gariplikler

46 25 38
                                    

Kargaşanın tam ortasında kalmıştım .

Askerler ormandan olağan hızlarıyla uzaklaşiyordu.
Orman da ki şey her neyse ondan çok korkmuşlar dı.
Bende korkmuştum sonuçta orda birşey vardı ve ben açıklığın ortasında üstüm de kendimi savuna bileceğim  hiçbir şey yoktu .
Ormanın içinden gelen çığlık lar insanın içini ürperten türdendi.
Birşey bulmaliydim kendimi korumak için .
Bir anda ağaçların hareket ettiğini gördüm ormandaki her neyse büyük ve güçlü birşey di .
Adamların çığlıkları heryerden duyuluyordu aniden bir askerin cesedinin yakınıma düşüşünü gördüm parçalanmış şekilde öylece ormandan fırlatılmıştı.
Adama baktığım sırada ayaklarımın altında sanki toprak hareket ediyor gibiydi birşey hemde büyük birşey geliyordu .
Aceleyle etrafa bakındım bir silah bulmalıyım .
Ormandan koşan askerleri görüyordum onların arkasından uzun sivri
boynuzlarıyıla yaklaşık  üç geyik büyüklüğündeki hayvan insanları boynuzlarını sağa sola salayarak firlatiyordu.
İnsanlar dehşet içinde kaçıyorlar dı ne yapacağımı bilmez bir şekilde donup kalmıştım bir süre öyle kaldım.
Koca yaratık üstüme üstüme geliyordu etrafına bakındım at ara basının yanındaki heybe.
İçin silah dolu olduğunu farketim koşmaya başladım .
İnsanlar havada uçuyordu adeta, bazısıda eziliyordu elimden geldikçe hızlandım silahlara az kalmıştı
Korkup huysuzlasan atlar geyiğin ilgisini çekmişti geyik yaklaştı yaklaştı yaklaştıkça büyüdü devasa bir hayvandi.
Geyik silahlara doğru gidiyordu silahları kaybedemezdim sonbir hamleyle silahlara doğru atladım yuvarlanarak yoldan uzaklaştım .
O yanımdan geçip giderken okları omzuma atım yayı elime aldım zaman kaybetmeden yaya bir ok yerleştirdim  gerdim  gerdim ve en iyi atışımı yaptım ok hayvanın arka sol ayağına İsabet  eti cani acımıştı inlemeye başladı bana doğru döndü yaklaşık on beş asker savaşmaya karar vermişti elerinde yaylari oklarını yerleştirdiler ve ateş etiler geyiğin vücudunda bir çoğu isabet aldı .
Oklarımiz bitene kadar seri bir şekilde ok yağdırdık okullarımız bittiğinde ormana doğru koştuk bir çoğumuz ağaç ların arkasına saklanmış tık  .
Oklarım biti sıra kılıç ta ağacın arkasında kılıcımı çektim hazırda bekledim bekledim  bekledim geyik yakınımdan  geçeceken  tüm gücümle geyiğin sol ön ayağına kılıcımı sapladım derin bir kesik açmıştım .
Geyik inleyerek yere düştü zaten nefes nefeseydi yorulmuştu kalk maya çalıştı titreyerek yere düştü iki kez daha denedi ama  kalkamadı .
Bir süre bekledi tam kalkacak ken iki ok biri bogazina biri göğsüne isabet etmişti.
Okllar Nik ve Kori ye aiti hayvan öylebir inlediki tüm orman busesle yankılanıyordu kılıcımı aldım ve başının altından göğsüne doğru sonbir kılıç darbesi kurmuştum .
Hayvanin boğazı ikiye bölündü  kanı vücuduma sicriyordu ,kanlar içinde kalmıştım son çırpınışları nı yapan hayvandan bir kaç adım uzaklaştım elimde kılıç bir ağaca yaslandım yavaşça yere oturdum
Karşımdaki hayvana baka kalmıştım adeta donmuştum bir süre sonra omuzumda bir el hisetim.
Başımı kaldırdım elin Nik e ait olduğunu anlamıştım .
" İyi misin "başımı salayip
"evet iyim yasiz"
"Ufak çizikleri saymazsak İyim yani iyiz "
Olan olmuştu yanına gitim elimi önce başına sonrada göğsüne götürdüm kalbi son kez atı ve durdu korkum dinmemeşti, buda neydi az önce bu hayvan kaç kişiyi öldürdü şimdide cansız yatıyor, kendimi topladım arkamı döndüm ormandan çıkacakken
Nik in elimdeki kılıca baktığını gördüm
"Onu alayımı artık"önce kılıca sonrada ona baktım.
"bu bende kalıyor nede olsa tehlikeli bir yolculuk herkesin kendisini koruması lazım" bunları en cidi halimle kaşlarım çatık şekilde söylemiştim .
Ormandan çıktık adeta ceset yiginiyla karşılaştık olayın vehameti cesetleri topladikca ortaya çıkıyordu askerler mezar kazdılar ölülerini gömdüler tam 210 kişi, dualarını etiler vedalaştılar .Nik askerlerine donerek
