3.bölüm

49 6 0
                                    

Kendimi iyi hissetmeyi özledim...

Tam karşımdaydı, yeni okulum ile bakışıyordum.şu an yanımda Efe,annem ve teyzem vardı.

"Öküzün trene baktığı gibi neden okula bakıyoruz?" Dedi Efe sessizliği bozarak,ters ters ona baktığımda susup arkadaşlarının yanına gitti.

Teyzem ve annem okula girdiğinde peşlerinden yürüdüm.
Okul binasına girdiğimizde teyzem bizi müdür odasına götürdü.kapıyı tıkladık ve "gel" komutunu duyduktan sonra içeriye girdik.

Saçı beyazlamış ve birazı dökülmüş biri ile karşılaştık muhtemelen 50 yaşlarındaydı.

Bilgisayardan başını kaldırıp bize gülümsedi."oturun lütfen" annem ve teyzem oturdu ben ise ayakta durmaya devam ettim.

Müdürün gözleri bana döndü "sende otursana kızım"
"Yok iyiyim ben böyle"dedim olumlu bir şekilde başını sallayıp annemlere döndü.
Annem,"kayıt işlemi için geldik"
Müdür hemen bilgisayara döndü.

Tam o sırada pencerenin önüne bir kuş kondu. Dikkatlice onu izlemeye başladım.Hiç görmediğim bir türdendi kanatları gerçekten ilgi çekiciydi bir an düşündüm.kuş olup uçup gitsem buralardan o kadar çok isterdim ki sığamıyordum buralara... bir ses yükseldi "kızım"
Nereden geliyordu bu ses? Tekrar aynı sesi duydum "kızım?" İrkilip gerçekliğe döndüm
"Evet" dedim müdüre bakarak "sınıfın 12/B üst bir üst katta ilk sınıf" sadece iki dakika kısa baktım ne ara işlem yapıldı ya?
"Okul numaran 1708"
Anneme baktım "sen git hadi" dedi gülümseyerek ilk defa içten bir gülümseme sundu bana

Odadan çıkıp merdivenlere yöneldim, Üst kata çıkıp ilk sınıfın önüne geldim.

Derin bir nefes alıp kapıyı açtım
Açmaz olaydım! Kafama top şeklinde kağıt yeyince malak gibi sınıfa baktım.
Kahverengi gözleri ve dalgalı saçları olan bir çocuk ile göz göze geldim
Bir kaç saniye bakıştıktan sonra "özür dilerim benim suçumdu"
"Sorun değil" diye mırıldandım ve etrafa göz gezdirdim herkes bana bakıyordu.Arkada ki boş sırayı gözüme kestirip oraya yürüdüm çantamı sıraya koyup oturdum.

Boş boş etrafa baktım.Hoca neredeydi?
Bir kaç dakika bekledim gene hoca yoktu bende kafamı sıraya koyup karanlığı izledim.
Az sonra omzuma bir el dokunduğunda kafamı kaldırıp baktım.Kumral saçlı bı kız bana bakıyordu.

Soran gözlerle ona baktım.
"Yanımıza gelmek ister misin?"
Başımı eğip gösterdiği yere baktım.kafama kağıt atan ve adını bilmediğim çocuk yan sırada oturuyordu.
Aslında kabul etsem iyi olurdu belki iyi birilerdir ve iyi bir arkadaş oluruz.

Kıza bakıp gülümsedim "olur gelirim" gülümseyip sırasına geçti bende çantamı alıp yanına oturdum eliyle kağıt atan çocuğu gösterdi "bu Çağrı arkadaş grubumuzun en zekisi" diğer çocuğu gösterdi "Berk de grubumuzun...Eee şeyi"
Berk'e baktı "neyisin lan sen"
Berk gözlerini devirdi "beni hiç tanışmamışsın"kızda aynı şekilde göz devirip bana döndü. "Bende Sena grubumuzun En güzeli,En inatçısı,En iyi kalplisi ve..."
Berk kafa atıldı " kızın beyni patladı sus artık" dedi gülerek sena onun omzuna vurdu
Gülümsedim

Berk bana döndü "sen?"
Ne diyeceğimi bilemedim "ben Ee şey adım Eda"
"Nereden geldin?" Diye atıldı Sena "İstanbul" hızlıca devam etti "derslerin nasıl? Denemelerin falan?"

"Derslerim iyi,denemelerde ilk beşteydim." Berk ile Sena bir anda Ooo nidaları atmaya başladı.Şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım

"Grubumuza hoşgeldin Çağrı dan sonraki en zekimiz sensin" dedi Sena ve elini bana uzattı
Çekinerek elini tutup sıktım

Sonsuz karanlık Where stories live. Discover now