Junior Kuzey

5.9K 104 12
                                    


Elis bana şaşkınca bakıyordu. Başımı ona çevirdiğimde garip gözlerle hala bakıyordu. "Neden yapıyorsun bunu?" Başımı yana eğip güldüm. "Yani patlayana kadar ağlamak mı istiyorsun!" Dedim sert çıkan sesimle. O ise başını sağa-sola sallayıp "Hayır." dedi sakince. Ayağa kalkıp komidinin üstündeki kuru mendili Elis'e uzattım. Mendili aldığında elimi uzattım bu sefer. Elimi tutup gözlerime baka-baka ayağa kalktı. Ellerimle dirseklerine vurdum hafifçe. "Göreyim seni!" Diyip odadan çıktım. Göz yaşlarımı silip balkona geçtim.

Esen rüzgar yüzüme çarptığında huzurlu hissettim biraz. Dirseklerimi demirlere dayayıp etrafı izledim bir süre. Savrulan saçlarımla daha bir özgürmüşüm gibi hissediyordum. Kollarımı açıp rüzgarın daha sert esmesini bekledim. Bir süre öyle durup hızlı nefes alıp-verdim. İçeri geçtiğimde hepsi aşağıya iniyordu. Kuzey çiğköfteleri getirtmişti sanırım. Bende onlara katılarak aşağıya indim.

Bütün masanın çiğköfte paketleriyle kaplı olduğunu görünce gözlerimin parladığına emindim. Yerime koşup oturdum. Önümdeki pakedi açıp çiğköfteyi lahanaya koyup üstüne limonu sıktım. Hızlıca ağzıma atıp ağzımdaki lezzet patlamasıyla gülümsedim. Diğerleri de oturduktan sonra masaya bir göz gezdirdim. Elis yoktu. Hizmet eden Eslemi görünce yanıma çağırıp kulağına "Elis'i çağır." diye fısıldadığımda ilk önce şaşırıp sonra da başıno sallamıştı. Geri çekilip şalgam ve ayranları doldurdu, ayran şişesini ortaya bırakıp yukarıya bindi.

Birkaç dakika sonra Elisle beraber inen Eslemi görünce gülümsemiştim. Elis yerine oturup önündeki paketle bakışmaya başladı. Ayağına vurup gözlerimle pakedi işaret ettim. Pakedi açıp yemeye başladığında ben daha beşinci pakedimi bitirmiştim. Son lokmamıda ağzıma atıp geriye yaslandım.

Derin bir oh çekip karnımı ovduğumda Kuzey konuştu. "Doydumu Junior Kuzey." Dediğinde kıkırdayıp başımı salladım. Ayağa kalkıp tuvalete ilerledim. Ellerimi ve ağzımı yıkadıktan sonra yukarı çıkıp yatağa uzanmıştım. Yemekten sonra biraz yorgunluk basmıştı. Gözlerim yavaş yavaş kapandığında kendimi iyiyce örtüp yatakta yayıldım.


Gözlerimi açtığımda yine ormanlık bir yerdeydim geçen sefer gibi. Ama bu sefer kuşlar ötüyor,kelebekler uçuyor kısacası ormanın sesini duyuyordum. Üstüme baktığımda bir elbise vardı, karnım çok şişkindi. Yavaş yavaş yürümeye başladığımda yine o aslanla karşılaştım. Kafamı eğip ona baktım, oda aynısını yapınca biraz uzaklaştım. Benim yaptıklarımın aynısını yapıyordu. Yaklaşıp elimi kaldırdım. Sadece elime bakıp oda yaklaşmıştı. Yere oturduğunda yumuşacık tüylerine değdirdim biraz ellerimi. Bana baktığında hemen çekip onu izledim. Göbeği çok şişmişti bu sefer. Yanına oturup onunla birlikte ormanı izledim bir süre. Aslan'ın yanına bir Aslan daha oturduğunda gerilmiştim. Yanımda bir hareketlilik hissedince oraya baktım. Kuzeydi, gülümseyerek bakıyordu. Elini sağ dirseğime atıp kafamı omuzuna yaslamamı sağlamıştı. Birkaç kez elimi sıvazladıktan sonra durdu. Boş boş ağaçlara bakıyorduk. Ama huzurluydu.

Gözlerim kapanmaya başladığında Kuzey'in sertleşen yüzünü gördüm. Yüzüme hafifçe tokatlar atıyordu "NEFES AL! NEFES AL!" bilmediğim bir nedenle nefesimi tutuyordum.