"yolumuz uzun ala bildiğinizi alın da burrdan gidelim" dediğinde sesinde acısı  beli oluyordu askerler hayvandan ala bildikleri kadar et aldılar ince uzun şekilde doğradılar tuzladılar uygun  büyuklukteki heybelere doldurdular arabalara yüklediler yola  devam etik
"neydi o"
"Geyik"
"Onu anladık neden bukadar büyüktü nasıl ,buhale nasıl gelmişti ki"
"İnsanllar onlar yüzünden doğanın ve hayatın bir akışı dengesi vardın onu bozarsan bundan etkilenen doğadaki canlılar ollur"ne demek istediki şimdi bu birşey anlamadım.
"nasıl yani bir insan bunu o zavali hayvana nasıl yapabilirki"atını durdurdu bana bakarak .
"büyü büyü sayesinde " kulaklarım doğrumu duymuştu büyümü dedi.
"Bazen insanlar hayatlarını değiştirmek için büyüye baş vuruyorlar tabi buda yanında bazı köklü değişiklikler getire biliyor "
Acaba olabilir mi bende buraya bu yüzden mi gelmiştim belki de bu sayede done bilirdimm bu düşünce aklımı kurcalamaya başladı.
Atların üzerinde ilerlerken ola bildiğince o ormandan uzaklaşmaya çalıştık dağları  ovaları aştık büyük bi nehrin yakınlarında mola verdik vücudumun her yerinde geyiğin kanı vardı kurumuş kan  kori ye nehre gitmeyi önerdim oda komutanından izin alıp geldi atımdan inmemistim oda Atına bindi yanınada bir çuval almıştı içinde tahminimce temiz kıyafet var dı galiba.
Nehre vardık atımdan indigim gibi kendimi öylece nehre atım bir süre sonra  sesizce aglamaya başladın kori nehrin sesinden dolayı beni duymuyordu.
Su da bir saat kımıldamadan öylece oturdum kori bir saat boyunca bana dokunmadı bile .
Yanıma geldi
"Sudan çık artık hasta olucaksin yıkan temizlen de  karanlık basmadan kampa gidelim"
Basimi salla yarak "tamam" dedim
Yikandim üstümdeki ağırlıktan kurtulmuştur Kori
Torbasından  tunik uzunluğunda bir kyafet ve pantolon verdi eski elbisemi çıkarım yıkadım diğerlerini giydim .
İşimiz bitmişti kampa doğru atların üzerinde gidiyorduk.
Yolun yarısında Nik karşımıza çıktı
"biraz konuşa bilir miyiz "
Başımı onaylar gibi sakladım Kori kampa dönerken biz atalarımızdan inip nehre doğru yürüdük nehir kenarında durduk
"Bugün seni öyle gördüğümde ne yapacağımı bilemedim yani şok olmuştun öylece donuk halde hayvana bakışın gözümün önünden gitmiyor helede can havliyle onun boğazını kesmen ,ona isteyerek zarar vermek istemediğini biliyorum seni gelmeye zorlamasam belkide bunlari yasamazdin
"Bence de bunun tek sorumlusu sensin elimden kılıcımı aldın zorla bu yolculuğa itin ve sonrada askerlerin etrafta koşuştururken kendime silah aramama sebep oldun o zavallı hayvanı öldürmek benim isteğim dışında gelişti bir anda oldu anlamadım "onun son kalp atışlarını unutamıyordum
Arkamı döndüm tam gideceken kolumdan tutup kendine çekti ve yanağımdan öptü .
Çok şaşırmıştım yüzüne oka lı bir tokat yapıştırdım
" bu neydi şimdi "
" İçimden geldi "dedi  onu olağan gücümle suya itim tam düşe çeken kolumdan tutu ikimizde suya düşmüştük.
Sırılsıklam olmuştum zaten dolmustum kendimi zor tutuyorum ağlamamak için bir anda aaaa diya bağırdım .
Bunu görünce nik te bağırmaya başladı
Bağırması bitince yanıma yaklaştı gözlerimin içine bakarak gülümsedi içimden gözleri çok güzel demiştim
"Ne nevar "
"Bağırmak bana iyi geldi yasana"
"Biraz" diyip konuyu kapatım sudan çıkmaya çalışıyordum ayağım kayıp suya düşünce beni kucaklayip sudan çıkardiktan sonra brakti önde ben arkada o kampa doğru gidiyorduk
"Saçların çok güzel "
" Bencede "
"Kaç yaşındasın"
"20 yani yeni 20 oldum "
Kampa varmıştık herkes bize bakıyordu

Nesi var bu insanların böyle
Herşeyi yanlış anlıyorlar

Yolumuz uzun  kaç gün daha gidicez acaba gidiceğimiz yer nasıl bir yer  ah delirdin mi saraya geri dönmem lazım 20 gündür senden haber ala mıyor lar kimbilir ne kadar merak Etiler ne   haldelerdir belkide savaşta öldüğümü düşünüyorlardı.


Loss in timeWhere stories live. Discover now