~ ... ~

10 3 2
                                    

"Yemeğimizi yiyip salona gittik. Çaylarımızı yudumlayarak konuşmaya başladık ."
'Ee anne anlatsana patladım patlayacağım .'
'Şöyle ki ben 21 yaşındayken Baban da 23 yaşındaydı bizim köye taşındılar. Bir bakkal açıp işlettiler. Ben de evin alışveriş yapan çocuğu olduğum için, bakkal işleri bana kaldı .Her sabah ekmek almaya giderdim, ev içinde ufak tefek ev eşyalarından ötürü  uğrardım. Babanla ilk karşılaşmamız : 'kolay gelsin 10 ekmek ve bulaşık teli verebilir misiniz?'
' Tabii 1 2 3 4 .....10 buyrun  ekmek burada ! bulaşık teli de yanına koydum.'
'Ne kadar ediyor?'
' 3 TL ediyor.'
   
'Babanı İlk o zaman görmüştüm. Saçları boynuna kadardı ; gür ve siyah saçları vardı .Bana karşı eli ayağı öyle birbirine dolaşmıştı ki bir ara ekmeği sayarken ekmek yere düştü .'
"Tövbe bismillah" deyip yerden aldı. Kendisine fısıldayıp: "kendine gel aram." dedi .Babanın adını ilk günden öğrenmiştim, benim için kıpır kıpırken biliyordum ki onun da kalbine kelebek sürüsü konmuştu . Ben 3 lirayı  uzatıp kapıya doğru giderken.
'Affedersiniz bakar mısınız ?'dedi.
' Evet dinliyorum.' dediğimde... 'Gözleriniz tüm okyanuslara savaş açmış Maşallah .' dedi .
'Tabii ben de o zamanlar peçeliydim . Gözlerim ister istemez dikkat çekerdi masmavi gözlerime  bakarken söylediği sözlerden sonra: 'özür dilerim hakkınızı helal edin. ' deyip . Başını eğdi ben de çıktım eve gittim. Artık o gün bugündür her sabah babanın bakkalına gidiyorum.'
'Nasıl evlendiniz?'
' Orası biraz arızalı oldu desem yeridir.'
' Neden ne oldu ki Şöyle ki ; Biz babanla gözlerimizle birbirimize sevdalı olduğumuzu söylerken aradan bir ay geçince büyük amcan beni istemeye geldi. Buralarda evlilikler sırayla olur, büyüğü evlenmeden küçüğüne sıra gelmezdi . Amcan baban dedenler eve misafir olmuşlardı. Hem benim hem de babanın içi cayır cayır  yanıyordu.
Tanışma vaslına gelince ;Ben amcan ve kız teyzen diğer odaya geçtik. Ben kendimi hayır cevabını öyle bir hazır etmiştim ki amcanın tipine bakıp ilk sormam gereken soruyu sordum. 'Ehl-i Tevfik misiniz?'
'Hayır'
' Ehli sünnet misiniz?'
'Hayır'
'Anladım sağ olun diğer soruları sormama gerek kalmadı sizinle evlenmek istemiyorum . Nefsim de imanım da hayır diyor.'
'Bu cümleden sonra amcanın yüzü gökkuşağına döndü bir ara barut olup patlar dedim ama patlamadı onları öylelikte yolcu ettik 2 ay araya girdi ki amcan  yengenle sözlendi. Araya bir hafta girer girmez , baban beni istemeye geldi bu sefer de o odaya baban ben ve teyzen girdik.
Baban öyle Naif öyle Delikanlıydı ki,  canımdan can gidiyordu . Ona bakamadığım için utandığımdan bakışlarımı yerden kaldıramıyordum.
' Evet siz başlayın isterseniz?'
' Nasıl isterseniz ?'
'Ehl-i  Tevhid misiniz?'
'Hamd olsun ehl-i  tevhidim.
'Ehli sünnet misiniz ?'
'SübhanAllah Bunlar ne güzel sorudur böyle Elhamdülillah ehli sünnetim.'
Ve daha birçok soru sordum Sanki ben ve baban puzzle'in geri kalan kısmı gibiydik o gece sevdamız da o puzzle doldurduk ve odadan bekleme süresiyle çıktık. Babandan bir hafta bekleme süresi aldım. Bu süre boyunca istihare namazı kılıp Allah'la istişare edecektim, yaptıktan bir hafta sonra babamı arayıp istihare sonucundan bahsetti  baban. Ben bir hafta boyunca rüyalarımda onunla evliliğimizi görürken ;O da benimle beraber umreye gidişimizi, yemyeşil yollarda yürüyüşümüzü görmüş .O gece baban babamdan müsaade isteyip eve geldiler söz kestik Aradan 2 ay geçti nişan yaptık 5 ay sonra Düğünümüz oldu 16 .08 .2002 yılında, dünya evine girdik amcan ve yengenin düğünü bizden bir ay önce olmuştu işte böyle .Hadi söyle bakalım neden merak ettin?
'Arkadaşlarım sordular herkes anlattı bir tek ben cevap veremedim ama artık benim de bir cevabım var.'

"Annemin ve babamın tanışmaları böyle olmuş." annemin adı Annenin adı ne masal suskun gerçekten anlattığına göre masal gibi bir kadınmış Evet öyleydi Gözlerim yine dolmuştu Gözyaşlarım bardaktan boşalırcasına dökülüyorken Azra'yı gördüm önümdeki koltuğa oturmuş.
~Ağlama lütfen!~
" Elimde değil ki beni biliyorsun Mevzu bahis Annem ve babam olunca ,gözlerim dünyadaki su kanallarına özenircesine  dökülür yanaklarıma..."
~Eftelya'dan su iste su iç kendine gel.~
"Gerek yok İyiyim ağlamak iyi geldi."

" Firdevs gel balkonda oturalım temiz hava iyi gelir beliki bugün  yoğun  duyguların var. Birlik olmuş Üzerine geliyorlar."
" Teşekkür ederim iyiyim."
" Peki kaç kardeşin var ."
"Kardeşim mi? Ben ailenin tek çocuğuyum."
" Ne güzel , o zaman mükemmel  bir çocukluğun geçmiştir.  Sanırım...
Annen ve baban  nerede yaşıyorlar?"
"Toprağın altında..."
 
    Kanımın donduğu an...
'toprağın altında'!!!
Eftelya ablanın  gözleri gözlerime eşlik etti, o da ağlamaya başladı.


《Allah'ım cumanın huyu suyu hürmetine peygamberimi refiki alâ' ya ulaştır. 》

Şizofren Azra (Firdevs'in İç Sesi)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon