~Eftelya Subaşı'nın Anlatımıyla~

23 11 0
                                    

Her ne kadar samimi bir Müslüman, kitap ve ilim aşkıyla yanıp tutuşan bir genç kız olsa da ona karşı şüphelerim ortaya çıktı. Olabilir mi? diye düşüncelere dalarken dalgınlığımı dağıtıp âdeta söz aldı .
--Ablam bir sorun mu var..?
--Merak etme dalgınlığımi maruz gör. Mecnunlarla başa çıkmaya kalkışırken kendimi kaybediyordum.

Konuyu dağıtmadan sormam gerekli sükunetimi korumam için sormalıyım .
--Firdevs sen cümle sonunda kendine dahi mi dedin .
--Evet doğrudur .
--Nasıl ya ...
--Neyse şimdi dahiliğimden bahsetmenin vakti değil öğle namazımıza gidelim Rabbimizin huzuruna gidelim Allah nasip ederse numaranızı bana verirseniz Akşam müsait olunca size ulaşırım olur mu? --Tabii nasıl istersen.

Tuhaf bir kız çocuğu aziz-u hakim firdevs'i güzel yaratmış; gözleri denizi, Ormanın mis gibi kokusunu andırıyor. Rengi kahve odun renginde, Kara çarşafı bedenini nasıl da muhafaza ediyor. Asaleti kilometrelerden sonrasında bile gözüküyor. Aslı kesinse Görünen köy kılavuz istemez .
Sol tarafımda seri adımlarla sakin adımlarla sokağın sonuna ulaşmaya çalışan Firdevs bana ritim uydurmaya çalışırken önündeki baston kadar olan sopaya takılıp sersemleşip düşeceğine kanaat getirirken ,elleri omuzlarıma düştü.
Bana en işten duygularla sarıldı. En fazla 5 saniye süren bu sarılma sanki yılların özlemini anlatıyordu.
Peki ya neden?
Sağ ayağıyla sopaya tekme attı sopa 1 metre kadar olmasına rağmen Eyik yamuk yumuk olması yaşlı dedeleri andırdı. Yolun kenarına fırlayan sopaya ters açı ile bakan firdevs buruk bir gülümseme atıp yola devam etti yol boyu konuşmamıştık Çünkü tek gayemiz camiye ulaşmaktı.
Firdevs ağırbaşlı ve şuaralı bir vesikayla sordu?
-- Abla abdestlisin değil mi?
-- El hamd güzelim, Ya sen?
-- Elhamdülillah ben de abdestliyim.
-- Çok şükür Cami bize gözükmeye başladı minaresi el sallıyor.
Hafiften bir tebessüm ettik Firdevs'in gülüşünü bile göremez iken bedenim alışmışçasına karşılık veriyor. O gülüşü bir yerlerden tanıyor gibi mütevazi ile karşılık veriyor. O nakaratlar Ardın sıra misafir olmaya başladı. Ben ilahi söylerken Firdevs devamını getirip söyledi.
-- Gidiyorum Zeynep'im Kerbela topraklarına...
Çocuklarım emanet kalsın senin yanında...
-- Gözü dönmüş insanlar kıyar senin canına...
Can Hüseyin'im Gitme o topraklara...
Firdevs'in beni tekrarlıyor oluşu hoşuma gitmeye başladı ilahiyi yarıda bırakıp ;
Bismillahirrahmanirrahim diyerek içeri girdik, merdivenlere bastığında "lütfen ayakkabılarınızı çıkarın" yazısını okumadan içeri daldım. Ki firdevs Kolumdan tutup;
-- 'Abla yazıyı okumadın mı?' dedi.
-- Ne yazısı...Ay, Afedersin Ya! yeni gördüm. Tövbe estağfurullah
-- Olsun ya sorun olmaz inşeAllah. Bir basamağa tek bastın, onu şimdi silerim.
-- Nasıl yapacaksın ki..!
--Bak işte bu halis mulis köy süpürgesi, bununla üst tozunu alıp, çantamdaki ıslak mendille de çamuru silerim.
-- Tamam o zaman bana ver. Ben halledeyim en nihayetinde benim yüzümden oldu.
Firdevs'in elinden süpürgeyi çekip ilk basamağı süpürdüm. O vakitte Firdevs bana ıslak mendili uzattı. Çamuru da temizledikten sonra başımı 180 derece açıyla döndürürken arkamda bize baka durmuş. İki genç delikanlı gördüm, yol vermemizi bekliyorlardı ki heykel vaziyetinde dikilmişlerdi.
-- Kusura bakmayın. Buyrun beyefendi.
-- Ne kusuru kardeşim sorun yok Müsadenizle...
-- müsaade sizin.

Eyvah beni temizlikçi sandılar, utancımdan Ellerim bedenime düşmanlığını gösterip beni cimcikliyordu kendime söylenmeden de duramıyordum. Eftelya bu ne dalgınlıktır! ne diye bastın ki görgü kuralların nereye gitti..?
-- Abla geçelim istersen.
-- Tabii ki de kardeşim.
Aslında herkesin işine yaradığın kadar İyisindir bu dünyada, Tabii iyi insan olmak da zor bir durum ne bir savcı kalırdı ne bir yasa Ah şu İnsanoğlu bir kendini yargılasa kafamda Roman yazıyorken aklımda bir cümle dahi çıkmıyor kendi içinde çelişkilere girerken namaza durmayı tercih ettik namazımızı bitirir bitirmez camiden ayrılıp yol üstü konuşmaya başladık Tabii o vakit yine kendi içimde kendime düşman olmaya başladım.




~Allah'ım kırıldığım yerden sen toparla ben acizim, garibim yarımlarıma güvenemiyorum. ~

Şizofren Azra (Firdevs'in İç Sesi)Where stories live. Discover now