10.Bölüm; Ballı Süt

66 6 2
                                    

Bir gün sonra (Balıkesir)

Arabayla Balıkesir'e gelmiştik. Emir artık Balıkesir'de kalıyordu çünkü benim olduğum yerde olmak istiyordu. Emir'in evinde kalacağım için şuan tüm eşyalarımı almış Emir'in evine gidiyorduk. Emir'in evine geldiğimiz de arabadan indik ve ikimiz de çantalarımızı alıp eve doğru ilerledik. Berlin ve Gofret hızla üstüme atıldı. Eğilip ikisinin de başını okşadım. Emir eve girip eşyaları bırakmıştı. Biraz daha Gofret ve Berlin'i sevdikten sonra kalkıp eve girdim. Emir kedi çantasından Minerva'yı dışarı bırakmıştı. Emir'i etrafta göremeyince Emir'e seslendim. "Emir?" Yukarıdan, "Efendim?" sesi geldi. Adımlarımı merdivenlere yönlendirdim ve merdivenleri çıkmaya başladım. Emir odasındaydı ve büyük ihtimalle üstünü değiştiriyordu. Ki odadan pijamalarıyla çıkan Emir beni tamamiyle doğru buluyordu. Emir bana gülümsedi. "Nil." dedi. Gözlerimi ondan çekmedim. "Efendim?" Emir tebessüm etti. "Çok güzelsin be." Dediği ile gülümsemem tüm yüzüme yayılmıştı. "O nerden çıktı şimdi?" Emir omuz silkti. "Bilmem. Bir anda içimden söyleme isteği doğdu." Başımın dönmesiyle yanımda ki demirliğe tutundum. Emir hızla yanıma geldi. "Nil iyi misin?" Başımı aşağı yukarı salladım. "İyiyim. Sadece başım döndü o kadar." Emir aniden beni kucağına aldı. "Emir ne yapıyorsun? İndirsene." Emir kaşlarını kaldırıp başını iki yana salladı. "Olmaz başın dönüyor sonra." Emir merdivenlerden inmeye başladı ve bir yandan gülüyordu. Neye gülüyordu acaba? "Hayırdır, neye gülüyorsun?" Emir gülümsemesini daha da büyüttü. "Eski anılarımız geldi aklıma. Benim sana ilk lakap taktığım gün, seni götürdüğüm ilk davet. Tuhafıma gidiyor sadece." Bende güldüm. Emir beni hafif bir şekilde koltuğa bıraktı ve o da yanıma oturdu. Berlin de bizim oturduğumuzu gördüğünde Gofret benim tarafıma, Berlin Emir'in tarafına oturdu. Minerva ise ortamızda oturuyordu. Daha doğrusu uyuyordu. Elim Gofret'in yumuşak tüylerine gitti. Yavaş yavaş tüylerini okşadım. Emir beni göğsüne çekti ve televizyonu açtı. "Film izleyelim." Emir'i onayladım ve Emir'in açtığı bir filmi izlemeye başladık.

Film bittiğinde saate baktım. Saat 23.56'yı gösteriyordu. Gofret, Berlin ve Minerva çoktan uyumuştu. Emir ayağa kalkıp masadaki çöpleri aldı ve mutfağa gidip,geri geldi. Elinde çöpler yoktu. Zaten çöp atmaya gitmişti. Emir sıkıntıyla nefesini dışarı verdi. "Uyuyalım mı?" Kafamı sağa sola salladım. "Sahile gidelim. Sıkıldım hem." Emir beni onayladı ve ikimizde hızlıca üstümüzü giydik. Emir montumu uzattı. Elinden montumu alıp üzerime geçirdim. Emir kapıyı açıp eliyle ileriyi gösterdi. Önden çıktığımda Emir arkamdan çıktı ve kapıyı kapattı. Elimi elinin içine aldı. Elim onun elinin yanında küçük kalıyordu.

Sahile doğru yürüyorduk. Saat on iki olmuştu. Emir arada benle konuşuyordu. Nedenini bilmediğim bir sıkıntı vardı içimde. Yüzüm asık duruyordum. Sahile iyice yaklaştığımız da Emir elimi bıraktı ve beni sırtına aldı. Ani yaptığı hareketle düşmemek için Emir'in boynuna sarıldım. Emir gülerek sahile koşturuyordu. "Emir yavaş düşeceğiz şimdi!" Bir yandan gülerken, bir yandan bu kelimeleri sarfetmiştim. Emir sahile geldiğinde beni sırtından indirdi. Arkasını dönüp ellerini belime koydu ve havaya doğru kaldırdı. Ellerimi onun kollarına koydum ve etrafımızda dönmeye başladık. Gülmekten kafamı yerden kaldıramıyordum. Emir beni etrafında döndürürken durdu ve beni yere bıraktı. Gülüşüm hafiflerken Emir elimi tutup kayalıklara oturdu. Bende kayalıklara oturup denizi izledim. Gülüşüm hafiflemişti fakat hala sırıtıyordum. Emir kafasını bana çevirdi ve mutlulukla gülümsedi. "Sonunda be kelebeğim. Sonunda güldürebildim." Sözleri daha çok gülmemi sağlarken Emir yanağımdan öptü. "Gamzen var." Kafamla Emir'i onayladım. Belimden tutup beni kendine doğru çekti ve sırtımı onun göğsüne yasladım. "Nil." Kafamı Emir'e kaldırdım. "Efendim." Emir kafasını hafif yana yatırdı. "Etme." Kaşlarım çatıldı. "Ne?" Emir kafasını gökyüzüne kaldırdı. "Nefret etme." Gözlerimi devirdim. Bu muydu? "Emir ne alaka şimdi nefret?" Emir nefesini dışarıya verdi. "Bir keresinde yanlış anlaşılma yüzünden ayrıldığımızda sen "Madem korkuyordun neden yaptın?" diye bağırmıştın bana. Hani şu Elis olayında. Annemin benden nefret ettiğini söylemiştim. Ve sende büyük ihtimalle o gün benden nefret ettiğini ima etmiştin," Evet biraz olsun ima etmiştim haklıydı. Sözlerini arka arkaya diziyordu. Gözlerini kısa bir süreliğine kapatıp geri açtı.

Bale (Kelebeklerin Arasında)Where stories live. Discover now