11

12.5K 1.4K 1K
                                    

Sonunda geldim... Kaos bölümünü yazmak çok keyifliydi uzun zamandır bunu bekliyordum cidden.

E bol bol yorum beklerim o zaman.
Okuyorsunuz ama yorum yapmıyorsunuz çoğunuz emeklerim boşa gitmiş gibi hissediyorum.

Keyifli okumalar.

...

Sabah saat dokuzdu. Evde ki iki beden uyanmıştı ve her şey oldukça sessizdi.

Ve bu sessizlii jungkook'u korkutuyordu.

Deltanın ona sataşacağını düşünürken aksine delta hiç bir şey demiyordu. Sadece arada bir kendisine bakarken yakalıyordu onu jungkook.

Odanın ortasında ki çarşaf kalktığı için ikili birbirini hep görmüştü. Jungkook yatağına girip sessizce uyumuştu gece boyunca ve garip bir şekilde kendini hiç rahatsız hissetmemişti.

Ne kadar deltanın evine zorla yerleşse de alışmıştı buraya. O yüzden rahat bir şekilde uyumuştu.

Ancak delta uyumamıştı.

Yatağında uzanmış, gece boyu tavana, arada bir de jungkook'a bakarak düşünmüştü sürekli. Haliyle uyuyamamıştı.

Yüzünden huzursuzluk akıyordu.

"Oğluşumm yardıma mı geldin babana?"

Şimdiyse jungkook kıyafetlerini yeniden valizine doldururken taehyung oturduğu tekli koltuğunda onu izliyor, omega ise hiç onunla konuşmadan eşyalarını topluyordu.

Deltanın bakışlarının oldukça farkındaydı. Ama yine de yüzünü çevirip ona bakmıyordu bile.

İçinde bir huzursuzluk vardı.

Evinden kaçarken bile böyle hissetmemişti ama şimdi yabancı bir adamın evinden ayrılırken bunu istemeyerek yapıyor gibiydi.

Eğer delta onu en başından beri kovmasaydı sürekli burada kalabilirdi.Ne kadar kabul etmese de evinde gibi hissediyordu burada ve kötü hissetmekten alıkoyamıyordu kendini.

Önünde kendi kendine oynayan yeontan'a kaydı gözleri

Bir daha onu göremeyecekti...

Bunu hatırlamasıyla yavaşça gözleri dolarken ağlamamak için kendini sıkıp küçük bedeni kucağına almıştı.

"Tatlı bebeğim benim" ne kadar kendini tutsa da titreyen sesine mani olamamıştı. Üzgün bakışlarla yeontan'a bakıyordu.

Ve delta ise full ikiliyi izliyordu.

Küçük bedene sıkıca sarıldı jungkook. "Oğluşumm" demişti en içten gelen bir sesle. Ondan ayrılacak olmak o kadar üzüyordu ki omegayı.

Yeontan'ı yüzüne doğru getirip öpmüştü titreyen dudaklarıyla. "Keşke seni de yanımda getirebilsem" demişti deltanın duymaması için fısıldayarak.

Ancak duymuştu.

Delta yüz ifadesini değiştirmeden ona bakmaya devam ediyordu hala.

"On dakikan var yoksa seni almadan giderim umrumda olmazsın"

Sert sesiyle konuşup omeganın kendisine dönmesine neden olduğunda kızarık gözlerine bakmıştı.
Jungkook ise yeontan'ı yere bırakarak burnunu çekmişti sesli şekilde.

Dün kısa bir an deltanın hislerinin değiştiğini, onun kalmasını istediğini düşünse de tam aksi çıkıyordu işte.

Delta hala gitmesini istiyordu.

Bunun farkındalığıyla jungkook daha hiç açılmamış elbise dolabına bakmıştı. Dolap dopdoluydu ve on dakika da bitecek gibi de değildi.

İnat demişti jungkook içinden.

savage ~ TaekookWhere stories live. Discover now