18

6.7K 943 570
                                    

Finale yaklaşmak üzüyor beni...

Bu bölüm her şey açığa çıkacak, merak etmeyin.

Keyifli okumalar.

....

Jungkook uyumamıştı.

Tüm gece öylece tavana bakmış, arada çişi geldiği için yataktan kalkarak tuvalete gitmişti.

Döndüğündeyse taehyung'un yanında değil, gidip tekli koltukta oturmuştu.  Bedeni ne kadar orada rahatsız olsa bile deltayla yakın olmak istemediğinden gitmemişti yatağa.

Ancak yakın olmak istemediği adamın bebeğini taşıyordu karnında. Hatta bebeği babasının üzüntüsünü hissetmiş gibi karnında hareket edip durmuş ve ona kendini hatırlatmıştı sürekli.

Ama jungkook buna bile mutlu olamamıştı.

Aklında tek bir soru vardı.

Başkasını mı seviyor?

Bu belki de çok basit bir soru gibi gelebilirdi ancak jungkook'un deltaya karşı duyduğu sevgi o kadar hat safhadaydı ki onun başka birini sevme ihtimali bile yemeden içmeden kesmişti hamile bedeni.

Tam bir gündür yemek yemiyordu, yiyemiyordu.

Normalde ağzı boş durmayan omeganın midesi su bile alamaz hale gelmişti ama bu onun elinde bile değildi. Çökmüş gibiydi, gözleri uykusuzluktan kıpkırmızı olmuş, üzüntüsü yüzünden okunuyordu.

Ne yapacağını bilmiyordu.

Gidip deltaya hesap sormak, bağırmak kızmak istiyordu ancak alacağı yanıttan da korkuyordu...

Yanisi içinden çıkılmaz bir işin içine girmişti.

İç çekerek yan tarafa koyduğu bardağı eline aldı. İçi daraldığı için su içerek kendine gelmeye çalışıyordu ama işe yaradığı söylenemezdi.

Sudan bir kaç yudum alıp bardağı yerine koydu. Duvarlar üstüne geliyordu sanki. İçi patlayacakmış gibi hissediyordu. normalde ona cenneti yaşatan delta feromonları boğucu olmaya başlamıştı.

Canından çok sevdiği, bir ömür koklasa doyamayacağı eşinin kokusu jungkook'u boğuyordu artık.

Buna dayanamayacağından koltuk kenarlarını tutarak ayağı kalktı zar zor. Bakışları kısa bir an ona kaymıştı.  Taehyung elini jungkook'un yattığı yere uzatmış şekilde uyuyordu.

Ağlar bir ifadeyle burnunu çekerek yaşlı gözlerini sildi. Paytak paytak yürüyerek odadan çıkıp evin dış kapısına ilerlemişti. Biraz hava almak istiyordu sadece.

Delta uyanmasın diye kapıyı yavaşça açmış ve terliklerini giyerek dışarı çıkmıştı. Bedenine aniden buz gibi hava vururken bebeği üşümesin diye kollarını karnına sarmıştı hemen.

Yaşlı gözlerini yeni yeni doğmaya başlayan güneşe çevirerek derin bir nefes aldı. Ardından koca karnını tuta tuta salıncağa doğdu yürümeye başlamıştı.

Burası evden daha iyi gelmişti ona. Denizin sakin sesi ve kuşların uçuşması iyi hissettiriyordu.

Önüne gelmiş olduğu salıncağa yavaşça oturarak karnını tutmuştu yeniden. Oturduğu yerde o kadar tatlı görünüyordu ki bunun farkında bile değildi. Şiş yanakları ağlamaktan kızarmış, göz altları şişmişti. Beş aylık olmasına rağmen daha şiş duran karnını okşarken bu dışardan bakanlar için çok soft bir görüntü olabilirdi.

Soğuk onu rahatsız etmiyordu ama bebeğinin üşüyeceği ihtimalini de düşündüğünden karnını okşayarak sıcak tutmaya çalışıyordu orayı.

Naabot mo na ang dulo ng mga na-publish na parte.

⏰ Huling update: Mar 18 ⏰

Idagdag ang kuwentong ito sa iyong Library para ma-notify tungkol sa mga bagong parte!

savage ~ TaekookTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon