Giydir Beni

7.3K 120 22
                                    


Dediğim laflardan sonra Kuzey'in yüzünü yeni fark ediyordum. 'Hih!' nidası fırlayı verdi ağzımdan. Elimi ağzıma götürüp çektim. Kuzey'in elinden tutup ayağa kalktım, bu durumda oda ayağa kalktı. Ona kendi bornozunu giydirip kendiminkini de giydim. Odaya geçtiğimizde onu yatağa oturtup hızlı adımlarla benim yanımdaki komidine ilerledim. Açıp pansuman çantasını aldım. Geri döndüğümde çantayı hızlıca açıp içinden bir bezle kaşını temizlemeye başladım. Sonra da krem sürüp yara bandı yapıştırdım. Aynı işlemi dudağına da zar-zor yutkunarak yaptıktan sonra gözlerimi gözlerine çevirdim. Pür dikkat beni izliyordu. "Canın acıyor mu?" Dedim dolu dolu gözlerle. Bu halime garipseyip konuştu. "Hayır da, sana ne oldu?" Başımı yukarı kaldırıp gözlerimi kırpıştırdım. "Bilmiyorum ya." Sesim ağlamaklı çıkmıştı. Ayağa kalkıp ellerimi tuttu. Bir elini çeneme atıp ona bakmamı sağladı. "Bir şey mi oldu?" Dediğinde burnuma çikolata kokusu geldi. "Çikolata istiyorum." Bana gülüp abur-cubur odasına ilerledi. Birkaç dakika sonra elinde beş bueno ile gelince gözlerim parladı resmen. Çikolataları uzattığında hepsini alıp yatağın ortasına oturdum. Hepsini açıp yemeye başladım. Kuzey elini yaklaştırınca hızlıca eline vurdum. "A! Ben aldım hepsini!" Ellerimi göğsümde birleştirip "Banane banane!" dedim mızmızlanarak.

"Madem ki çikolata yiyemiyorum o zaman seni yerim." Diyip üstüme atladı. Hem bir tarafımı ısırıyor gibi yapıp hem gıdıklıyordu. Kahkahalarımız odada yankılanırken bütün ahali odayı basmıştı bile. Biz hâlâ gülüşürken bir anda onu itip üstüne çıkıp ben gıdıklamaya başladım. Oda gülmeye başlayınca daha çok gıdıklamaya başladım. "KAMEL DUR LAN." Dedi kahkaha atarak. En sonunda yorulup kendimi yere atmıştım. Ben yataktan yere düşmüşken diğerlerini fark etmemiştim. Doğrulup gülen kişilere baktım. "Abov!" Nidası çıktı yine ağzımdan. Ayağa kalkıp giyinme odasına ilerlerken utancımdan yüzlerine bakamıyordum. Bir el beni tuttuğunda beni tutan ele baktım. Dilemdi, sıkıca bana sarılıp kulağıma fısıldadı. "Ağabeyimi bu kadar içten güldürdüğün için teşekkür ederim." Dediği şeyle kaşlarım çatılmıştı. Kuzey hep gülüyordu? Niye böyle yapıyorlar ki bunlar?

Dilem benden ayrıldığında giyinme odasına geçtim. Ben daha ne giyeceğime karar veremezken Kuzey hızlıca birkaç şey alıp gitmişti. Onu boşverip dolabımı taradım gözlerimle, beyaz uzun kollu crop altına da mini yırtmaçlı bir etek giydim. Ayakkabı olarak ise beyaz bağcıklı topuklularımı giydim. Makyaj masama oturup çantamı açtım. Eyeliner, rimel ve kırmızı rujumu sürdükten sonra ayağa kalkıp telefonumu aramaya başladım. Kuzey aldı galiba.

Solona indiğimde telefonumu Kuzey'in elinde gördüm. "Hayrola?" Dedim telefonumu çekip alırken. Bir boş kalan ellerine bir bana baktı. Tek kaşımı kaldırıp anlamaya çalıştım. Çayını içerken beni süzdü. Öksürmeye başladığında dudaklarımk birbirine bastırıp Dilem'in yanındaki boş sandalyeye oturup bacak üstüne bacak attım. Ellerimi de kucağıma atıp gülmemeye çalıştım. Gözlerimi Kuzey'e çevirdiğimde ceketini soymuş elinde tutuyordu. Çay kaşığını yanlışlıkla düşürmüş gibi yapıp ayağa kalktı. Önümde eğilip alırken ceketiyle açık kalan bacaklarımı örtmemeyi unutmamıştı tabi.

Ben sohbeti dinlerken Kuzey'in arsız bakışlarını üstümde hissediyordum. Tabi buda beni tedirgin ediyordu. Rahatsız olup yerimde kıpırdandım. Gözlerimi ona çevirdiğimde başka yere bakıyordu. Anlamıştı şükür azgın piç.

Artık lakap takıcam ben buna. Imm, siki kalkık olur mu? Yok bea azgınakimon makinesi perfekt.

