1.Bölüm; Sakin Kal

1.1K 71 26
                                    

Bale... Çocukluğumdan bu yana her daim hayatımda yer alan o dans sanatı. 4 yaşında adım attığım o macera. Anneme baleye gitmek için neler neler söylemiştim. En son dediklerime dayanamayıp beni bir bale kursuna vermişti. O gün ki heyecanımı asla anlatamam. Tabii o heyecanım 18 yaşında olmama rağmen hala geçmemişti.

Kursa gitmek için hazırlanmaya başladım. Çantamı hazırladım ve kıyafetlerimi giydim. Üzerimde beyaz üzerinde kahverengi yazılar bulunduran bir sweat ve tayt vardı. Kafama hava sıcak olduğu için şapka takmıştım. Hem ev anahtarımı hem araba anahtarımı alarak evden çıktım. Ehliyetimi 18 yaşıma bastığım gibi almıştım. Kursa da arabayla gidip geliyordum. Evden hemen çıkıp arabamı açtım. Arabama binip yan koltuğa çantamı bıraktım ve emniyet kemerimi takıp arabayı çalıştırdım. Kursa geldiğimde hemen arabadan indim ve kursa girdim.

Kurstaki arkadaşlarımın yanına gidip neşeyle "Günaydınnn!!!" dedim. Belis hızlıca kalkıp "Günaydın balımmm!" dedi ve bana sarıldı. Bende sarılışına karşılık verdim. Biraz oturup muhabbet ettik ve Selen hocanın gelmesiyle pointelerimizi giydik. Selen Hoca sesini hafif yükselterek "Günaydın gençlik!" dedi. Bizde küçük bir tebessüm ettik. Bize tutunma yerine geçmemizi söyledi ve herkes oraya geçip tutundu. Selen hocanın talimatlarıyla bacaklarımızı yukarı aşağı yapıyorduk. Bir anda Selen hoca bana baktı ve bir şeyi hatırlamış gibi sevindi. "Nil canım tebrik ederim" Sorgularcasına bir bakış attım. "Bilmiyor musun?" Kafamı iki yana salladım "Neyi bilmem gerekiyor?" Bir anda gözlerini pörtletti ve "Dünya Şampiyonasına gideceksin ya!" dedi. Herkes beni alkışlarken ben şoka girmiştim. Ne yani Dünya Şampiyonasına mı gidecektim?! Bu harika bir şey! Gülümsedim ve Belis'e döndüm. Bana gururla bakıyordu. Aslında çokta süpriz bir haber değildi. Sonuçta neredeyse her girdiği yarışma da birinci olan biriydim. İçimdeki mutluluk karşı koyulamaz gibiydi. Selen hoca bana sarıldı ve mutluluğunu ve gururunu bu şekilde gösterdi.

