Odasından çıktıktan sonra Aurore,Yemek Salonuna,kahvaltı yapmak için Sarayın içerisinde bulunan koridorları dolanmaya başladı
Saray genel anlamda,Beyaz Mermer,Altın Rengi Mermer ve Opal Taşlarından yapılmaydı.Yerler genellikle kırmızı renkli kalın halılar ile kaplıydı.Koridorların bazılarında aynalar ve vazoların bulunduğu eşyalar vardı,bazılarında ise Kraliçelerin ve Kralların,her hangi bir canlının ya da diğer Irkların bulunduğu tablolar vardı.Sonuç olarak burası Elysium Krallığıydı ve tüm Krallıkların neredeyse bir olduğu ortak bir Krallıktı
Saray tamamen 20 katlıydı ve Aurore'nin sayamayacağı kadar oda vardı.Fazlasıyla geniş koridorları ve 6 tane kocaman kuleye sahipti.Kendisinin ve Annesinin bulunduğu oda 2.kattaydı
Annesi biraz daha Katın kuzey bölümünde bir odadaydı.Kendisi biraz daha güney bölümdeydi.Her bölgeye giden bir oda vardı
Aurore gepgeniş merdivenlerden aşağıya doğru indi.Hem Taht Odasının ve hemde Yemek Salonunun olduğu kata gelmişti
Yeniden,Muhafızların ve Hizmetçilerin dolandığı koridorlarda dolanmaya başladı.Geçerken herkese 'günaydın' demeyi de ihmal etmiyordu.Prensesin bu tatlı jesti Saray Halkı tarafından sevilen bir şeydi
Sonunda Yemek Odasının bulunduğu altın renkli kapıları açtı.Yemek Odası bayağı geniş bir yerdeydi.Tam tamına 200 kişiyi alabilecek kadar geniş bir odaydı.Upuzun,koyu bir kahverenginde olan masalardan vardı.Masaların üzerinde beyaz renkli masa örtüleri seriliydi.Masalardan 2 tane vardı ve her masada 100 tane koltuk vardı
Gözleri ile Büyükanne Orabelle'i aradı ancak Orabelle'in yanında Annesini de görünce hafiften yutkundu
Annesi genelde,Dış işlerle uğraştığından,Sarayda belki de nadiren bulunurdu.Onu burada görmek şok ediciydi
Nazikçe Annesine ve Büyükannesine doğru yanaştı ve ikisine de selam vardı.Orabelle tatlı bir biçimde gülümserken,Annesi biraz daha nazik bir biçimde gülümsüyordu.Annesinin sağındaki boş yere doğru oturdu Ve kahvaltısını yapmaya başladı.Bu esnada ise annesini kesiyordu
Annesinin üzerinde klasik Kraliçe elbisesi vardı.Lacivert renginde ve sadece göğüsüne kadar gelen bir üst kısım vardı.Aynı şekilde göğüs kısmında başlayan ve orta parmağında biten ince bir lacivert rengi koltuklara sahipti.Omuzları tamamen açıktı.Göğüsten,eteklere kadar kalın lacivert bir kumaşa sahitpti.Göğüsünden neredeyse çenesine kadar ise buz mavisi renginde,ince bir kumaşa sahip olan kıyafete sahipti.İlk önce o buz mavisi kıyafeti giyiyor,üzerine ise lacivert renkli elbisesini giyiyordu
Saçları tıpkı Aurore gibi beyaz renkliydi ama Aurore'un aksine Kraliçe'nin beyaz saçları uzun ve lüle lüleydi.Gözleri bir Büyücü Melezi olduğundan,ak kısmı siyahtı,gözleri ise açık bir grimsi mavi rengiydi.Göz bebekleri ise beyazdı
Elysium Kraliyet ailesinin göz bebekleri her zaman beyazdı.Bu onları diğer ırklardan ayıran tek şeydi.Gözlerin ak kısmı ne tür olduğunuza göre değişirdi ama genel olarak beyazdı
Annesinin,kafasında ince ancak bir o kadarda gösterişli altından yapılma bir taç vardı.Genel olarak Aventurin ve Koyu Renkli kocaman bir Safir'in var olduğu taşlar mevcuttu.Saçlarını kapatan uzun,Gümüş rengi bir şala sahipti.Bu şal sadece saçlarının arka kısmını kapatıyordu,Kahkülleri ve bukleleri bembeyaz birer ay parçası gibi parlardı
"Aurore? Bir sorun mu var canım?"
Annesi,ona doğru endişeli gözlerle bakıyordu.Bu zamana kadar annesini kestiğini bile fark etmemişti.Annesi elini Aurore'un alnına değdirdi
"Ateşin mi var yoksa?"
"Yok,Yok anne.Sabah olduğundan biraz dalgınım sadece"
"Tamam"
![](https://img.wattpad.com/cover/357580150-288-k729122.jpg)
YOU ARE READING
Elysium Krallığı-Prenses ve Karanlık
FantasyPrenses Aurore Elaine Elythra,Krallığını ve Gezegenini tehdit eden İblis Onomoore'un geri gelmesini öğrendikten sonra,Kehanetin tek temsilcisi olarak,Onomoore'u durduracak olan Element Anahtarlarını bulmak için bir yolculuğa çıkacaktır.