Azgınakimon Kuzey pehehe.

Ben düşüncelere dalarken biri bana seslendi. Kimin seslendiğine baktığımda Osman babaydı. "Efendim?" Dedim gülümseyerek. "Bana soğuk bir su getirir misin?" Diyince başımı aşağı-yukarı sallayıp üstümden çekip ayağa kalktım. Mutfağa geçip buzdolabından sürahiyi çıkarıp su doldurdum. Altına da bir çay bardağı atıp salona geçtim. Yavaşça suyu verip tabağı yakınındaki bir masaya bırakıp "Afiyet olsun." dedim. Yerime geçtiğimde Kuzey hemen üstümü örtmüştü. Sessizce "Sabır!" çektim. Dilem beni duyup gülmüştü. Ona sert bakışlarımk gönderip telefonumu açtım. Whatsapp'a girmişti. Kendi adına baktığımda "Yakışıklı Kocam" diye kaydetmişti. Gözlerimi devirip güldüm. Adını tekrar eskisi gibi yapıp instagrama girdim. Dm kutumu sessize alıp kapattım. Gözlerimi Kuzey'e çevirdiğimde bana bakıyordu, aklına birşey gelmiş gibi ayağa kalkıp elimden tuttu. Bu durumda bende kalkmış oluyorum, yürümeye başladığında ardından yürüdüm. "Ne yapıyorsun? Yanlış anlayacaklar!" Bana bombastic side eye atarken bende ona gözlerimi deviriyordum. "Anlasınlar, ayrıca sen cezalı değil misin ne diye aşağıdasın?!" Beni odaya sokup kapıyı kilitledi. "Ya şaka mısın?" Dedim kapıya vururken. "Pişt kime diyorum?!" Çoktan gitmişti bu şerefsiz.

Aynaya geçip baktım. Duşa mı girsem az? Tuvalete girip bakım ürünlerini alıp kabine geçtim. Ilık suyu açıp saçlarımın ıslanmasını bekledim. Islandığında kanaat getirdikten sonra Kuzey'in şampuanını başıma döktüm. Kuzey'in şampuanıyla yıkanmamın bir nedeni var tabi! Kaşar peynir Kuzey yüzünden valizimi hazırlamıştım oda aşağıdaydı.

Kuzey'e söve söve duşumu birirdikten sonra havluyla üstümü silip çıplak bir şekilde giyinme odama gittim. Üstüme PİKAÇULU pijama takımımı giydim. Şapkamı takıp arkama döndüğümde. Gömleği iliklenmiş iki parmağı dudağını çekiştiren bir Kuzey görmeyi beklemiyordum.

İti an, çomağı hazırla!

Utanıp başımı eğdim. "O vücudun sadece bana ait olmasını görmek hoşuma gidiyor. Belimdeki ısırıklardan bahsediyor. Bir ay önce benimle yaptığı cinsel şeyde aç köpek nasıl ısırdıysa geçmedi. Ayağa kalkıp yanıma geldi. Parmağını çeneme atıp dudağıma yaklaşmaya başladığında başımı hemen geri çektim. Karısıyla fingirdeşip öpüştükten sonra gelip beni öpemezdi. "Temiz." Dediğinde dudaklarına ve gözlerine bakıyordum. Dudağıma hızlı bir öpücük bırakıp geri çekildi. Daha çok kızardığını hissettiğim yanaklarımdan makas almıştı. Giyinme odasındaki koltuğa tekrar oturup konuştu. "Giydir beni." Diyince başımı hızla ona kaldırdım. Bu garip ana "Hı?" diye bir nida fırlayı verdi ağzımdan. "Giydir kocanı işte. Elis ne güzel yapıyor." Diyip sırıttığında sert bakışlarımı gönderdim ona. Arkamı dönüp eşyalara baktım. Onun dolabına gidip bir şort ve beyaz tişört aldıktan sonra dolabın kapaklarını düzelttim. Kıyafetleri yüzüne fırlatıp yanından geçecekken pijama takımının kuyruğundan tutup kucağına çekti. Sıkıca tutup şapkamı indirdi. Boynumu ısırıp emdi. Bir süre emdikten sonra bıraktı. Öpüp ellerini çekti. "İkinci cezan." Derin bir nefes alıp verdim. Ayağa kalkıp odaya geçtim. Kendime koltuğu hazırlayıp rahat olmayan koltukta uyumaya çalıştım.

Ayağa kalkıp eski kıyafetlerimden AirPodslarımı alıp taktım. Telefonuma bağlanıp piano sesi açtım. Koltuğa uzandıktan sonra gözlerimi kapattım. Piano uyukumu getirirken üzerimin iyiyce örtüldüğünü hissettim. Gözlerimi açmayıp kendimi derin siyahlığa bıraktım...

1K okuma olmus VAİİİİİİİİİİİ
😍😘😭🥹

Deli Kız (Kuma) +18Where stories live. Discover now