Kan ter içinde uyanıp öksürerek nefes almaya çalışıyordum. "Derin nefes al!" Diyip beni sakinleştirmeye çalıştıran Kuzey'e baktım. Derin derin nefes alıp-veriyordum. Sakinleşince yatağa uzanıp tavana baktım. Yanıma uzanıp üstümü örtünce örtüyü üstümden ona attım. "Az dur rahatlayım!" Dedim sert sesimle. Biraz sonra gözlerimi kapatıp neler olduğunu idrak etmeye çalıştım.

İki Aslan, Kuzey, şişkin karın. Allah'ım yoksa bu bir işaret mi?

Gözlerimi açıp Kuzey'e diktim. Bana baktığını görünce hemen önüme döndüm. Aramıza bir yastık koyup ona sırtımı çevirdim. Aramızdaki yastığı kaldırmış olacak ki beni kendine çekmişti. Dirseğimle karnına vurup uzaklaştım. Bu sefer yastıklardan bir duvar örüp örtüyü kendime çektim. Üstümü örtüp telefonumdan Jet Sosyete açıp izlemeye başladım.

Birkaç saat film izledikten sonra sıkılıp yastıktan duvarı Kuzey'in üstüne itip komidindeki şapkamı alıp çıkmıştım odadan. Şapkamı takıp aşağıya indiğimde misafirlerle karşılaşmam bir oldu. Şapkamı çekip misafirlerle buluştum. "Hoşgeldiniz!" Dedim hepsine teker-teker güler yüzümle. İki yaşlı kadın birde yaşlı bir adam gelmişti. Selen anne gülümseyip iki yaşlı kadından en yaşlısını gösterip "Kuzey Ağa'nın babaannesi Gülşah." dediğinde başımı salladım. Gülşah babaanne bana kınayıcı bakışlarını gönderirken bana gülümseyip bakan kadına döndüm. "Bende Ağa'nın yengesi Şevval olurum gelin." Ona gülümseyip "Bende Kamel." dedim kendimden emin bir şekilde. Yanlarındaki de Kuzey'in amcası olmalı galiba.

Babaannenin kınayıcı bakışlarına katlanamayıp yukarı giyinme odama çıktım. Beyaz ince askılı kısa elbisemi giyip uzun beyaz eldivenlerini de giydim. Ayakkabı olark ise bağcıklı topuklularımı tercih ettim yine. Makyaj masama geçip kırımız ruj,eyeliner ve rimel ile işimi bitirmiştim. Saçlarımı tarayıp ayağa kalktım. Son birkez kendime boydan aynadan bakıp üstümü düzletirken beni süzen Kuzey'i gördüm. Hızla ona dönüp "Babaannen ve amcanlar gelmiş." diyip odadan çıktım.

Topuklularım zonlarken herkesin buraya baktığını görmüştüm

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Topuklularım zonlarken herkesin buraya baktığını görmüştüm. Salona geldiğimde yerime oturup ellerimi önümde birleştirmiştim. Az önceki serseri halimden şimdiki pamuk prenses halime geçişimi garipsiyordular. "E Kamel gelin var mı bir gelişm-." Lafını kesen şey Kuzey'in "BABAANNEM!" diye bağırması oldu. Hızlıca babaannesinin yanına gidip sarıldı. Gülşah babaanne Kuzey'i görünce çok mutlu olduğu yüzünden anlaşılıyordu. Babaanne Kuzey'e vurmaya başladığında Kuzey'in gülüşünü duyup durdu. "Abov! Kız bu güler ya!" Diyince isyan eder gibi bağırmak istedim. AY ANAM ÇOK ABARTIYORLAR!

Sanki robotmuş gülmüyormuş.

Kuzey babaannesinin yanına oturup konuşamaya dahil oldu. "Kamel bir gelişme var mıdır?" Dedi tekrar. Bakışlarımı babaanneye çevirip ellerimi önümde birleştirdim. "Im, şey." İsyan edercesine "Lafı geveleme da." diyince derin nefes alıp "Hamileyim." dedim. Dediğim an babaanneden, Şevval yengeden ve yanındaki adamdan mutlu kahkahalar geldi. Babaanne Kuzey'in omuzuna vurup "Baba olursun sonunda he eşşek sıpası!" dediğinde gözlerim Elis'e kaydı. Gözlerini akıtmamak için zor duruyordu. Başını yukarı kaldırıp birkaç kez kırpmıştı. Sonra da tekrar gözlerini Kuzey ve babaanneye dikmişti.

Deli Kız (Kuma) +18Where stories live. Discover now