9. Bölüm; Dağ

78 10 3
                                    

Emir'in dediği ile kafamı hızla yolcu camına çevirdim. Emir'den bir kahkaha duyduğumda sinirle ona döndüm. "Emir bana bak bir daha bana ailenin yanında öyle şeyler deme. Hemde ben gözümü senden kaçırıyorsam sensindir suçlusu. Ben neden suçlu gibi oluyorum?" Emir kaşlarını kaldırıp kafasını hafif yana yatırdı. "Ha sen bana hala triplisin? Bak şimdi sana çok açıkça açıklıyorum her şeyi. Ailemin yanında sana istediğimi diyebilirim. Tabii sen şu utanma aşamasını geçebilirsen. Ki sevgiliysek evleniceğimiz için böyle şeylerden artık utanma. Ve gözünü her kaçırdığında beni o güzel gözlerinden mahrum bıraktığın için öpüyorum. Aynı zamanda bu dudakları isteyen çok kişi var." Emir'in koluna sinirle vurdum. "İyi git onlar öpsün seni Emir." Ellerimi göğüs hizamda bağlayıp bacaklarımı da kendime doğru çekip kafamı cama çevirdim. Emir elini bacaklarıma koydu ve beni kendine doğru çevirdi. "Dönme bana. Zaten tripli olman yeterince canımı sıkıyor. Birde arkanı dönüp konuşmamazlık yapma." Ofladım.

Emir ile sessiz geçen yolculuğumuz arabanın durmasıyla sona ermişti. İçimin geçtiğini araba durduğunda irkilmem ile fark etmiştim. Emir bana baktı ve hareketsiz olduğumu gördü. "Nil kelebeğim insene. Eğer burda oturmak istersen otur." Emir'e güldüm ve arabadan indim. Etrafıma baktığımda her yerde kar vardı. Tabii hava soğuktu. Gözlerimi ovuşturdum ve Emir'e baktım. "Biz nerdeyiz?" Emir bana baktı. "Uludağ'da güzelim. Nerde olmamızı bekliyordun? Eğer tam olarak neresi diyorsan da Uludağ Milli Parkı." İyi de bu hava da nerde kalıcaktık? "Nerde kalacağız peki?" Emir arabayı kilitleyip bana yaklaştı. "Buraya 10 dakikalık mesafede olan orman köşkleri var. Orada konaklayacağız." Başımla onu onaylarken bir anda yüzüme kar topu yedim. Yediğim kar topundan sonra kısa bir "Hii!" sesi duydum. Yüzümde ki kar topunu temizleyip bana kar topu atan kişiye baktım. Emir olmasını beklediğim kişi hayatımda hiç görmediğim biriydi. Kadın karın izin verdiği bir şekilde yanıma koşarak geldi. "Çok özür dilerim. Çocuklarla oyun oynarken size denk geldi kar topu." Kadına gülerek baktım. Kadın aniden şaşkınlıkla bana baktı. "Aa siz Nil Aslan değil misiniz?" Yanımdan gelen bir gülme sesiyle Emir'e döndüm. "Yok. Yani Nil Ekin'im ama Nil Aslan değilim." Kadın yanılmış gibi bir ses çıkardı ve bana baktı. "Çok özür dilerim. Bir fotoğraf çekinebilir miyiz?" Kafamla kadını onayladım ve kadında ailesini çağırmaya gitti.

Ben kadının gidişini izlerken Emir yanıma doğru yanaştı. "Sevdim ben. Neden öyle dedin ki?" Kafamı Emir'e çevirdim. "Efendim?" Emir nefesini dışarı verdi ve ağzından soğuk nedeniyle oluşan duman yükseldi. "Diyorum ki; Ben sana "Nil Aslan" denmesini sevdim. Kadına neden öyle bir tepki verdin?" Yüzümü Emir'in yüzüne yaklaştırdım. "Daha evli değiliz de ondan." Emir memnun olmuş gibi bir ses çıkardı. "Bak demiştim." Bu çocuk lafı dolandırmayı çok seviyor heralde. "Emir lafı dolandırma. Hem ne demiştin?" Emir bana biraz daha yaklaştı. "Karım olacağından çok emin olduğumu söylemiştim. Bak şimdi sende kabul ettin." Utanarak Emir'den biraz uzaklaşıp önüme baktım. Emir gülmeye başladığında dirseğimle karnına vurdum. Emir hala gülüyordu fakat gülüşü diğerine göre daha sessiz olmuştu. Kadın ailesi ile yanımıza geldi. Bir kızı vardı. Kadın eşiyle birlikte yanımıza geldi. Eşi Emir'in yanına geçti kadın ise benim yanıma ve çocuğu da Emir ile benim önüme geçti. Bir kadın daha vardı ve o da tam karşımıza geçip bizi çekti. Sonrasında yanımızdakiler yanımızdan ayrılıp fotoğrafımızı çeken kadın benim tarafıma geçtiğinde onla da fotoğraf çekindik. Fotoğrafı çekindiğimizde kadın teşekkür etti ve gittiler. Emir'in eli hala belimdeydi. Elinin üstüne bir kere vurdum. Emir ise elini inatla ordan çekmedi. Kafamı hızla Emir'e çevirdim. "Çek şu elini." Emir kafasını yana yatırdı,"Aa sevgilim ayıp oluyor." Emir'e güldüm ve geri önüme döndüm. "Emir biz ne zaman dediğin yere gidicez." Emir bana baktı. "Buraya on dakika uzaklıkta güzelim. Gidelim istersen şimdi?" Kafamı hızla aşağı yukarı salladım. Emir güldü ve arabayı açtı. Hızlı adımlarla yolcu koltuğuna geçtim ve Emir de bindiğinde arabayı çalıştırıp kalacağımız yere doğru ilerledik.

Bale (Kelebeklerin Arasında)Where stories live. Discover now