— Uyandığımda kendimi Kuzey'in kucağında olduğumu fark ettim. Hemen kalkıp banyoya koştum. Ben dün ne bok yemiştim amınakoyim!
Sıcak bir duş aldıktan sonra bornozumu giyip banyodan çıktım. Kuzey başını telefondan kaldırıp bana baktı. Süzüp sırıttı. "Dün canavar gibi saldırdın, canım yanıyor!" Diyip boynunu gösterdi ve dudaklarını büzdü. Boynunu sikmişim resmen. Diş izlerim gözüküyordu AYRICA ÇOK MORDU. Utanıp başımı eğdim. "Bugün misafirler gelecek. İster güzel giyin ister eşofmanlarla takıl senin tercihin. Ama güzel giyinicem diyorsan açık giyinme!" Başımı sallayıp dolabıma geçtim. "Kimler gelecek?" Bir süre beni süzüp konuştu. "Teyzemler." Süzmeye devam ediyordu. Süzgeç miyim ben de ikide bir süzüyor? Eh, konumuza takılalım. Zülal ve Zelal teyzesi geliyordu galiba. Dilemle Yağmur çok anlatmışlardı. Zülal teyze Selen anneden beş yaş büyükmüş. Zelal teyze ise üç yaş. Zülal teyze'nin çok iyi kalpli olduğunu söylemişlerdi. Zelal teyze için ise 'Teyzemiz falan filan da baya kötü.' demişlerdi.
Bunları düşüne düşüne kıyafetlerimi seçmiştim. Mor kısa kalın topuklu bir topuklu ayakkabı, mor kareli bir elbise ve saçlarımı tutturacağım mor bi toka.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kıyafetlerimi ve ayakkabılarımı giyip çıktım. Çıktığımda Kuzey çoktan gitmişti. Makyaj masama geçip saçlarımı kuruturup taradım. Rimelimi güzelce sürüp dudaklarıma pembe bir gloss geçmiştim. Saçlarımdan bir tutam alıp mor tokayla bağladım. Kaküllerimi düzeltip Selen annenin birkaç gün önce almış olduğu alyansımı taktım. Telefonumu alıp aşağıya indim. Salondakilerin gözleri bana döndüğünde gülümseyip misafirlerin elini öpüp başıma değdirdim. Etrafa baktığımda bana bakan Kuzeyi ve yanının boş olduğunu fark ettim. Oraya ilerleyip oturdum. Hala bana bakıyordu. Utanıp bakışlarımı kaçırmaya başladım. Zelal ve Zülal teyzeden biri konuşunca onlara baktım. "Gelin kızımızda pek güzelmiş." Dediğinde gülümsedim. Ayağa kalkıp etrafa baktım. "Kahvelerinizi nasıl içersiniz?" Diye sorduğumda hepsi teker teker söylemeye başladı. Mutfağa gidip kahveleri yapmaya başladım. Yanıma Eslem geldiğinde gülümsedim. "Ya Kamel biz yapardık niye uğraşıyorsun?" Yanağına bir öpücük bırakıp geri çekildim. "Önemli değil ya, zaten sıkılmıştım otura otura." Dediğimde diğer cevzeden de o yapmaya başlamıştı. Kahveleri tepsiye alıp ben bir yandan Eslem bir yandan kahveleri dağıtıyordu. En son Kuzey'e de verirken dudağını yalayıp kahvesini aldı. Dudaklarına bakıp yutkundum. Hızlıca mutfağa ilerledim. Kahvaltıyı hazırlamaya başlamışlardı. Onlara yardım etmeye başlamıştım.
