7.Bölüm

14 2 4
                                    

Aurore,Symiren canla başla koşarken arkasına birkaç daha baktı.Feci yağan yağmur her ne kadar Sarayın kulesini puslu bir biçimde gösterse de hafifte olsa gözüküyordu

Aurore belki de buraya son kez bakıyordu emin değildi.Bir hışımla önüne doğru döndü.Eğer böyle düşünürse kaybetmeye bir adım daha yaklaşacaktı.Korkuyordu evet ama korkan asla istediğini yapamazdı,Aurore bu yüzden bundan sonra evi ile ne varsa düşünmemeye çalıştı

Agresif bir biçimde nefesini dışarıya doğru verdi ve Symiren'in boynuna biraz daha yaslanarak ona komut verdi

"Daha hızlı oğlum.Söz veriyorum uzaklaştığımız andan itibaren seni fazlasıyla dinlendireceğim"

Symiren garip duran bir mırıltı sesi çıkardı ve daha hızlı koşmaya başladı

Saraydan ayrılalı muhtemelen 16 dakika olmuştu.Aurore,Symiren'i kimseye fark ettirmeden ahırdan çıkarmış ve şu an sadece Saraydan uzaklaşmak için büyük bir çaba sarf ediyorlardı

Annesi bu hareketine fazlasıyla kızacaktı ama yapacak bir şeyi yoktu.Eğer kehanet okları Aurore'u işaret ediyorsa,Aurore bu işi halledecekti bunun başka bir seçeneği yoktu

Aurore daha fazla şeyi umursamamaya çalışarak yolunda ilerlemeye devam etti

...

Kraliçe Sybilla terler içerisinde yatağından kalktı.Yere doğru bakarken derin derin nefesler alıp veriyordu.Bedeni korkuyla titrerken alnından boncuk boncuk terler akıtıyordu

Genellikle Kehanetleri görmesini sağlayan rüyaları bu gecede gerçekleşmişti ve Sybilla'nın gördüğü şeyler hiç hoş şeyler değildi

Odasının dış kapısına bakarken sadece 1 cümle mırıldandı

"Aurore..."

Sybilla bunu der demez yatağından fırladı ve bir hışımla Odasının kapalı kapısını açtı ve son hızla kızının odasına doğru koşmaya başladı.Kızının Odasına vardığında kapının kapalı olduğunu gördü.Aniden durakladı

Belki de uyuyordur diye düşündü kısa süreliğine ve kapıyı sessizce açtı ancak içeride karşılaştığı manzara ile neredeyse kalbi duracaktı

Aurore'un yatağı dağılmıştı,Prenses Tacı yatağının üzerindeydi ve pijaması da yatağının üzerinde duruyordu.Kraliçe Sybilla derin derin nefesler alıp bayılmamak için kendini zor tutarken yatağın üzerindeki Tacı aldı ve kızının odasından titreyerek çıktı

"Hayır,Hayır,Hayır,Hayır! MUHAFIZLAR!"

Kraliçe Sybilla acı içerisinde inleyip bir yandan da muhafızları çağırmaya başladı.Kraliçe'nin acı dolu seslerini duyan Muhafızlar,Kraliçe'nin sesinin geldiğini yöne doğru koşmaya başladılar.Kraliçe Sybilla'da sırf zayıf görünmemek adına gözlerindeki yaşları sertçe sildi.Sinirli ve sert bir biçimde bakmaya başladı

Sağından gelen Muhafızlar,Kraliçe'nin tam 6 adım önünde durdular.Sybilla'nın mavi renkli gözleri mum altında öfke ile parıldarken en öndeki Muhafız titreyerek Kraliçe'nin yanına doğru yanaştı.Kafasında bulunan koyu gri renkli miğfer sadece yüzünü sardığından dolayı bakışları kendini hemencecik belli ediyordu

Elysium Krallığı-Prenses ve KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin