktüm,

"Hiiç sadece uslu uslu suçlu olmayan ama öyle yargılandığı için mesleğinden olan bir albino savaş uçağı pilotunun mesleğini kurtarma çabası."

Alaz yaklaştı

"Yardım edebilirim."
"Sahi mi?"
"Tabiiiiii"

Elimi çeneme yerleştirdim,

"Bu gün günlerden ne?"
"27 ekim" _Ayaz
"Cuma" _Alaz

Bu gün barda o gece.

"Alaz- "

Gülümseyerek baktı

"Hüvayun barı nerde?"
"Uzak değil?"
"O adam bu gün orda- yani bu gün Hüvayun barında keklik gecesi, o sarı çiyan kesin gider. Murat Nurlu, bahsettiğim kişi."
"Ha o adammı? Tam bir piçtir kendisi bu arada"
"Alaz onu içeri tıkmamız lazım. Ben gidemiyorum, sen onu polise teslim edebilir misin? Çok çok dikkat etmen lazım ama, bu adam kız erkek umursamıyor."
"Kolay görev abi ama bugün başka bir görevim daha var. O yüzdeenn görevi halletiğim gibi onuda hallederim."

Onu kendime doğru çekip sıkıca sarıldım.

"Abin kurban"
.
.
.
——————-

Ya tıkandım-

Boş Kafes (bxb)Where stories live. Discover now