Kursta biraz daha çalıştıktan sonra çıktık. Belis ile arabama doğru ilerliyorduk. Tabi Belis'in susmak bilmeyen çenesi her zaman ki gibi iş başındaydı. "Ay kanka bende gelebilir miyim izlemeye? Aman neden soruyorsam zaten orda olucam. Yani değil mi?" Of Belis hayatım ne kadar salaksın. "Belis'im, güzelim tabiki orada olacaksın. Sen olmadan gitmem zaten." Belis yanağıma öpücük kondurup yolcu koltuğuna binmek için oraya doğru ilerledi. Bende sürücü koltuğuna oturdum. O da binince arabayı çalıştırıp evime doğru yol aldım. Tabii Belis yan koltukta şarkı açmış bağıra bağıra şarkıyı söylüyordu. Belis her zaman Hande Yener açtığından dolayı artık bende onunla söylüyordum. Belis birden kulağımın dibine girdi ve "Noldu pek mi keyfin yok? Düşlediğin gibi olmadı mı?" diye bağırdı. Kulağım... "Belis kulağımın dibinde ne diye bağırıyorsun?" Evet şarkının tam "Kusura bakma." dediği yerde sordum ve o da kendine yakışır bir şekilde şarkıyla cevap verdi. Yolumuz Belis'in kulağımın dibine girip şarkı söylemesiyle geçse de şükür ki eve varmıştık. Kendimi eve atıp doğru yatak odama gittim. Belis ise arkamdan geliyordu. Yok benim odama gelmiyor. Annem onun için bir oda ayırdı. Yani bizim evde Belis'in bir odası var. Odaya girdiğim gibi kendimi yatağa attım. Yorgun hissediyorum. Üstüme pijamalarımı giyinmek için ayağa kalktım ve dolabıma gittim. Dolabımı açıp elime gelen pijamayı giydim. Giyinip kıyafetlerimi katladığım sırada Belis odama şafak operasyonu yapar gibi girmişti. Koşa koşa gelip yatağıma zıplamıştı. Çocuk ya yemin ediyorum çocuk. Bir anda beni kendine doğru çekti ve yatağa kafamı çarpıp yere düştüm. Belis'in kahkahaları kulaklarımı doldururken kafamı tutarak ayağa kalktım. Belis hala gülüyordu fakat bir savaş açtığının farkında değildi. Yanımda bulunan yastığı aldım ve üzerine doğru gittim. Belis üzerine geldiğimi gördü ve koşarak odadan çıktı. Ben ise elimde yastık ile onu kovalamaya başladım. "Gelme üzerime git katil!" diye bağırdı. "Belisss!!!" bağırmamdan korktu ve evin içinde koşmaya başladı. O sırada evin kapısı açıldı. Annem eve gelmişti. Belis koşarak annemin arkasına saklandı "Ceylin Teyze al şu katil kızını üzerimden öldürcek beni." Annem güçlü bir kahkaha patlattı,"Yastıkla mı kızım?" Belis kafasını onaylar gibi salladı,"Ya Ceylin Teyze neden inanmıyorsun ya beni boğarsa?" Dediği şey ile "Oha!" diye bağırdım. Annem bana kızar gibi bakış attı "Özür dilerim ama anne abartıyor yani." Annem bana hak verir bir şekilde kafa salladı, "Aman ben yorgunum bana dokunmayın da ne yaparsanız yapın hadi." Belis dudaklarını büzüp "Bizi istemiyormusun? Aşk olsun Ceylin Teyze." Benim yanıma gelip,"Gel kanka gidelim biz." diyip kolumu çekiştirmeye başladı. Anneme "Kurtar beni" bakışı atarken annem ellerini havaya kaldırdı "Ben karışmam" der gibi. Belis'in çekmelerine dayanamayarak kendimi ona bıraktım. O ise beni çekiştire çekiştire odama getirdi. Gün boyu bale kursunda olduğumuz için ikimizde yorgunduk. Ben kendimi yatağa attım. O da benim gibi yatağa attı kendini ve gözlerini kapadı. Belis'e "Uykun mu var?" dedim. Bana dalga geçer bir ses tonuyla "Yok ya sabahtan beri biriyle uğraşıyorum o yordu beni." dedi. "Aaa" diye söylendim "Ben mi yordum seni? Hiçte bile kendin uğraştın benle." Sonrasında hafif yukarı çıkarak üstümü örtüp arkamı döndüm. Belis ise yanıma geldi ve "Şakaydı Nil. Hemen alınma. Birlikte yatalım mı?" dedi. Kıyamıyorum ben bu kıza ya. "İyi," dedim "İyi, gel yatalım." Belis mutlulukla çarptı ve yatağın içine girdi. "İyi uykular." dedi Belis neşeli bir şekilde. Bende onun gibi neşeli bir şekide "İyi uykular." dedim ve göz kapaklarımın kapanmasına izin verdim.

Şampiyonadan bir gün önce.

Belis ile birlikte otele geldik. Yolculuk o kadar yorucu geçmişti ki. Her yerimden yorgunluk akıyordu. Belis benim aksime daha mutluydu. Bir anda neşeyle zıpladı ve bana baktı "Kanka biliyor musun? Şampiyonaya ünlülerde gelecekmiş." "Ne?" dedim tuhaf bir ses tonuyla "Tüm ünlüler orda olacak yani türk ünlüler." Şaka gibi! Tüm ünlüler şansa benim olduğum şampiyonaya mı geliyorlar?! Belis bir anda aydınlanma yaşamış gibi sesler çıkarmaya başladı. "Kanka!!!" bağırmasıyla yerimden sıçradım ve "Tövbe bismillah! Ne oldu?" dedim. Belis bana mutlu bir şekilde baktı "Sence orda Hande Yener'de olur mu?" Söylediği şey ile kahkahalara boğuldum. Bana üzgün bir şekilde bakıp "Neden bu kadar güldün? Kötü bir şey demedim ki." Kahkahalarım küçük sırıtışlara dönünce yanaklarını sıkıp "Biz senin bu Hande Yener aşkını ne yapıcaz ya?" dedim. O da bana gülümsedi.

Yarışma Günü

Sonunda o gün geldi. Her şeyim hazırdı. Pointlerim ayaklarımda, elbisem üstümde, topuzum yapılı, ben zaten en başından beri hazırım. Derin bir nefes aldım. Sıranın bana gelmesini bekliyordum. Tüm ülkelerden balerinler gelmişti ve hepsi de stres altındaydı. İçeriye giren balerin ile sunucunun adımı haykırması bir olmuştu. Derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım. Usulca performansın yapılacağı yere gittim. Tekrardan bir derin nefes alıp kafamı yerden kaldırdım ve seyircilere baktım. Onca yüz içerisinde biri çok dikkatimi çekmişti. Erkekti ve beni baştan aşağı süzüyordu. Kafasını kaldırdığında göz göze geldik. Başımı hemen farklı bir yöne çevirdim. O kadar stresleydim ki karnıma sancılar giriyordu. Piyano sesinin kulaklarıma gelmesiyle provamı sergilemeye başladım. Odağım sadece yaptığım hareketlerdeydi. Bir ara yere düşmüştüm ve seyircilerden "Ovvv!" diye sesler gelirken bir anda sanki provaya dahilmiş gibi bir kaç esnek hareketle geri kalktım. İzleyenler bunu yapmamı beklemiyormuş gibi alkışladılar.

Bale dansım bittiğinde tebessüm ettim ve içeriye doğru ilerledim. Yardımcılardan biri bana su uzattı ve bende yavaş yavaş içtim.

Bir kaç saatin sonunda yarışma bitmişti. Sıra gelmişti dereceye girenleri açıklamaya. Birinci olan kişinin adı kulaklarımda yankılandı. Ben değildim. İsmi söylenen kız mutlulukla oraya doğru koştu. İkinci olan kişinin adı benim adımdı. Yavaşca yerimden kalktım ve madalyamı alıp birinci olan kızın yanına gittim. İlk beş açıklandıktan sonra herkes içeriye girdi. Belis ve annem beni bekliyorlardı. İçeriye girdim ve pointleri zorda olsa ayağımdan çıkarıp fırlattım ve çöküp ağlamaya başladım. Birinci olmalıydım. Başaramamıştım. Annem ve Belis beni motive etmeye çalışıyordu. En sonunda Belis benim neşelenmediğimi anlayınca "Ben Hande Yener'i gördüm ve fotoğraf çekindim Nil." dedi. Dediği şey komiğime gitmişti ve güldüm. Belis ise "Yakından daha güzelmiş kadın. Kliplerde gözükenden daha iyiydi yani." Bu dediği beni daha çok güldürmüştü. En sonunda Belis bana sarıldı ve "Ağlama kanka. Yaparsın ben sana güveniyorum. Gel o kızı yolmaya gidelim ne dersin?" dedi. Ben daha fazla gülerken ayağa kalktım ve ilerlemeye başladım. Kendime gelsem iyi olurdu. Annem ve Belis benim yanımda konuşurken ben arabaya bindim ve onlarında arabaya binmesini bekledim. Annem sürücü koltuğuna ben ve Belis ise arka koltuğa oturduk. Yorgunlukla gözlerimi kapattım ve uyumak için kendime biraz izin verdim.

Annem ve Belis'in sesleriyle uyandım. Beni uyandırmaya çalışıyorlardı. Uyandığımda ikisininde ağzından "Şükür!" sesi çıktı. Belis beni ayağa kaldırdı ve otele soktu. Annemde arabayı kilitleyip kendi odasına doğru ilerledi. Belisle bende odaya doğru ilerledik ve odaya girdik. Ben kendimi koltuğa attım ve telefonumu çıkardım. İnterneti açmam ile telefonuma bir sürü bildirim gelmesi bir olmuştu. Herkes beni bir gönderiye etiketlemişti. Gönderiye girdiğimde ağzım şok ile açılmıştı.

📸 Bale Dünya Şampiyonasında 2. Olan Nil Ekin'in Emir Aslan ile göz göze geldiğini gören takipçiler Nil Ekin'in bu kadar hata yapmasını Emir Aslan ile bir ilişkileri olduklarına bağladılar. Şuanlık her iki taraftanda bir ses çıkmadı.

•Bölüm Sonu•

Selamlarrrr

İlk bölüm nasıldı?

Belki isteklerinizi karşılamamıştır fkaat bunun bir başlangıç olduğunu unutmayalım lütfen ilerleyen bölümlerde olaylar gelişecek.

Diğer bölümlerde görüşmek üzereeee!!!

Bale (Kelebeklerin Arasında)Where stories live. Discover now